Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/81 E. 2023/2485 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/81
KARAR NO : 2023/2485
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/334 E., 2022/29 K.
SUÇLAR : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden
yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi ile düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.10.2020 tarihli ve 2019/485 Esas, 2020/289 Karar sayılı kararı ile sanığın sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası ve 116 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl ve 8 ay hapis cezaları ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2021/334 Esas, 2022/29 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine ile çocuğun cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun ise aynı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 14.12.2022 tarihi ve 9-2022/35896 sayılı ret ve onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Dosya kapsamına göre sanığın çocuğun cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından daha ağır şekilde cezalandırılması gerektiği ve yasal unsurları oluştuğu halde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdurenin 23.06.2019 tarihinde saat 14.00 sıralarında Emek Mah. bulunan parka gittiği, burada bulunan köpeklere mama verdiği esnada sanığın mağdureyle iletişim kurarak konuşmaya başladığı, daha sonra mağdurenin parktan ayrılarak evine doğru gittiği, sanığın mağdureyi takip ettiği, mağdurenin oturduğu apartmanın önüne geldiği esnada sanığın mağdurenin yanına giderek “Ben de bu binada oturuyorum” diyerek mağdurenin bina kapısını açmasından faydalanarak mağdure ile bina içerisine girdiği, mağdurenin “Gel seninle oyun oynayalım” diyerek mağdurenin elinde tutup binanın -1. Katına inen merdivenlere mağdureyi oturttuğu, mağdurenin gözlerini eli ile kapatıp, mağdurenin elini kendi cinsel organına dokundurduğu, “Bil bakalım bu ne” dediği, mağdurenin “Yeter artık” diyerek sanığın yanından kalktığı ve asansöre doğru yöneldiği, o sırada bina içinde mağdurenin kız kardeşi İdil’in mağdureye seslendiğini duyan sanığın kaçarak oradan uzaklaştığı iddia olunan olayda;
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda değerlendirilen tüm delillerden; sanığın dosya kapsamı delillerle örtüşmeyen aşamalardaki suçtan kurtulmaya yönelik inkara dayalı savunmalarına itibar edilmemiş olup; mağdurenin samimi dosya kapsamı ile uyumlu ve aşamalarda değişmeyen birbiriyle tutarlı anlatımlarına göre, mağdurenin Emek Mah. bulunan parka gittiği, burada bulunan köpeklere mama verdiği esnada sanığın mağdureyle iletişim kurarak konuşmaya başladığı, daha sonra mağdurenin parktan ayrılarak evine doğru gittiği, sanığın mağdureyi takip ettiği, mağdurenin oturduğu apartmanın önüne geldiği esnada sanığın mağdurenin yanına giderek “Ben de bu binada oturuyorum” diyerek mağdurenin bina kapısını açmasından faydalanarak bina sakinlerinin rızaları hilafına mağdure ile bina içerisine girdiği, mağdureye “Gel seninle oyun oynayalım” diyerek mağdurenin elinde tutup binanın -1. Katına inen merdivenlere mağdureyi oturttuğu, mağdurenin gözlerini eli ile kapatıp, mağdurenin elini kendi cinsel organına dokundurduğu, dokundurmasının okşatma tarzında olmadığı, kısa süreli olduğu, mağdurenin sanığa tepki göstererek oradan ayrıldığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı sarkıntılık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını işlediği yönünde mahkememizce tam bir vicdani kanıya varılmıştır.

2. Mağdurenin doğum tarihide dikkate alındığında; sanığın, mağdurenin gözlerini eli ile kapatıp, mağdurenin elini kendi cinsel organına dokundurma şeklindeki eylemini suç tarihi itibariyle on iki yaşını tamamlamamış çocuğa karşı işlediği anlaşılmıştır. Ankara Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 16.09.2020 tarihli raporda sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçuna yönelik cezai ehliyetinin tam olduğu bildirilmiştir.
3. Sanık hakkında yaşı küçük mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; Mağdurenin kendisinin ailesi ile birlikte oturduğu binaya kapı ziline basarak apartman giriş kapısını açtırıp içeri girdiği sırada sanığında arkasından binaya girdiği ve aynı bina içinde mağdureye karşı sarkıntılık suçunu işlediği anlaşıldığından, somut olayda üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun yasal unsurları oluşmadığından, bu suçtan beraatine karar vermek gerekmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. İlk Derece Mahkemesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Sanık hakkında ilk derece mahkemesince sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçu ile konut dokunulmazlığının ihlali suçları yönünden; toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle red edilmiş ise de dosyanın incelenmesinde cinsel istismar suçundan hüküm kurulurken mağdurenin on iki yaşından küçük olması sebebiyle “TCK’nın 103/1-3, 2.cümlesi gereğince hüküm kurulması gerekirken mahkemece TCK’nın 103/1-3.cümlesiyle hüküm kurulması ayrıca sanığın Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/167-2013/386 E.K sayılı ilamı ile mükerrir olduğu halde hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması” nedenleriyle hüküm kısmına ilgili ibarelerin eklenmesi suretiyle düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ile Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alınarak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden ise; aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen; “On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme dikkate alındığında bu suçlar yönünden temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Mağdurenin aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın suç tarihinde parkta köpeklere mama veren mağdurenin yanına gelerek onunla köpekler hakkında konuşup mağdurenin parktan ayrılması üzerine onu takip ederek evinin önünde tekrar mağdurenin karşısına çıktığı, mağdurenin bina kapısından içeri girmesi üzerine onunla birlikte binaya girdiği kendisi ile gelmek istemeyen mağdureyi kolundan tutarak çektiği ve oyun oynama bahanesi ile mağdureyi merdivenlere oturttuğu, devamında elleri ile mağdurenin gözlerini kapatarak mağdurenin aşamalardaki detaylı anlatımına göre teni üzerinden cinsel organına dokundurduğu anlaşılmış olup bu haliyle sanığın eylemini zorla gerçekleştirdiği ve kısa süreli, ani ve kesintili olmadığı nazara alınarak sarkıntılık düzeyini aştığının anlaşılması karşısında, istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde düzeltilerek esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenle Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma ve Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle mağdure vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle mağdure vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2021/334 Esas, 2022/29 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.04.2023 tarihinde karar verildi.