Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8086 E. 2023/6606 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8086
KARAR NO : 2023/6606
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2087 E., 2022/260 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.10.2021 tarihli ve 2021/62 Esas, 2021/120 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında katılana yönelik nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi ile 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası üçüncü fıkrasının (b) bendi ile beşinci fıkrası , uyarınca ayrı ayrı 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir

2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.02.2022 tarihli ve 2021/2087 Esas ve 2022/260 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanıklar hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi ile 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi ile beşinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 03.07.2022 tarihli ve 9-2022/89803 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Her iki sanığın kolluk beyanının usule uygun alınmadığına, cinsel ilişkinin mağdurenin rızası ile gerçekleştiğine, mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğuna, rıza ile gidildiğinden kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları oluşmadığına, teşdit uygulayıp takdiri indirim uygulanmamasının hatalı olduğuna ilişkindir.

B. Sanıklar Müdafinin Temyiz İstemi
Mağdurenin rızası ile cinsel ilişkinin gerçekleştiğine, teşdit uygulanmasının yerinde olmadığına, mağdurenin çelişkili beyanlarının bulunduğuna, mağdurenin video çekilmesine rızasının olmadığına, mağdurenin iddiaları ile maddi delillerin örtüşmediğine, sanık …’in soruşturma beyanının usule uygun olmadığına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşmadığına, sanıklar hakkında birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nitelikli hali ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığına, takdiri indirim uygulanmamasının hakkaniyete uymadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece; ” Olaydan önce katılan … …’un sanıklardan … ile ortak arkadaşı … … aracılığıyla tanıştıkları, yine olaydan bir gün önce katılan ile sanık …’in instagram isimli sosyal medya uygulaması üzerinden yazışmaya başladıkları, sanık …’ın katılan ile buluşmak istemesi üzerine olay günü saat 16:00 – 17:00 sıralarında sanık …’in yanında arkadaşları … … ve … da olduğu halde araç ile katılanı aldıkları, arabayla bir süre gezdikten sonra … ve …’yi bıraktıkları, araçta katılan … ile sanık …’in yalnız kaldığı, bir süre araçla çarşıda dolaştıkları, bira alıp içtikleri, birlikte Mısırlı barajına gittikleri, burada bir süre kaldıktan sonra tekrar arabayla dolaşmaya başladıkları, saat 23:00 sıralarında katılanın …’dan kendisini bırakmasını istediği, …’ın ise kendisine Yalvaç’ta çevirme olduğunu, alkollü olduğunu, bu halde Yalvaç’a gidemeyeceğini söylemesi üzerine saat 00:00 – 00:30 sıralarında Kumdanlı taraflarında sanık …’in ailesine ait bağ evine gittikleri, burada yanlarına sanıklardan …’un geldiği, … ile …’in araçtan inip bağ evine çıktıkları, bir süre sonra tekrar inip “seni ayıltıp eve öyle götüreceğiz” dedikten sonra ikisinin birlikte katılanı zorla kollarından tutup çekiştirerek eve çıkardıkları, …’in katılanı ellerinden tuttuğu, …’ın ise katılanın taytını ve iç çamaşırını çıkardığı, bu sırada katılanın ağlayıp bağırmaya başladığı, …’ın katılan ile vajinal yoldan zorla cinsel ilişkiye girdiği, …’ın katılan ile cinsel ilişkiye girdiği esnada …’un telefon ile video çektiği, …’ın katılan ile cinsel ilişkiye girip katılanın göbeğine boşaldıktan sonra bu kez …’un katılan ile vajinal yoldan zorla cinsel ilişkiye girdiği ve katılanın göbeğine boşaldığı, bu kez …’ın telefon ile videolarını çektiği, ardından …’ın tekrar hem vajinal hem anal yoldan katılan ile zorla cinsel ilişkiye girdiği, daha sonra katılanın toparlanıp üzerini giyindiği ve ağlayarak kendisini bırakmalarını istediği, sanıkların katılanı indirip araca götürdükleri, …’ın katılana “ağlayıp durma, yine aynı yere mi götürelim seni aynı şeyleri mi yapalım, ağlamayı kes” dediği, akabinde sanıkların katılanı Yalvaç merkezde bulunan … Lisesi yokuşunun bulunduğu yere getirdikleri, katılanın araçtan atlamaya çalıştığı, bunun üzerine sanık …’ın aracı durdurduğu ve katılanın araçtan inerek saat 02:00 sıralarında ikamet ettiği evin balkon kapısından içeri girdiği, odasına geçip ağlamaya başlayınca kızkardeşleri ve annesinin ağlama sesini duyup geldikleri, ne olduğunu sorduklarında kendisine tecavüz edildiğini söylediği, bunun üzerine ailesinin kuzenini çağırdığı ve aynı gece karakola gidip şikayetçi oldukları mahkememizce sabit kabul edilmiştir…” şeklindeki gerekçeyle kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından suç vasfına ve sübuta yönelik kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediği, fakat sanık hakkında temel ceza uygulanırken alt sınırdan ayrılması gerektiğinin kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
1. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanıklar hakkında kurulan hükümde, temel cezanın belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanıklar hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmamasına ilişkin gösterdiği gerekçe yerinde, yeterli olduğu anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanıklar hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

B. Sanıklar Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
1. Sanıkların mağdureye karşı birbirini takiben nitelikli cinsel saldırı eyleminde bulundukları, eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmiş olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi gereğince cezalarında artırım yapıldığı halde her bir sanığın diğerlerinin eylemlerine de iştirak ettiği gerekçesiyle mükerrer cezalandırma oluşturacak şekilde 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi gereğince tayin edilen cezaların aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla artırılması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.

2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.02.2022 tarihli ve 2021/2087 Esas ve 2022/260 Karar sayılı kararında sanık … müdafii ile sanıklar müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

B. Nitelikli Cinsel Saldırı Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe (B) bölümünde açıklanan nedenle sanık … müdafii ile sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 16.02.2022 tarihli ve 2021/2087 Esas ve 2022/260 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdîren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.10.2023 tarihinde karar verildi.