Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/7437 E. 2023/6423 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7437
KARAR NO : 2023/6423
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2593 E. 2022/1679 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.

Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 15.06.2020 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında katılan mağdurelerden;
a) …’e yönelik eylemleri nedeniyle zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası,

b) …’ya yönelik eylemleri nedeniyle zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi ile 43 üncü maddesinin birinci fıkrası,

c) …’e yönelik eylemleri nedeniyle zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi ile 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.02.2021 tarihli, 2020169 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan mağdurelerden;

a) …’e yönelik zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ile 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına,

b) …’ya yönelik zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ile 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına,

c)…’e yönelik zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ile 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

3. Kararın sanık müdafiileri ile o yer Cumhuriyet savcısı tarafından istinafı üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 30.12.2021 tarihli, 2021/2600 Esas 2021/2032 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik yapılan istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek,
“1. Sanığa karşı, iddianameye konu edilen eylemlerin 12 yaşını doldurmamış mağdur …’e karşı organ sokma suretiyle zincirleme cinsel istismar ve yine 12 yaşını doldurmamış mağdurlar … ile …’e karşı da ayrı ayrı zincirleme basit cinsel istismar olarak iddia edildiği, tüm mağdurların beyanlarının Naip Hakim tarafından celse arası alındığı ancak sanığa atılı suçlar nedeni ile zorunlu müdafiilik gerektirmesine rağmen, sanık müdafiilerinin, mağdurların beyanlarının alınması sırasında hazır edilmediği gibi ifadelerin alınması sırasında bulunmalarına ilişkin kendilerine bildirimde de bulunmayarak Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2018/7135 E, 2019/445 K sayılı ilamında belirtildiği şekilde CMK. 181, 188 ve 236 maddelerine aykırı davranıldığı,

2. Sanığın aşamalarda atılı suçlamaları kabul etmediği, mağdurlar … ve …’in de beyanlarında, sanığın atılı eylemleri gerçekleştirdiği sırada aynı evde nineleri ve dedeleri olan … ve …’in bulunduklarını belirtmeleri karşısında, soruşturma aşamasında da dinlenen bu tanıklar ile mağdur …’ün olayı ilk anlattığı kişi olarak belirttiği ve yine soruşturma aşamasında da dinlenen tanık …’in detaylı şekilde dinlenilmeden karar verildiği,

Kabul ve uygulamaya göre de;
1. Dosya kapsamı, mağdur … beyanları, mağdur … hakkındaki Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlığının 31.05.2020 tarihli raporu ve İlk derece Mahkemesinin, mağdur …’e karşı organ sokmanın gerçekleşmediği şeklindeki kabulü de gözetildiğinde, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 03/06/2021 tarih, 2017/289 E, 2021/4056 K sayılı ilamı da gözetilerek, sanığın mağdur …’e karşı eylemin basit cinsel istismar suçunu oluşturmasına rağmen, sanık hakkında organ sokmaya teşebbüs suretiyle cinsel istismar suçundan mahkumiyet kararı verildiği,

2. Sanığa, mağdurlar … ve … yönünden iddia edilen eylemlerin 12 yaşından küçük mağdurlara karşı basit cinsel istismar suçu olduğunun belirtildiği, esas hakkındaki mütalaanında bu yönde olmasına rağmen, sanığa ek savunma hakkı verilmeden bu mağdurlar yönünden eyleminin sarkıntılık suçu olduğu kabul edilmesine rağmen, bu suç yönünden ek savunma hakkı verilmeyerek CMK.226 maddesine aykırı davranıldığı,

3. Adli emanetin 2020/7626 sırasında kayıtlı, sanığa ait yastık kılıfı, yatak örtüsü, pike ve çarşafın iadesine karar verilmesi gerekirken imhalarına karar verildiği,” gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli, 2022/114 Esas, 2022/243 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan mağdurelerden;

a) …’e yönelik zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ile 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına,

b) …’ya yönelik zincirleme şekilde sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci
fıkrası, 62 nci maddesi ile 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına,

c) …’e yönelik zincirleme şekilde sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ile 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

5. Kararın sanık müdafileri, katılan mağdureler ile katılan Bakanlık vekilleri tarafından istinafı üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 30.11.2022 tarihli, 2022/2593 Esas, 2022/1679 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik yapılan istinaf başvurularının;

a) Katılan Bakanlık yönünden hükmü istinaf etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince istinaf başvurusunun reddine,

b)Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen diğer istinaf taleplerinin reddine,

Ancak;
Mahkemece sanık hakkında mağdureler … ve …’e yönelik eylemleri nedeni ile temel cezaların belirlenmesine yönelik kanun maddelerinin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi olarak belirtilmesi gerekirken, 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi olarak belirtilmesi, Kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyip 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 393 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün sanık hakkında, mağdureler … ve … …’e yönelik kurulan kısımlarındaki, temel cezaların belirlenmesine ilişkin ilk paragraflarında yazılı olan “TCK’nın 103/1-1 ve 2. Cümle” şeklindeki ibarelerin hükümden çıkarılmak ve yerlerine “TCK’nın 103/1, 2. ve 3. cümle” şeklinde yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz İstemi
Özetle; birbirinden etkilenen iftira niteliğinde mağdure beyanlarından esas alınarak karar verildiğine yöneliktir.

B. Sanık Müdafii Av. …’nın Temyiz İstemi
Özetle, sanığın savunmalarında istikrarlı şekilde olayı anlattığına, suçun işlendiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, şikayetçi ifadelerinin çelişkili olduğuna, …’ün beyanlarının kurgusal olup gerçeği yansıtmadığına, aile üyelerinin beş yıl kadar süren istismarına şahit olmamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, muayene raporlarında istismar bulgusuna rastlanmadığına, sanık ile katılan … arasındaki husumet nedeniyle şikayetin gerçekleştiğine, …’nın kovuşturmada iken soruşturmadaki bir çok ifadeyi unuttuğuna, yaşanan istismar olayının hatırlanmaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağına, mağdure …’nın beyanı dışında delil bulunmadığına, mağdure …’in sorulara tutuk cevaplar verdiğine, salt bu beyanın mahkumiyete yeterli delil sayılamayacağına, bu nedenlerle oluşan şüphenin sanık lehine değerlendirilerek beraat kararı verilmesi gerektiğine ve dilekçesinde yer alan diğer hususlara yöneliktir.

C. Sanık Müdafii Av. …’in Temyiz İstemi
Özetle, istinafın bozma kararından sonra mağdureler usulüne uygun şekilde dinlendiğinden daha önce usule aykırı olarak alınan beyanların geçersiz hale geldiğine, bu beyanların Mahkemece hukuka aykırı şekilde hükme esas alındığına, mağdurelerin çelişkili beyanları ile sanığın lehine anlatımlarının gözardı edildiğine, özellikle mağdure …’in usulüne uygun anlatımlarının savunma ile örtüştüğüne, …’ün anlatımlarının görgü tanıklarının beyanı ile çürütüldüğüne, eylemlerin zincirleme suç kapsamında gerçekleşmediğine, keşif taleplerinin haksız olarak reddedildiğine, olayın ortaya çıkışı konusunda muamma bulunduğuna, bu hususta soru sorma haklarının engellendiğine, mağdure …’nın anlatımlarının da yönlendirici sorular üzerine olup çelişki içerdiğine sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ve dilekçesinde yer alan diğer hususlara ilişkindir.

D. Katılan Mağdure … Vekilinin Temyiz İstemi
Mahkemece de kabul edilen sanığın mağdure …’e yönelik tek seferli olmayan, daha sonra gerçekleşecek eylemlere zemin hazırlaması, sistematik olarak suç işleme iradesi gözetildiğine eylemlerinin sarkıntılığı aşıp çocuğun cinsel istismarı kapsamında olduğuna ve dilekçesinde yer alan diğer hususlara yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
1.İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince;
Birinci olayda sanığın, katılan mağdure …’e (mağdure) yönelik eylemleri: Sanığın mağdureyi 2016 Şubat-Mart ayında ikametine anneannesi ile misafirliğe geldiğinde bilgisayar oynamak için odasına çağırıp mağdurenin göğüslerine, poposuna ve mındık olarak belirttiği cinsel organına giysileri üzerinden ve içerisinden üç-beş dakika kadar okşar tarzda dokunduğu, mağdurenin yaşı gereği tam idrak edemediği bu eylemi neden yaptığını sorduğunda sanığın “Bir şey olmaz ayıp değil” dediği, 2017 Eylül ayına kadar farklı tarihlerde mağdureyle her yalnız kaldığında özel bölgelerine okşar şekilde dokunduğu, 2018 Eylül ayında ise kendi ikametinde mağdurenin anneannesi misafir iken okul dönüşü evinde kimse olmadığından anneannesinin burada olduğunu öğrenip bu yere gelen mağdureye “Gel bilgisayarımı göstereyim, film açayım” diyerek kendi odasına çağırdığı, perdeleri kapatarak mağdureyi bilgisayardan film açıp oyaladığı bu sırada mağdurenin alt giysilerini dizlerine kadar sıyırıp mağdureyi öne eğerek cinsel organını poposuna sokmaya çalıştığı ancak mağdurenin canının yanması üzerine kaçtığı, sanığın tekrar mağdureyi yanına çağırdığı ancak mağdurenin gelmediği, sonraki bir tarihte ise sanığın yine kendi ikametinde anneannesi ile birlikte misafir olan mağdureyi damda tavukları göstereceğini söyleyerek damdaki odunluğa götürüp “Hadi yapalım” diyerek alt giysilerini sıyırıp öne eğerek poposuna cinsel organını sokmaya çalıştığı ancak mağdurenin canının yanması üzerine giysilerini yukarı çekip odadan çıkarak kaçtığı, 27.05.2020 tarihinde yine sanığın mağdureyi telefon vereceğini söyleyerek kendi odasına çağırıp perdeleri kapatarak hadi yapalım diyerek yere yatırıp alt giysilerini dizine kadar sıyırıp üzerine yatıp prezervatif kullanarak cinsel organını bu kez mağdurenin vajinasına sokmaya çalıştığı, mağdurenin kaçtığı,
İkinci olayda sanığın, katılan mağdure …’ya (mağdure) yönelik eylemleri: Sanığın 2018 Aralık ayı içinde mağdurenin ikametine misafirlik için gittiği, ikamette mağdure ile dedesinin olduğu, mağdurenin mutfağa gittiği sırada sanığın peşinden giderek mağdurenin sağ göğsünü giysileri üzerinden 30 … kadar okşadığı, mağdurenin sanığın elini iterek içeri kaçtığı, sanığın 2020 Ocak ayı içinde mağdurenin ikametine misafirliğe geldiğinde mağdureyi yalnız gördüğü bir sırada cinsel organına dokunma girişiminde bulunduğu ancak mağdurenin kaçması üzerine dokunamadığı, başka bir tarihte mağdure ile çocuk odasında yalnız kalan sanığın “Telefonla oynayalım” diyerek cep telefonundan oyun açıp mağdureyi bu şekilde oyalayarak göğüslerine giysileri üzerinden on … kadar okşar tarzda dokunduğu, son olayda ise sanığın mağdureyi salonda yalnız görüp yanına giderek yine göğüslerine giysileri üzerinden okşar tarzda dokunduğu, mağdurenin maruz kaldığı olayı ablası katılan mağdure …’e anlattığı,
Üçüncü olayda sanığın, katılan mağdure …’e yönelik eylemleri: Sanığın katılan mağdure … (mağdure) ile diğer mağdureler … ve …’nın ikametinde misafir iken karşılaştığı, mağdure ile salonda ve mutfakta yalnız kaldığı sıralarda “Cıs oynayalım, iğnecilik oynayalım, gel masaj yapayım” diyerek özel bölgelerini giysileri üzerinden ellediği, dudağına parmağı ile dokunduğu ve cinsel organı ile mağdurenin cinsel organına giysileri üzerinden sürtünür şekilde dokunduğu,
Tanık ….’nin, yeğeni katılan mağdure …’ün kendisini yanına çağırarak sanığın kendisini ellediğini, taciz ettiğini, birlikte olayı annesine anlattıklarını, katılan mağdure …’ün eliyle göğüslerini, karnını, bacaklarını göstererek buralarını ellediğini anlattığı, katılan mağdure …’in anlatımıyla örtüştüğünün görüldüğü,
Katılan …’in, olayları tanık ….’den, öğrendiğini, katılan mağdure …’e olayı sorduğunda “dayı benim babam yok, bir tek sen varsın, bu kişi annemi polise vermekle beni korkuttu” dediğini, olayı öğrendikten sonra kızı katılan mağdure …’e ve diğer yeğeni katılan mağdure …’ya da kendilerine yönelik bir cinsel eylemi olup olmadığını sorduğunda onların da göğüslerini göstererek buraları elledi şeklinde söylediklerini beyan ettiği,
Birinci olay kapsamında katılan mağdure …’ün, sanıkla damda yaşadıkları olayda tanık ….’nin de olduğunu, sanığın tanık ….’ye “gel sana para vereyim aşağı in” dediğini, kendisinin de tanığa “Sakın inme” dediğini, sanığın “sana 10 TL vereyim aşağı in” diye tanık ….’yi zorladığını beyan ettiği, tanık ….’nin katılan mağdure … ile damda oldukları sırada sanığın yanlarına geldiğini, kendisine aşağıya gitmesini söylediğini, 10 TL para çıkardığını ama vermediğini, aşağıya inmek istemeyince bağırarak inmesini söylediğini, mağdurenin de kendisine saklanmasını söylediğini beyan ettiği,
Sanığın savunmalarında özetle; bahsi geçen tüm olaylarla ilgili olarak suçlamaları kabul etmediğini, mağdurelere cinsel istismarda bulunmadığını, katılan … ile birlikte çalıştıklarını, aralarında önceden dayalı alacak verecek meselesi olduğunu ancak bu meselenin çözüldüğünü, evinde bulunan prezervatifleri kız arkadaşı olduğu için aldığını beyan ettiği,
Tüm bu hususlar, toplanan delil ve belgeler, olayın ortaya çıkış şekli, cereyan tarzı ile tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde;
Sanığın katılan mağdure …’e yönelik farklı tarihlerdeki eylemlerinin mağdureyle ilgili alınan rapora göre hymende eski veya yeni yırtık olmadığının tespit edildiği, mağdurun yaşı gereği böyle bir olayı kurgulamasının mümkün olmadığı, damda yaşanan olayda sanığın tanık …’ye para vereceğini söyleyerek aşağı inmeye zorladığı, bu hususu tanık …’nin de doğruladığı, tanık beyanlarının olayı doğrular nitelikte ve mağdure anlatımlarıyla uyumlu olması, mağdurenin ve ailesinin sanıkla uzaktan akraba oluşu, aralarında iftira atmayı gerektirir bir husumetin de bulunmaması hususları bir bütün olarak göz önüne alındığında sanığın suçtan kurtulmaya yönelik olan savunmalarına itibar edilmemiş, sanığın katılan mağdure …’e yönelik cinsel … ve isteklerini tatmin amaç ve iradesi ile hareket ederek, mağdur … hakkındaki alınan muayene raporları da dikkate alınarak, değişen suç vasfı sebebiyle farklı tarihlerde birden fazla kez basit cinsel istismar suçunu oluşturduğunun kabul edildiği, mağdurenin canının yanması üzerine kaçtığı buna rağmen sanığın farklı tarihlerde birden fazla kez eylemini tekrarlayarak suçu işlemede gösterdiği kararlılık, suçun işleniş biçimi, sanığın mağdureyle olan akrabalık ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanması, sanığın amaç ve saiki gözönünde bulundurularak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edildiği,
Her ne kadar sanığın mağdureler … ve …’e karşı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; sanığın katılan mağdure …’nın göğsünü giysileri üzerinden otuz … kadar okşadığı, başka bir tarihte mağdure ile çocuk odasında yalnız kalan sanığın ardından “Telefonla oynayalım” diyerek cep telefonundan oyun açıp katılan mağdure …’yı bu şekilde oyalayarak göğüslerine giysileri üzerinden on … kadar okşar tarzda dokunduğu, son olayda ise sanığın katılan mağdure …’yı salonda yalnız görüp yanına giderek yine göğüslerine giysileri üzerinden okşar tarzda dokunduğu; sanığın katılan mağdure …’e yalnız kaldıkları sırada “cıs oynayalım, iğnecilik oynayalım, gel masaj yapayım” diyerek mağdurenin özel bölgelerini giysileri üzerinden ellediği, dudağına parmağı ile dokunduğu ve cinsel organı ile mağdurenin cinsel organına giysileri üzerinden sürtündüğü, katılan mağdurenin maruz kaldığı olayı ablası olan diğer katılan mağdure …’e anlattığı ancak katılan mağdure …’ün kendisini de cinsel istismara uğratan sanığın kendisine korkutacak sözler söylemesi ve mağdurelerin yaşları gereği olayın mahiyetini sonradan idrak etmeleri ve idrak edince de ailelerinin kötü bir olaya kalkışmasından korktukları için olayların sonradan ortaya çıktığı, katılan mağdure …’in yaşının küçük olması bu nedenle adli görüşme odasında alınan beyanında olayları ifade etmekte zorluk yaşadığı, yaşlarının küçük olmasına rağmen mağdurelerin Çocuk İzlem Merkezindeki anlatımlarının tutarlı olduğu dikkate alındığında, sanığın fiziksel temas içeren eylemlerinin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı anlaşılmakla, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyerek sanığın her iki mağdureye karşı sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel istismar suçunun sübut bulduğu, olay anında mağdurelerin kendilerini geri çekmesine rağmen sanığın suçu işlemede gösterdiği kararlılık, suçun işleniş biçimi, sanığın mağdurelerle olan akrabalık ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanması, sanığın amaç ve saiki gözönünde bulundurularak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edildiği görülmüştür.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden hukuki süreç başlığı altında yer alan gerekçe ile istinaf taleplerinin, hükmün düzeltilmesi suretiyle ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından;

a) Katılan mağdureler … ve …’e yönelik kurulan hükümlerde hukuka aykırılık görülmemiş,

b) Katılan mağdure …’e yönelik kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmediğinden sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasında sanığın katılan mağdure …’e karşı gerçekleştirilen eyleme yönelik gerekçe ve tesis edilen hükümde, sanığın eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmesine karşın “I” inci bendinin birinci paragrafında uygulama maddesi ve kabule aykırı olarak sehven “organ sokma suretiyle” şeklinde yazılan ibare hukuka aykırı bulunmuş, bu aykırılığın Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
A. Sarkıntılık Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçede açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 30.11.2022 tarihli, 2022/2593 Esas 2022/1679 Karar sayılı kararında sanık ve müdafileri ile katılan mağdure … vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık ve müdafileri ile katılan mağdure … vekilince öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 30.11.2022 tarihli, 2022/2593 Esas 2022/1679 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin verdiği yetkiye istinaden İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının “I” bendinin birinci paragrafında yer alan “organ sokmak suretiyle” ibaresinin çıkartılması suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.10.2023 tarihinde karar verildi.