Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/7149 E. 2023/5536 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7149
KARAR NO : 2023/5536
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/292 E., 2023/237 K.
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.12.2022 tarihli ve 2022/384 Esas, 2022/347 Karar sayılı kararı ile sanığın; cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci

maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile, üçüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2022/292 Esas, 2022/237 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş olmakla, istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; özetle, sanığın olay anında uyuşturucu madde etkisinde olup işlemiş olduğu fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacak durumda olduğuna, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi uyarınca rapor aldırılması taleplerinin yerine getirilmediğine, aynı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinin uygulanması koşullarının oluşmadığına, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğuna, sanığın katılana yönelik cinsel arzularını tatmin etmek kastıyla bir temasının bulunmadığına, sadece katılanın soyut beyanlarına dayanılarak sanığın cezalandırılmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğuna, takdiri indirim hükümlerinin uygulaması gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkeme, “…Sanık … … …’un üçüncü derece kayın hısımı olan yengesi …’un göğüslerini sıkması, onu öpmesi ve ona kendi cinsel organına dokundurması, elletmesi karşısında üzerine atılı basit cinsel saldırı suçunun sübut bulduğu; … , …. sanığın usulen sübutu benimsenen katılan …’a karşı “basit cinsel saldırı” eylemi nedeniyle bu eylemine uyan TCK 102/1-1. fıkrası gereğince sanığın suç kastının yoğunluğu ve suçun işleniş biçimi de dikkate alınarak sanık hakkında takdiren ve teşdiden temel ceza belirlenmiş, sanığın eylemini üçüncü derece kayın hısmı olan katılana yönelik gerçekleştirdiği anlaşılmakla, hakkındaki ceza TCK’ nın 102/3-c maddesi gereğince yarı oranında artırılmış …” şeklindeki kabul ve gerekçesiyle sanığın cinsel istismar suçundan mahkumiyetine karar vermiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesi “… Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Ancak; açıklanması için ihbarda bulunulmasına karar verilen Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/209-2015/301 E.K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinin 20/05/2015 olup suç tarihi olan 12/10/2022 tarihi itibariyle 5 yıllık denetim süresinin geçmiş olmasına rağmen bu kararla ilgili açıklanması için ihbarda bulunulması hususu hatalı ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkumiyet hükmünden “Sanığın sabıkasında geçen Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/209-2015/301 esas sayılı açıklanması geri bırakılan hükmünün karar kesinleştiğinde açıklanması için ihbarda bulunulmasına” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle …” şeklindeki gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılı kesin hukuka aykırılık halleri ve sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanı kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükümde, hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenleAntalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2023/292 Esas, 2023/237 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.09.2023 tarihinde karar verildi.