YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6417
KARAR NO : 2023/4960
KARAR TARİHİ : 07.09.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/61 E., 2023/66 K.
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Bakanlık vekilinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.
Katılan mağdur vekilinin temyiz istemi yönünden; sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.02.2018 tarihli ve 2017/13 Esas, 2018/15 Karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (d) bendleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 19 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 24.09.2018 tarihli karar 2018/1745 Esas, 2018/1729 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddine, sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Bakanlık vekilinin kararı temyizi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Ceza Dairesinin 23.11.2018 tarihli 2018/1745 Esas, 2018/1729 Karar sayılı ek kararı ile Bakanlık vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
3. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin 24.09.2018 tarihli asıl ve 23.11.2018 tarihli ek kararının Bakanlık vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15.12.2022 tarihli ve 2021/26235 Esas, 2022/11504 Karar sayılı kararı ile Bakanlık vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek kararın onanmasına, sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesi neticesinde özetle sanığın, mevcut haliyle kıyafetlerini çıkardığı mağdurun kalçasına cinsel organını sürtme şeklinde sübuta eren eyleminin cinsel saldırı suçunu oluşturmasına rağmen suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırı suçundan hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.03.2023 tarihli ve 2023/61 Esas, 2023/66 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İstemi
Hüküm fıkrası ve gerekçe çeliştiğinden kararın hukuka kesin aykırılık nedeniyle bozulması gerektiğine, çelişki kabul edilmediği takdirde sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, eylemin cinsel saldırı kabul edilmesi halinde ise silahla tehdit olması nedeniyle üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanları, doktor raporları ve tüm dosya kapsamına göre; katılan mağdurun olay tarihinde çalıştığı iş yerine gelen sanığın beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan katılan mağduru topladığı odunları arabaya yüklemesine yardım etmesi bahanesiyle arabasıyla terk edilmiş binanın yanına götürdüğü ve araba içerisinde kıyafetlerini çıkartarak cinsel organını katılan mağdura sürtmek suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu anlaşıldığından sanığın 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi maddesince cezalandırılmasına, eylemini beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan katılan mağdura karşı işlemiş olduğundan aynı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca cezasında artırım yapılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde
İlk Derece Mahkemesince bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde verilen karara ilişkin şikayetçi Bakanlık vekilinin istinaf talebinin reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Ceza Dairesinin 23.11.2018 tarihli 2018/1745 Esas, 2018/1729 Karar sayılı ek kararının temyizi üzerine Dairemizin 15.12.2022 tarih, 2021/26235 Esas, 2022/11504 Karar sayılı ilamıyla ek kararın onanmasına karar verildiği ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve bozma üzerine yapılan yargılamada şikayetçi Bakanlığın katılma talebini bildirmeyip 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde
İlk Derece Mahkemesi gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından hükümde hukuka aykırılık bulunmamış, katılan mağdur vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2023 tarihli ve 2023/61 Esas, 2023/66 Karar sayılı kararında katılan mağdur vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.09.2023 tarihinde karar verildi.