Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/6329 E. 2023/6305 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6329
KARAR NO : 2023/6305
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1573 E., 2022/2102 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.06.2022 tarihli ve 2022/57 Esas, 2022/160 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/1573 Esas, 2022/2102 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin istinaf başvurularının reddine ve sanık müdafinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Özetle sanığın beraatine dair verilen kararın hatalı hukuki değerlendirmeyle verildiğine, kararın kanuna aykırı olup bozulması gerektiğine, 2006 doğumlu mağdurenin henüz on yaşında iken öz babası tarafından istismara uğraması nedeniyle yaşadığı istismarın detaylarını hatırlayamaması, babası tarafından istismara uğramasıyla yaşadığı travma ve mağdurenin kurumda kalması nedeniyle babasıyla arasında husumet bulunmasının imkansızlığı birlikte değerlendirildiğinde mağdurenin olayı rahat bir şekilde anlatamamasından kaynaklı olarak çelişkiye düştüğünün kabulüyle beraat kararı verilemeyeceğine, yaşı küçük mağdurenin özü itibarıyla değişmeyen ve aralarında husumet bulunmayan babası ile ilgili beyanlarına itibar edilmeksizin sanık savunmasının üstün tutulmasını kabul etmediklerine ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Songül Vekilinin Temyiz İstemi
Özetle istinaf mahkemesinin sanığın beraatine ilişkin kararının eksik inceleme neticesinde usul ve kanuna aykırı olarak verildiğine, mağdurenin yaşı ve maruz kadığı aile içi cinsel istismar dikkate alındığında olayları net ifade edemiyor olmasının olağan bir durum olduğuna, mağdurenin beyanlarında çelişki bulunmadığına, dosya kapsamında mağdure hakkında aldırılan raporlar dikkate alındığında her ne kadar anal bölgede cinsel istismar bulgusu bulunmasa da anal bölgeden duhul olduğu gözetildiğinde olayın ortaya çıkış tarihi ve çok yeni olmadıkça anal bölgeden duhullerde çoğunlukla belirtiye rastlanmamasının bilinen gerçek olması itibarıyla bir bulguya rastlanılmamasının olağan olduğuna, anlatımların zaman mekan koordinasyonu içerdiğine, mağdure ile sanık olan babası arasında dosyaya yansıyan herhangi bir tartışma veya husumet bulunmaması gözetildiğinde mağdurenin sanığa iftira atmasını gerektirir bir durumun bulunmadığının sabit olduğuna, dosya içeriğine göre mağdurenin başlangıcı 2016 Haziran olmak üzere aralıklarla ve yıllar boyunca anal ve vajinal yoldan öz babası olan sanığın cinsel istismar eylemlerine maruz kaldığının sabit olduğuna, beraat kararının bozularak sanığın en üst sınırdan artırım maddeleri de en üst oranda uygulanarak cezalandırılması gerektiğine, hükmün mağdure lehine sanık aleyhine bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tüm dosya kapsamına göre, mağdure beyanları, savunması, raporlar birlikte değerlendirilerek, Mahkemece mağdurenin Adli Görüşme Odasında alınan beyanları duruşma salonundaki ekrandan tüm taraflara izletilip dinlenirken, mağdurenin büyük bir utanç yaşadığı, kendini ifade etmekte zorlandığı, sürekli parmaklarıyla oynadığı gözlemlenerek,
Mağdurenin cinsel istismara ilişkin anlatımlarının, sanık olan babasının daha önce kızı Ayşegül’e yönelik eylemleri nedeniyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan aldığı cezasının denetimli serbestliğe ayrılarak evine döndüğü 2016 yılında başladığı gözetilerek zaman olarak uyumlu olduğu,
Mağdurenin aldırılan raporuna göre kızlık zarının sağlam olduğu husususun mağdurenin küçük olması nedeniyle vajinadan değil sürekli olarak anal bölgeden duhul olduğu yolundaki beyanıyla da uyumlu olduğu, zaman mekan koordinasyonu içerdiği, babasıyla arasında dosyaya yansıyan herhangi bir tartışma, husumet bulunmaması gözetildiğinde öz babasına iftira atmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, her ne kadar anal bölgede cinsel istismar bulgusu bulunmasa da 2021 yılı Mart ayında anal bölgeden duhul olduğu gözetildiğinde olayın ortaya çıkış tarihi ve çok yeni olmadıkça anal bölgeden duhullerde çoğunlukla belirtiye rastlanmamasının bilinen gerçeklerden olması itibarıyla bir bulguya rastlanmamasının olağan olduğu değerlendirilerek,
Maddi olayın, yaş ve bilişsel düzey itibarıyla kendisine karşı işlenen eylemin hukukî anlam ve neticelerini bilemeyecek ve direnemeyecek yaşta olan mağdureye, 2016 yılından 2021 yılı Mart ayına kadar, ön cinsel bölgelerini okşamak, hemen hergün olmak üzere anal bölgeden organla duhul etmek suretiyle gerçekleştiği kabul edilerek, sanığın savunmasına maddi delillerle çelişmesi, suçtan ve cezadan kurtulmaya matuf olduğu gerekçeleriyle itibar edilmeyerek sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüyle;
Bölge Adliye Mahkemesince,
Mağdure hakkında alınan adlî raporlarda mağdurenin bakire olduğu ve fiili livata bulgusunun bulunmadığı,
Mağdurenin ilk aşamada ablası olan diğer mağdure Azize tarafından bakıcı …’ye yurtta cinsel istismara uğradığı yönündeki olayları anlatması üzerine mağdure Songül’e de böyle bir olayın olup olmadığının … tarafından sorulduğu ancak mağdurenin böyle bir olayı olmadığını belirttiği,
Mağdurenin daha sonraki beyanlarında soru cevap şeklinde alınan ifadesinde böyle bir olay olduğunu yer ve zaman belirtmeden anlattığı, mağdurenin aşamalarda alınan beyanlarında cinsel istismar eyleminin gerçekleşme sayısı, olayın olduğu yer, eylemin gerçekleşme hususunda verilen beyanlarının çelişki içermesi, mağdurenin babası olan sanığın ablası Azize’ye ve daha önce de büyük ablası Ayşegül’e karşı organ sokmak suretiyle cinsel istismar suçlarını gerçekleştirmesi sebebiyle etkileşim altında ifade verme ihtimalinin mevcudiyeti,
Mağdurenin maddi delillerle örtüşmeyen beyanı, sanığın suçu işlemediği yönündeki savunması birlikte değerlendirilerek,

Sanığın suçu işleyip işlemediği hususunda şüphe oluşması ve şüpheden sanık faydalanır ilkesi dikkate alınarak sanık müdafinin istinaf talebinin kabulüne karar verilerek kararın kaldırılmasına ve sanığın atılı suçtan beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmeyip, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/1573 Esas, 2022/2102 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.10.2023 tarihinde karar verildi.