Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/618 E. 2023/2289 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/618
KARAR NO : 2023/2289
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.09.2013 tarihli ve 2013/627 Esas, 2013/566 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının, sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 18.06.2019 tarihli ve 2015/8826 Esas, 2019/10058 Karar sayılı kararı ile “Suç vasfının tayini ile buna göre lehe kanunu belirleme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek 5235 Sayılı Kanunun 12. ve 5271 Sayılı CMK’nın 4. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2019 tarihli ve 2019/394 Esas, 2019/510 Karar sayılı kararı ile sanığın zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz etmeleri üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14.03.2022 tarihli ve 2021/12167 Esas, 2022/2245 Karar sayılı kararı ile “Mağdurenin resmi kurumda doğup doğmadığı araştırılıp, doğmadığının anlaşılması halinde yaş tespitine esas olacak kemik grafilerinin çektirilmesinin ardından içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınıp, gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan da görüş alınarak suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanması ve on beş yaşını bitirmediğinin tespiti halinde veya resmi kurumda doğduğunun belirlenmesi durumunda ise olayda 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2022 tarihli ve 2022/201 Esas, 2022/328 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ile mağdurenin 14.05.2013 tarihinden yaklaşık bir yıl kadar önce tanıştıkları ve aralarında gönül ilişkisi olduğu, ilişki süresince zaman zaman sanığın mağdurenin rızası dahilinde ve cebir veya tehdit kullanmaksızın mağdurenin dudaklarından ve boynundan öptüğü, 14.05.2013 tarihinde sanık ile mağdurenin birlikte Kars iline gitmeye karar verdikleri, sanığın mağdurenin ailesini arayarak mağdurenin yanında olduğunu, yolda olduklarını merak etmemelerini söyleyerek telefonu kapattığı, mağdurenin ailesinin keyfiyeti kolluk görevlilerine bildirmesi üzerine sanığın mağdur ile birlikte karakola gidip mağdureyi ailesine teslim ettiği maddi vaka olarak sabit görülmüştür.

2. Yapılan araştırmada mağdurenin hastane doğumlu olduğu, doğum tarihinin nüfus kaydındaki tarih olan 09.02.1999 olduğu tespit edilmekle sanığın hukuki durumunun tespiti için hata hükümleri değerlendirilmiş olup sanık soruşturma aşamasında müdafii eşliğindeki savunmasında mağdurenin kendisine on yedi yaşında olduğunu ancak nüfusa geç yazıldığını söylediğini, gerçekten on dört yaşında olduğunu bilseydi evlenmek amacıyla kaçma eyleminde bulunmayacağını beyan ettiği, kovuşturma aşamasında da mağdurenin gerçek yaşını bilmediğini, çalıştığı iş yerine okul kıyafetiyle gelmediğini, öğrenci olup olmadığını da bilmediğini beyan ettiği, mağdurenin de kaçmaya karar vermeden önce sanığa gerçek yaşını söylediğine dair delil bulunmadığı anlaşılmakla mağdurenin beyanı sırasında alınan kamera görüntüleri ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak sanığın mağdurenin gerçek yaşını bilmediğine, mağdurenin on beş yaşından büyük olduğunu bildiğine ilişkin savunmasının aksinin ispatlanamaması karşısında sanığın mağdurenin gerçek yaşı hakkında 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi kapsamında hataya düştüğü kabul edilerek sanığın eyleminin on beş yaşından büyük çocuğu rızası dahilinde öpme eylemine dönüştüğü, bu eylemin de kanunda suç olarak tanımlanmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesi tarafından bozma üzerine gerçekleştirilen yargılama neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2022 tarihli ve 2022/201 Esas, 2022/328 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.