Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/6098 E. 2023/6032 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6098
KARAR NO : 2023/6032
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/65 E., 2023/238 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.10.2022 tarihli ve 2021/377 Esas, 2022/414 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca her bir mağdure yönünden ayrı ayrı 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.02.2023 tarihli ve 2023/65 Esas, 2023/238 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulup re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın sınıf ortamında disiplin uygulaması ve mağdurelere kızması nedeniyle iftira atıldığını, mağdurelerin mahkemede beyanlarının alınmadığını, hazırlık beyanlarının ise sağlıksız bir ortamda alındığını, bu beyanlar ve tanık ifadelerinin çelişkili olduğunu, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığını beyanla kararın bozulması ve sanığın tahliyesine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın üst sınırdan takdiri indirim uygulanmaksızın cezalandırılmasına ve lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihlerinde on beş yaşından küçük olan mağdurelerin sınıf öğretmeni olan sanığın farklı zamanlarda birden fazla kez mağdurelerin dudak ve yanaklarından öptüğü, bacaklarını ve sırtını okşadığı, mağdurelere sarıldığı, mağdureleri kucağına oturttuğu iddiasıyla cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın atılı suçlamaları reddettiği, mağdureler … ve …’un anlatımda bulundukları ailelerinin okul yönetimine bildirimi ile intikalin gerçekleştiği, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde olayın oluş ve intikal şekli, mağdurelerin tutarlı, çelişki içermeyen, birbirleriyle uyumlu ayrıntılı beyanları ve aileleri ile sanık arasında iftira atılmasını gerektirecek derecede husumetin bulunmaması, mağdurelerin her birinin diğer mağdure açısından sanığın eylemlerine şahit olup anlatımlarını destekler nitelikteki rehber öğretmeni ile sınıf arkadaşlarının ifadeleri, yine şikayetçiler Fedile ve Necla’nın beyanları dikkate alınarak sanığın eylemlerinin devamlılık gösteren, birbirini takiben yapılıp mağdurelerin vücudunun birçok değişik bölgesine dokunma şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle sarkıntılık düzeyini aştığı kanaatine varılmış ve bu doğrultuda çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Mağdurelerin aşamalardaki beyanları, savunma, tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak; sanığın olay günlerinde dokuz yaşı içerisinde bulunan mağdurelere karşı farklı zamanlarda öpme, sarılma, dudaktan öpme, kucağına oturtma, sırtını ve bacaklarını okşama şeklinde gerçekleştirdiği eylemlerin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesi nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuş, bozma gerekçesine göre katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

2. Oluşa uygun kabule göre 04.10.2021 tarihi öncesi olması gereken suç tarihinin 04.10.2021 olarak gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Kabule göre de; hüküm fıkrasında uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve üçüncü cümlesi olarak ayrı ayrı gösterilmesi yerine “TCK’nın 103/1-1-3 cümle” şeklinde gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

4. Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücreti takdir edilmesine yönelik temyiz istemi de yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.02.2023 tarihli ve 2023/65 Esas, 2023/238 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Van 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.10.2023 tarihinde karar verildi.