Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/5929 E. 2023/5017 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5929
KARAR NO : 2023/5017
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/110 E., 2022/158 K.
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı sonucu ölüme neden olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi ret kısmi onama kısmi bozma

Bir kısım katılanlar vekilinin sanıklar … ve … hakkında verilen hükümlere ilişkin yağma suçundan suç duyurusunda bulunulmaması yönünden bozularak geri kalan kısmının onanmasına yönelik temyiz isteminin mahkemenin takdirine bağlı olduğu, esasa ilişkin olmadığı ve bu hususta zamanaşımı süresi içerisinde her zaman işlem yapılabileceği dikkate alınarak reddine karar vermek gerektiği belirlenmiştir.

Bir kısım katılanlar vekilinin sanık … yönünden temyiz istemi ile sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafii ve bir kısım katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanıklar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.01.2022 tarih ve 2019/100820 soruşturma numaralı iddianamesi ile canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan kamu davası açılmıştır,

2. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2020/47 Esas, 2021/265 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’in nitelikli cinsel saldırı sonucu ölüme neden olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası, 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (d) bentleri delaletiyle 102 nci maddesinin beşinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet, sanık …’in aynı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası, 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (d) bentleri delaletiyle 102 nci maddesinin beşinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 11.02.2022 tarihli 2022/110 Esas, 2022/158 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik bir kısım katılanlar vekili ve sanıklar müdafiilerinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Görgüye dayalı bilgisi olan tanık bulunmadığını, sanık beyanlarının kendi arasında çelişkili olduğunu, sanığın maktulü önceden tanımaması nedeniyle aralarında husumet bulunmadığını, birlikte alkol alırlarken tartışma yaşanmadığının ve maktulün sanığa cinsel ilişki teklifinde bulunması sonrasında olayların gerçekleştiğinin tüm sanıklarca doğrulandığını, bilirkişi raporu ve sanık …’nın beyanından sanığın oklava sokma eylemini gerçekleştirmediğinin sabit olduğu anlaşıldığından asli fail olmadığını, video kayıtlarında tespit edildiği üzere sanığın maktule yönelik ben seni sinkaf eder miyim dediğini, bu nedenle eylemleri sırasında cinsel amacının bulunmaması ve maktulün makatına oklava sokmaması nedeniyle suçun niteliğinin kasten adam öldürme suçunu oluşturduğunu, tahrikin ağırlığı ve ulaştığı boyut gözetilerek verilen cezanın 18 yerine 24 yıl olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, haksız tahrik altında suç işleyen ve duruşma aşamasında da olumsuz davranışlar sergilemeyen sanık hakkında takdiri indirim uygulanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasına ilişkindir.

B. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanıkların cinsel saikinin olmaması ve maktulün sanık …’e cinsel tacizi sonrasında gerçekleştirdiği eylemlerinin kasten yaralama amacına yönelik olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki suçu oluşturacağını, sanık …’in sanık …’in oluşturduğu korkunun etkisinde olduğunu, bu hususların sanıkların ortak beyanı ve video görüntülerince doğrulandığını, sanık hakkında takdiri indirim uygulanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasına ilişkindir.

C. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanıkların kastlarının cinsel saldırı değil maktulün sanık …’e cinsel ilişki teklifinde bulunmasının sonrasında yaralamaya yönelik olduğunu, oklavanın da darp eylemi için kullanıldığını, eylemin neden 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen suçu oluşturmayacağının ilk derece mahkemesi gerekçesinde açıklanmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususta hiç değerlendirme yapılmadığını, sanıkların maktule bıçakla saldırma, tavayla vurma ve oklava sokma eylemlerinin sanık … tarafından engellendiğini, sanığın maktulü darp etmediğini ve oklava sokma eylemine katılmadığını bu hususların kamera görüntüleri ile sabit olduğunu ancak mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, sanığın diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde olmadığını, diğer sanıkların ise darp eylemlerine kendiliğinden son verdiğini, öldürme kastlarının olmadığını ve maktulün ölebileceğini anlamadıklarını, bu durumun tanık olarak dinlenen jandarma personellerinin beyanları ile sabit olduğunu belirterek sanığın beraatine, aksi durumunda feri fail olarak mahkumiyetine karar verilmesi istemine ilişkindir.

D. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi
Maktulün sırf ilişki teklifinde bulunmasının tahrike sebep olmayacağını, sanıkların uyuduklarını söyledikleri sırada HTS kayıtlarına göre mesajlaşmalarına devam ettikleri, sanık …’in maktulün pantolonunu indirerek yanına geldiği yönünde beyanda bulunduğu ancak video görüntülerinin başlangıcında maktulün kıyafetlerinin üzerinde olduğunun tespit edildiği, bu durumun sanıklarca açıklanamadığı, sanıkların eylemlerinin kendilerini korumaya yönelik ve ani bir tepki niteliğinde olmadığı anlaşıldığından sanık … yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, PTS kayıtlarından da anlaşıldığı üzere olay sonrasında sanıkların maktulün aracını kullandıkları, sanık …’in tanık Beste’ye aracın kendisine ait olduğunu söylediği, söz konusu videoları şantaj amaçlı çektikleri ve maktulün üzerinde para ve cüzdan bulunmadığı anlaşıldığından sanıklar hakkında yağma suçundan ek iddianame düzenlenerek suç duyurusunda bulunulmamasının hatalı olduğunu belirtilerek kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık … ile maktul arasında tanışıklık bulunduğu, olay günü yolda karşılaşan sanık … ile maktulün alkol almak maksadıyla sanığın evine gittikleri, buraya diğer sanıklar … … ve …’nın da geldikleri, olay günü sabah saatlerinde sanıklar … ve …’nın uyumak maksadıyla evin diğer odalarına gittikleri, sanık … ile maktulun salondaki kanepelerde ayrı ayrı uyumaya başladıkları, sanık …’in savunmasına göre uyuduğu sırada maktulun yanına yarı çıplak vaziyette gelerek sanıktan kendisini sinkaf etmesini istediği, bu duruma sinirlenen sanığın diğer sanıkları çağırdığı, sanıkların bir süre maktulü darp ederek makatından oklava soktukları aynı zamanda bu eylemleri kamera kaydına aldıkları iddiasıyla sanık … hakkında yardım eden sıfatıyla olmak üzere canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan kamu davası açıldığı, ilk aşamalarda suçlamayı tamamen reddeden sanıklardan … …’in mahkemede maktulu darp ettiğini, sanık …’nın diğer sanıkların zorlaması ile eylemlerini kamera kaydına aldığını, sanık …’in ise maktule yönelik bir eylemi olmadığını beyan ettikleri, olay sonrasında sanıkların evden çıktığı, maktulun kardeşine haber vererek kendisini hastaneye götürmesini istediği ve üç gün sonra tedavi altına alındığı hastanede vefat ettiği, Adli Tıp Kurumu mütalaasında maktulun ölüm sebebinin makatından oklava sokulması nedeniyle rektum ve mesane yırtılması olduğunun tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanık savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 28.11.2019 tarihli ihtisas kurulu mütalaası, CD inceleme tutanağı, bilirkişi raporu, otopsi tutanağı dikkate alınarak sanıkların video görüntülerindeki davranışlarından öldürme kastlarının olmadığı sonucuna varılmış ancak eylemin niteliği itibariyle cinsel saik aranmaması ve ölüm sebebinin maktulun makatından oklava sokulması olması nedeniyle sanıkların nitelikli cinsel saldırı sonucu ölüme neden olma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık …’in aksi ispat edilemeyen, diğer sanık anlatımları ile desteklenen savunmalarında, olaydan önce maktulün yatmakta olduğu kanepenin yanına pantolonunu ve iç çamaşırlarını indirmiş vaziyette gelerek cinsel ilişki teklif ettiğini beyan etmesi karşısında, sanık … lehine 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki video görüntüleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak ; sanık …’in maktulu darp ettiği, sanık …’in darp ederek maktulün makatından oklava soktuğu, sanık …’nın fiziki eylemi bulunmasa da diğer sanıkların eylemlerini kamera kaydına aldığı, tüm bu süreçte olay yerinde bulunarak maktulun direncini manevi olarak kırdığı kabul edilerek tüm sanıkların asli fail olduğunun ve suçun iştirak halinde işlendiğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Sanıklar hakkında fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak takdiri indirim uygulamadığı anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere İlişkin Bir Kısım Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Bir kısım katılanlar vekilinin sanıklar … ve … hakkında verilen hükümlere ilişkin yağma suçundan suç duyurusunda bulunulmaması yönünden bozularak geri kalan kısmının onanmasına yönelik temyiz isteminin mahkemenin takdirine bağlı olduğu, esasa ilişkin olmadığı ve bu hususta zamanaşımı süresi içerisinde her zaman işlem yapılabileceği dikkate alınarak 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere İlişkin Sanıklar Müdafiilerinin Temyiz İstemleri Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre ; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık görülmemiş, sanıklar müdafiilerinin sanıkların feri fail olduğu, suçun niteliğinin kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçunu oluşturduğu ve takdiri indirim uygulanmamasının hatalı olduğu yönündeki temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

C. Sanık … Hakkında Kurulan Hükme İlişkin Bir Kısım Katılanlar Vekili ve Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemleri Yönünden
1. İlk Derece Mahkemesi gerekçesine ve tüm dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sanığın feri fail olduğu, suç nitelendirmesinin ve takdiri indirim uygulanmamasının hatalı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin reddine;
Ancak maktulun olay öncesinde sanık …’e cinsel ilişki teklifinde bulunduğu kabul edilse dahi dosya kapsamında mevcut Dairemizce de incelenen sanıklar tarafından maktule yönelik eylemleri sırasında çekilmiş video kayıtlarından sanıkların rahat tavırlar sergiledikleri, güldükleri, maktulun etnik kökeninden bahsederek maktulle dalga geçtikleri, maktule hakaret ederek, maktulun yüzüne tükürerek darp ettikleri ve makatından oklava soktukları, bu şekilde sanıklar … ve …’nın beyanları ile tanık Makbule’nin ifadesinden anlaşılacağı üzere 25-50 dakika kadar uzunca bir müddet devam eden eylemlerinin haksız tahrikin ötesinde keyif alma boyutuna ulaştığı sonucuna varıldığı kaldı ki cinsel saldırı suçlarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı Sanık …’in eylemlerini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri karar başlıklarında hakkında katılma kararı verilen maktulun
eşi …’nin gösterilmemesi, 16.06.2019 ve sonrası olması gereken suç tarihinin 17.06.2019 olarak gösterilmesi, katılan …’ı usulüne uygun vekaletname uyarınca temsil eden vekil isminin sadece katılan … yönünden yazılması, İlk Derece Mahkemesinin kabulüne göre nitelikli cinsel saldırı sonucu ölüme neden olma şeklinde yazılması gereken suç isminin canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürme suçu olarak belirtilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere İlişkin Bir Kısım Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle bir kısım katılanlar vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere İlişkin Sanıklar Müdafiilerinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 11.02.2022 tarihli 2022/110 Esas, 2022/158 Karar sayılı kararında sanıklar … ve … müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci
fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

C. Sanık … Hakkında Kurulan Hükme İlişkin Bir Kısım Katılanlar Vekili ve Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenlerle bir kısım katılanlar vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 11.02.2022 tarihli 2022/110 Esas, 2022/158 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.09.2023 tarihinde karar verildi.