Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/5881 E. 2023/5257 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5881
KARAR NO : 2023/5257
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/164 E., 2023/259 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama

Sanık hakkında; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği

temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/472 Esas, 2022/692 Karar sayılı kararı ile sanığın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 07.02.2023 tarihli ve 2023/164 Esas, 2023/259 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteminde
Özetle: sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mağdurenin yaşını on sekiz olarak söylediğini, suçlamayı kabul etmemekle birlikte sanığın hataya düştüğünü, sanığın mağdureyle cinsel ilişki yaşamadığını, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteminde
Özetle: sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken takdiri indirimin yapılmamasını, eylemin vasıf ve mahiyeti ile somut olayın özellikleri gözetilerek sanığa verilen cezada kanuni üst oran olan 3/4 arttırım oranının uygulanmasını, kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince;”mağdur …’ın anne ve babasının ayrı yaşadıkları, mağdurun annesi …’in yanında kaldığı, sanık … ile mağdur …’nin 2022 yılı Şubat ayında Instagram üzerinden tanıştıkları, 2022 yılı mart ayında sanık ile mağdurun yüz yüze görüşmeye başladıkları, bu görüşmeler sırasında mağdurun ilk başta sanığa yaşının 17 olduğunu söylediği, taraflar arasındaki ilişkinin ilerlemesinden sonra mağdurun 2-3 kez sanığa kaçtığı, bu şekilde sanığın yanında bir hafta, 10 gün, 15 gün gibi sürelerle yatılı olarak ta kaldığı, tarafların bu süreç içerisinde birden fazla cinsel ilişki yaşadıkları, daha sonra sanığın mağduru evlerine bıraktığı, tarafların arkadaşlıklarından mağdurun annesinin de haberdar olduğu, 2022 yılı Haziran ayında mağdurun hastaneye gidip gelmesinden sonra hastane kayıtlarından sanığın mağdurun gerçek yaşının 14 olduğunu öğrendiği, gerçek yaşını öğrenmesinden sonrada da Haziran ve Temmuz ayları içerisinde toplam iki ya da üç kez sanıkla mağdurun normal yönden cinsel ilişki yaşadıkları anlaşılmıştır. Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında, mağdur ile rızasıyla cinsel ilişki yaşadığını ancak mağdurun gerçek yaşını bilmediğini, 17 yaşında olduğunu düşündüğü için cinsel ilişki yaşadığını beyan ettiği, mağdur … mahkememizin ikinci celsesinde sanığın kendisinin gerçek yaşını öğrendikten sonra cinsel ilişki yaşamadıklarını beyan etse de, gerek ilk aşamadaki beyanlarında gerekse mahkememizin ilk celsesindeki beyanlarında, sanığın gerçek yaşının 14 olduğunu öğrendikten sonra da 2 yada 3 kez cinsel ilişki yaşadıklarına ilişkin beyanları, 21.08.2022 tarihli cinsel muayene raporuna göre, mağdurun sanıkla en son Temmuz ayında cinsel ilişkiye girdiğini söylediği, mağdurun hymende yeni olmayan eski yırtıkların olduğunun anlaşıldığı, 02.09.2022 tarihli Susurluk Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğünden gelen belgelere göre, mağdurun 01.03.2008 tarihinde hastanede doğduğunun anlaşıldığı, mahkememizce yapılan gözleme göre, mağdurun 14-15 yaşında gözüktüğü, son ilişki tarihlerinde dahi mağdurun yaşının henüz 14 yaş 5 ay olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mağdurun yaşını bilmediğine yönelik savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek sanık savunmalarına itibar edilmemiş, sıralanan deliller kapsamında her iki suç yönünden de sanığın eylemi mahkememizce sabit görülmüştür. Yine kovuşturma safhasında mağdurun görünüm itibariyle 15 yaş ve altı olduğunun anlaşılması, hastane doğumlu olması, taraflar arasındaki ilişkinin yayıldığı zaman aralığı, mağdurun hastaneye gidip geldikten sonra sanığın mağdurun gerçek yaşını öğrenmesine rağmen mağdurla cinsel ilişki yaşamaya devam etmesi hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde TCK 30 m.si anlamında sanığın kaçınılmaz bir hataya düşmesinden bahsedilemeyeceğinden sanık hakkında hata hükümleri uygulanmamıştır. Her ne kadar yaşanan tüm cinsel ilişkiler mağdurun rızasıyla gerçekleşmiş olsa da, hukuk sistemimizde 15 yaşından küçük çocukların bu yöndeki rızalarının hukuken bir anlam ifade etmediği dikkate alındığında, sanığın 14 yaşındaki mağdur ile 2022 yılı Mart ve Haziran ve Temmuz aylarında toplam 3 kez normal yoldan cinsel ilişki yaşamak suretiyle zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, sanığın TCK’nın 103/2 maddesi gereği cezalandırılmasına, sanığın cinsel istismar suçunu aynı mağdura karşı farklı zamanlarda 3 kez işlediği anlaşıldığından sanığın cezasının TCK’nın 43/1 maddesi gereği 1/4 arttırılmasına karar verilmiştir. Tüm cinsel eylemlerin mağdurun sanığın yanına kaçmasının ardından mağdurun evinde yaşandığı bu süreçte 14 yaşındaki mağdurun sanık ile aynı evde kaldığı, her ne kadar mağdur üç seferde de rızasıyla sanığın evine gitmiş olsa da hukuk sistemimizde 15 yaşından küçük çocukların bu yöndeki rızalarının hukuken bir anlam ifade etmediği dikkate alındığında, sanığın hürriyeti tahdit suçu yönünden eylemine uyan TCK’nın 109/1 maddesi gereği cezalandırılmasına, eylemini 14 yaşındaki çocuğa karşı gerçekleştirdiğinden 109/3-f maddesi gereği cezasının 1 kat arttırılmasına, sanığın hürriyeti tahdit süresi boyunca cinsel eylemler gerçekleştirdiği de dikkate alındığında TCK’nın 109/5 maddesi gereği sanığın cezasının 1/2 arttırılmasına, sanığın hürriyeti tahdit suçunu aynı mağdura karşı farklı zamanlarda 3 kez işlediği anlaşıldığından sanığın cezasının TCK’nın 43/1 maddesi gereği 1/4 arttırılmasına karar verilerek” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen “ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz incelemesine tabi olmadığı”na ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin anılan hükme yönelik temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanık Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemleri Yönünden
İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismar Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 07.02.2023 tarihli ve 2023/164 Esas, 2023/259 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.09.2023 tarihinde karar verildi.