Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/5694 E. 2023/6012 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5694
KARAR NO : 2023/6012
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1243 E., 2022/1553 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2022 tarihli ve 2021/305 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan,
a) Mağdureler … … ve …’e karşı; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri ile 43, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Mağdure … …’e karşı; 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri ile 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 22.06.2022 tarihli ve 2022/1243 Esas, 2022/1553 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 19.08.2022 tarihli ve kısmî onama, kısmî bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın üst sınırdan takdiri indirim uygulanmadan cezalandırılması istemine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mağdurelerin ifadelerinin çelişkili olduğuna, sundukları adli tıp uzmanı raporunun dikkate alınmamasının gerekçelendirilmediğine, kabul anlamına gelmemek koşuluyla sanığın eyleminin sarkıntılık aşamasında kaldığına, tevsii tahkikat taleplerinin Mahkemece reddedilmesi üzerine istinafta belirtmelerine rağmen İstinaf Mahkemesince bu konuda bir değerlendirme yapılmadığına, ayrıca katılanların kamera çekim süresi dolduktan sonra şikayetçi olduğunun dikkate alınmadığına, tanıklar … ve …’nın yaşları itibariyle kamerasız ve pedagog olmadan ifadelerinin alınmasının hukuka aykırı olduğuna, sanığın emniyet ifadesinin dikkate alınmaması gerektiğine, aracın önü ile arkasını ayıran cam çıkarıldığında önde oturanların arkayı görebileceğine, katılanların hemşehri ve komşu olması sebebiyle birlikte hareket ettiklerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece sanığa iftira atmasını gerektirecek herhangi bir husumeti bulunmayan yaşı küçük mağdurelerin, aşamalarda istikrarlı, tutarlı ve ayrıntılı anlatımları, mağdurelerin anlatımları ile örtüşen katılanların dolaylı ifadeleri, mağdure ve katılan anlatımları ile uyumlu tanıklar … ve …’un beyanları, sanığın soruşturma aşamasında müdafii eşliğindeki ifadesinde bahsettiği mağdure …’ın araçtan indikten sonra ötede bulunan kız çocuklarına giderek bacaklarıma dokundu şeklindeki tevil içeren ikrarı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; sanığın mağdureleri aracına alarak kucağına oturtup kıyafetlerinin içinden özel bölgelerine ve bacaklarına dokunması ve kucağına mağdureleri oturtarak özel bölgesini ileri geri hareket yapması şeklindeki eylemleri ile sarkıntılık düzeyini aşacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği kabul edilmekle, her bir mağdureye karşı ayrı ayrı on iki yaşını tamamlamamış çocuğa karşı cinsel istismar suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi uyarınca cezalandırılmasına, mağdurelerin beyanları, katılanların dolaylı anlatımları, tanık ifadeleri dikkate alındığında sanığın mağdureler … ve …’e karşı aynı suçu birden fazla işlediği anlaşıldığından, bu mağdurelere karşı eyleminden verilen cezalarından 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1/4 artırım yapılmasına, sanığın mağdure …’a karşı eyleminin mağdure anlatımı ve katılan …’nin beyanıyla bir kez gerçekleştiği değerlendirildiğinden zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmış, hüküm fıkrasına “Kendisini vekille temsil ettiren katılan … için karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca takdir edilen 10.250 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan … Bakanlığına verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mağdurelerin aşamalardaki ifadeleri, savunma, katılanlar ile tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın hangi eylemini hangi şekilde ne kadar sürede gerçekleştirdiği net bir şekilde tespit edilemediğinden sanığın çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği sabit olmayıp mevcut haliyle mağdurelere yönelik popolarına, göğüslerine ve bacaklarına dokunma, okşama şeklindeki eylemlerinin kısa süreli, ani ve kesintili olması nedeniyle sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılması gerekirken çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmesi karşısında söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi hukuka aykırı görülmüştür.

2. Bozma sebebine göre Tebliğnamede kısmî onama, kısmî bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 22.06.2022 tarihli ve 2022/1243 Esas, 2022/1553 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Bakırköy 18. Ağır Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.10.2023 tarihinde karar verildi.