Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/5582 E. 2023/6190 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5582
KARAR NO : 2023/6190
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2254 E., 2022/2601 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.

Sanığın duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.04.2022 tarihli ve 2021/319 Esas, 2022/187 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının 1-3 üncü cümlesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına; 109 uncu maddenin 2 nci fıkrası, 3 üncü fıkrasının (f) bendi ve 5 inci fıkrası uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2022/1183 Esas, 2022/1350 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanllık vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile hükümlerin ” ‘suç tarihinde mağdurun sanığın evine bıçak almak için gittiği, sanığın mağduru evin içine çektiği, akabinde kıyafetlerini çıkarmadan mağdurun kalça kısmını cinsel organını sürtmek suretiyle cinsel istismarda bulunduğu’ şeklindeki anlatım ve Mağdurun Çocuk İzlem Merkezi’nde tercüman vasıtasıyla alınan ‘Cavit amcanın evine bıçak almaya gittim, o kapıyı açtı, ben bıçağı istedim, beni elimden tutup içeri çekti, ne yiyeceksin diye sordu, bir şey istemediğimi söyleyince içeri götürüp bu hareketleri yaptı’ şeklindeki beyanlarına göre gerçekleştiği anlaşılan olayda;

Sanığın 12 yaşından küçük mağdurun elinden çekerek evin içerisine götürmesi ve orada tuttuktan sonra kıyafetlerini çıkarmadan mağdurun kalça kısmına cinsel organını sürtmek suretiyle cinsel istismarda bulunduğu şeklindeki eylemlerinin TCK’nın 103/4 ve TCK’nun 109/2 maddesi kapsamında belirtilen cebir unsurunu oluşturmasına rağmen, Cinsel İstismar suçunda TCK’nun 103/4 maddesinin, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçunda ise TCK’nun 109/2 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının denetime elverişli olacak şekilde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de; Sanık hakkında On İki Yaşından Küçük Mağdurların Cinsel İstismarı suçundan temel ceza belirlenirken hükümde, TCK’nın 103/1-1 ve 3. cümlesi yerine ‘TCK’nın 103/1-3 cümle maddesi gereğince’ yazılması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2022 tarihli ve 2022/288 Esas, 2022/388 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci ve 3 üncü cümlesi, aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına; 109 uncu maddenin 2 nci fıkrası, 3 üncü fıkrasının (f) bendi ve 5 inci fıkrası uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 29.11.2022 tarihli ve 2022/2254 Esas, 2022/2601 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık … müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının Esastan Reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.04.2023 tarihli onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edildiği, anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Özetle, mağdurun beyanlarının soyut, gerçekten uzak ve çelişkili olduğuna, hem çocuğun cinsel istismarı hem de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna, mahkumiyete yeter somut delil bulunmadığına yöneliktir.

B. Sanığın Temyiz İstemi
Suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olduğuna, mağdur anlatımı dışında delil bulunmadığına, geçmişte Afganistan’da yaşanan bir kazadan kaynaklanan kan davası nedeniyle kendisine iftira atıldığına ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlere yöneliktir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması ile alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm tayin edilmesi gerektiğine yöneliktir.

D. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında alt sınırdan ceza tayininin hukuka aykırı olmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihinde altı yaşında olan katılan mağdurun (mağdur), annesi ve üvey babasıyla aynı evde yaşadığı, sanığın komşuları olduğu, olay günü mağdurun sanığın bulunduğu eve bıçak almak için gittiği, sanığın mağduru evin içine çektikten sonra kıyafetini çıkarmadan mağdurun kalça kısmına cinsel organını sürtmek suretiyle cinsel istismarda bulunduğu, akabinde para verdiği, mağduru aramak için annesinin sanığın evine gittiği, kapıyı çaldığında annesini gören mağdurun annesinin arkasına saklandığı ve hemen kaçarak uzaklaştığı, annesinin daha sonra mağduru marketten aldığı yiyecekleri yerken görmesi üzerine mağdura parayı nereden bulduğunu sorduğu ve olayın bu şekilde ortaya çıktığı, mağdur … annesinin şikayetçi olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda tüm dosya içeriği dikkate alındığında, sanığın on iki yaşından küçük mağdurun evinin kapısında bıçak istemek için dışarıda beklediği sırada sanık tarafından elinden tutarak içeri çekmek biçiminde cebir kullanılmak suretiyle götürdüğü ve bir süre orada tuttuktan sonra evden çıkarmadan mağdurun kalça kısmına cinsel organını sürtmek suretiyle eylemini gerçekleştirdiğinin, mağdurun çocuk izleme merkezi tarafından alınan samimi beyanları, olayın ortaya çıkış şekli, mağdur … sanık arasında bu şiddette bir suç isnadını gerektirecek husumetin olmaması hususları dikkate alınarak kabul edildiği görülmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından katılan Bakanlık yararına vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik eksiklik dışında bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak; sanığın on iki yaşından küçük katılan mağdurun evinin kapısında bıçak istemek için dışarıda beklediği sırada elinden tutarak içeri çekme ve evin içinde iken kıyafeti üzerinden mağdurun kalça kısmına cinsel organını sürtme şeklinde gerçekleşen olayda, “elinden tutularak evin içine çekilme” eyleminin “cebir” mahiyetinde olmadığı gözetilmeden hakkında tayin edilen temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini karşısında söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş, Tebliğnamedeki düşünceye açıklanan nedenle iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 29.11.2022 tarihli ve 2022/2254 Esas, 2022/2601 Karar sayılı kararına yönelik katılan Bakanlık vekili, katılan mağdur vekili, sanık … müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.10.2023 tarihinde karar verildi.