Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/5409 E. 2023/5201 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5409
KARAR NO : 2023/5201
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/397 E., 2022/257 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.12.2022 tarihli ve 2022/204 Esas, 2022/605 Karar sayılı kararı ile sanığın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, ikinci fıkrasının son cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 27 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 14.02.2023 tarihli ve 2023/397 Esas, 2023/257 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun suç tarihinde on iki yaşından küçük mağdureye yönelik işlenen atılı suçtan dolayı İlk Derece Mahkemesince 6763 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca temel cezanın tayini gerekirken hüküm fıkrasında “….sanığın Çocuğun Cinsel İstismarı suçu bakımından TCK’nın 103/1-a maddesi yollaması ile 103/1-1-cümle ve 103/2-son cümle maddeleri uyarınca müsnet suçu işlediği sabit kabul edildiğinden;….” şeklinde her biri ayrı bir suç olan çocuğun cinsel istismarı ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarına ilişkin kanun maddelerinin kademeli olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğu eleştirisi ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mağdurenin yaşı itibariyle yaşanan olaylara anlam yükleyemeyecek yaşta olan mağdurenin annesi katılan …’nin yönlendirmelerde bulunması sonucunda verdiği beyanları dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin delil bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmesine yönelik olduğu görülmüştür.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın, mağdurenin öz amcası olduğu, mağdure ve sanığın ayrı konutlarda ikamet ettikleri, sanığın mağdurenin babaannesi ile birlikte yaşadığı, mağdurenin sanığın yaşadığı ikamete gittiği süreçlerde sanığın mağdurenin ön özel bölgesine ve gögüslerine dokunduğu, bu hususların 2022 yılı içerisinde birden fazla kez zincirleme şekilde tekrarladığı, bir kez de sanığın, mağdurenin ön özel bölgesinin içine girecek şekilde parmağı ile dokunduğu, sanığın mağdureden cinsel organına masaj yapmasını ve cinsel organını ağzına almasını istediği, mağdurenin de bir kez eli ile sanığın cinsel organına masaj yaptığı ve bir kez de sanığın cinsel organını ağzına aldığı, bunun dışında sanığın mağdureye telefonundan müstehcen video izlettiği şeklinde olayın kabul edildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddenin ikinci fıkrası, aynı fıkranın son cümlesi ile üçüncü fıkrasının (c) bendi, aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 62 nci maddenin birinci fıkrasının uygulanması sonucunda 28 yıl 1 ay 15 gün yerine yazılı şekilde 27 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 14.02.2023 tarihli ve 2023/397 Esas, 2023/257 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.09.2023 tarihinde karar verildi.