Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/506 E. 2023/2195 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/506
KARAR NO : 2023/2195
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
KARAR : Direnme

İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/173 Esas, 2022/351 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 01.02.2022 tarihli ve 2021/14745 Esas, 2022/626 Karar sayılı bozma kararına karşı verilen direnme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307 nci maddesine, 7165 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile eklenen, üçüncü fıkrası ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz yoluna tabi olduğu belirlenmekle;
Mahkemece verilen direnme kararının; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.12.2019 tarihli ve 2018/353 Esas, 2019/473 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun)103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 12.02.2020 tarihli ve 2020/202 Esas, 2020/245 Karar sayılı kararı ile sanığın İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 25. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.02.2022 tarihli ve 2021/14745 Esas, 2022/626 Karar sayılı kararı ile eylemin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile üçüncü cümlesi ve 109 uncu maddenin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ile beşinci fıkrası kapsamında kaldığı nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/173 Esas, 2022/351 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca direnilmesi ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası , dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğine, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi gereği yapılan artırımın üst sınırdan yapılması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğine, 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesi gereği yapılan artırımın üst sınırdan yapılması gerektiğine, vekalet ücreti verilmesine ilişkindir.

C. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mağdurun beyanları aşamalarda çelişkilidir, mağdur hakkında aldırılan adli raporlar sanığı doğrulamaktadır, polis tutanak mümzileri ile tanık listemizdeki tanıklarımız dinlenmemiş olup 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca artırım uygulanması için yasal şartlar oluşmadığına dosya kapsamında sanığın cezalandırılması için yeterli delil olmadığına beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın mağduru muhtelif yerlere götürerek anal yoldan organ soktuğu iddia edilen eylemlerde mağdur … sanığın kıyafetleri çıkarılmış şekilde araç içerisinde polisler tarafından görüldüğü intikalin gerçekleştiği olayda, dosya kapsamında bulunan deliller;
Mağdurun aşamalarda alınan beyanları,
Sanığın aşamalarda alınan savunmaları,
Mağdur hakkında aldırılan adli raporlar ile kriminal rapor,
Katılanın aşamalarda alınan beyanları,
Olay tutanakalarından ibarettir.

IV. GEREKÇE
Mahkemenin direnme kararı, olayın intikal şekli, mağdurun aşamalarda alınan beyanları ile mağdur hakkında aldırılan adli raporlar, olay tutanakları ve sanık savunması nedeniyle yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle direnme kararı yerinde görülmediğinden Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 01.02.2022 tarihli ve 2021/14745 Esas, 2022/626 Karar sayılı bozma kararının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,

11.04.2023 tarihinde karar verildi.