Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/4478 E. 2023/4090 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4478
KARAR NO : 2023/4090
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.05.2021 tarihli ve 2020/9 Esas, 2021/286 Karar sayılı kararı ile sanığın Muhammet Furkan’a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26.11.2021 tarihli ve 2021/1779 Esas, 2021/2224 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında Muhammed Furkan’a yönelik İlk Derece Mahkemesince çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafi, katılan mağdurlar ve Bakanlık vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile sanığın Muhammed Furkan’a yönelik istismar eylemini cebir ve tehdit altında gerçekleştirmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca artırım yapılması, katılan mağdurlara karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden ayrı ayrı kamu davası açıldığı halde bu suçla ilgili olarak hüküm vermenin unutulduğu, zamanaşımı sonuna kadar bu konuda karar verilebileceği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.09.2022 tarihli ve 2022/96 Esas, 2022/231 Karar sayılı kararı ile, sanığın Muhammed Furkan’a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle ikinci fıkrasının birinci cümlesi, dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 20 yıl, Gürkan’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/2202 Esas, 2022/2590 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafi, katılan mağdurlar ve Bakanlık vekillerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 27.03.2023 tarihli ve 9-2023/28129 sayılı, sanık hakkında Gürkan’ yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün mahiyetine göre katılan Bakanlık vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı belirtilerek ret, diğer hususlar yönünden onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Dosya içerisindeki videolardan sanığın teşhis edilememesi, katılan mağdurların daha öncesinde de bu tarz cinsel eylemler içerisinde yer almaları ve söz konusu video kayıtlarındaki neşeli hal ve davranışları dikkate alındığında rızalarının bulunması, sanığın tıbbi geçmişi nedeniyle cinsel suçlar yönünden cezai ehliyetinin bulunmaması, katılan mağdurların görünüş itibariyle büyük durmaları ve olgun davranışları nedeniyle sanığın katılan mağdurların yaşlarında hataya düşmesi nedeniyle kararın bozulmasına ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Sanığın her iki mağdura yönelik eylemleri nedeniyle üst sınırdan cezalandırılmasına, vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihlerinde on beş yaşından küçük katılan mağdurlar ile sanığın aynı okulda öğrenci oldukları, katılan mağdurların olay tarihinden önce Yurdagül isimli bir şahıs ile sosyal medya üzerinden konuşma yaptıklarını ve bu şahsa yüzlerinin de göründüğü çıplak fotoğraflar gönderdiklerini, sanığın yanlarına gelerek Yurdagül isimli şahıs ile görüştüğünü, birbirleriyle cinsel ilişki yaşadıkları video çekmeleri durumunda Yurdagül’ün kendisine gönderdikleri çıplak fotoğrafları yayınlamayacağını söylediğini, katılan mağdurların bu teklifi kabul etmelerinin akabinde sanığın tehdit ve şantajı ile ikametinin bodrum katına gittiklerini, sanığın burada oral yönden cinsel istismarda bulunduğunu, ayrıca birbirleriyle de oral ilişkiye girmelerini sağladığını iddia ettikleri, sanığın atılı suçlamaları reddettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda intikal şekli, katılan mağdurların beyanları, sanığın soruşturma beyanı, tanık ifadeleri dikkate alındığında sanığın henüz 15 yaşını doldurmamış katılan mağdurlara Yurdagül isimli sosyal medya hesabı kullanıcısına gönderdikleri çıplak fotoğrafları kullanarak şantajda bulunmak suretiyle katılan mağdur …’ın ağzına cinsel organını sokarak yalatmak suretiyle atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu, katılan mağdur …’ı evine ve evinin bodrum katına götürerek katılan mağdurun hukuka aykırı olarak hürriyetini kısıtlamak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği sonucuna varılmış, sanığın bu suçlardan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdur …’a Yönelik Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirdiği nazara alınarak katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

3. Sanığın olay tarihlerinde on beş yaşından küçük katılan mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle Bakanlık vekili kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkına sahip olduğuna ve bozma sebeplerine göre Tebliğnamede kısmi ret isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Katılan Mağdur …’a Yönelik Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan kurulan Hüküm Yönünden
1.Tüm dosya kapsamından sanık müdafiinin 27.09.2022 tarihli dilekçesinde; “Ayrıca mağdur çocukların yaşları tam olarak tespit edilememiştir aşamalarda da dile getirdiğimiz üzere çocukların kemik yaşının tespitini bu aşamada da talep ediyoruz zira olay tarihlerinde mağdur çocuklar nüfus kayıtlarına göre neredeyse 15 yaşına girmek üzereler bu sebeple mağdur çocukların yaşlarının tespiti çok önemli olup 15 yaşın üzerinde olduğu tespit edildiği takdirde suç vasfının değişme ihtimali ortaya çıkacaktır.” şeklindeki savunmasının yaş itirazı niteliğinde olması karşısında, katılan mağdur …’ın olay tarihlerinde on beş yaşını doldurup doldurmadığının, bu suretle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından katılan mağdurun öncelikle resmi kurumda doğup doğmadığının araştırılıp, doğmadığının anlaşılması halinde yaş tespitine esas olacak kemik grafilerinin çektirilmesinin ardından içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınıp, gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan da görüş alınarak suç tarihlerindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanmasından sonra toplanacak delillere göre sanığın hukuki durumunun yukarıda belirtilen hususlar bakımından tayin ve takdiri gerektiği nazara alınmadan, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Karar başlığında suç tarihinin 2018 yılı eylül ayı sonrası yerine 29.04.2019, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin ise 27.09.2022 yerine 28.05.2021 olarak yazılması hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Katılan Mağdur …’a Yönelik Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/2202 Esas, 2022/2590 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

B. Katılan Mağdur …’a Yönelik Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/2202 Esas, 2022/2590 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.