Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/4462 E. 2023/3929 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4462
KARAR NO : 2023/3929
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/189 E, 2022/22 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.11.2017 tarihli ve 2017/246 Esas, 2017/223 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6763 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 103 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve üçüncü cümlesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.03.2018 tarihli ve 2018/371 Esas, 2018/329 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Erzurum Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/3772 Esas, 2019/11029 Karar sayılı kararı ile “sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; olay günü on iki yaşı içerisinde bulunan mağdurenin markete girdiğini gören sanığın, ona sarılıp elleriyle çenesinden tutarak dudağından öptükten sonra sağ eliyle göğsünden tutup salladığı tüm dosya içeriği ile olay anı görüntülerinden anlaşılmakla, mevcut haliyle sanığın eylemlerinin ani, kısa süreli ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.11.2019 tarihli ve 2019/209 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/3772 Esas, 2019/11029 Karar sayılı bozma ilâmına DİRENİLMESİNE, 6763 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve üçüncü cümlesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi kararının, sanık müdafii, mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 23.02.2021 tarihli ve 2020/1984 Esas, 2021/1409 Karar sayılı kararı ile mağdure vekilinin temyiz isteminin reddi ile Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 24.09.2019 gün ve 2019/3772 Esas, 2019/11029 sayılı bozma kararı usul ve kanuna uygun olup, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesince direnilerek kurulan 02.12.2019 gün ve 2019/209 Esas, 2019/266 Karar sayılı direnme ilamında belirtilen gerekçeler yerinde görülmediğinden Reddiyle, 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. maddenin üçüncü bendine istinaden anılan direnme kararıyla ilgili değerlendirme yapılması maksadıyla dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine” karar verilmiştir.

6. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.06.2022 tarihli ve 2021/(Kapatılan)14-96 Esas, 2022/500 Karar sayılı kararı ile Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.11.2019 tarihli ve 2019/209 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararının “Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında kalan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına, dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdine karar vermiştir.

7. Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2023 tarihli ve 2022/189 Esas, 2023/22 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında sarkıntılık, çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanması ve şikâyet söz konusu olmadığına, mağdurenin yaşının cezaya etkisi olup tam olarak tespit edilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz istemi
Üst sınırdan ceza verilmesi ve katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’nün olay günü işyerinde, her iki eli ile mağdurenin yüzünün iki yanından tutarak durdurduğu ve alnından öpüp sarıldığı, sarılmaya devam ederken sol eli ile çocuğun sırtına hafif şekilde vurduğu, sağ eli ile de çocuğun yüzünü sever şekilde okşayarak çocuğun başını göğsüne yasladığı, işyeri sahibi Ufuk’un dışarı çıkmasının ardından sanığın sarılmakta olduğu mağdurenin sağ eli ile çenesinin altından tutup dudağı dudağına gelecek şekilde bir kez öptüğü, daha sonra sağ eli mağdurenin sol göğsünü tutarak aşağı ve yukarı doğru salladığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanığın aşamalarda alınan savunmaları, mağdure beyanları, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanaklar, mağdureye ait raporlar, olay yerini gösterir CD görüntüleri toplanan diğer deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mağdureye sarılması, alnından öpmesi, başını göğsüne yaslaması, dudak hizasından öpmesi ve daha sonra sağ eli mağdurenin sol göğsünü tutarak aşağı ve yukarı doğru sallaması şeklinde gerçekleşen eylemin sarkıntılık düzeyinde kaldığı anlaşılmış olup, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Sanık hakkında kurulan hükümde, temel cezanın belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından Bakanlık vekiline vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2023 tarihli ve 2022/189 Esas, 2023/22 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Ardahan Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.