Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/4422 E. 2023/6025 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4422
KARAR NO : 2023/6025
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/500 E., 2023/10 K.
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Katılan mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; Mahkemece yapılan yargılama sırasında katılan mağdure vekili Av. … tarafından düzenlenen yetki belgesine istinaden karar duruşmasına katılan Av. … …’in yüzüne karşı 04.01.2023 günü verilen hükmü, vekil …’nın 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında düzenlenip tefhimden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra sunduğu 08.02.2023 e-imzalı dilekçeyle temyiz ettiği anlaşılmıştır.

Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ünye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.10.2015 tarihli ve 2014/618 Esas, 2015/722 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan mağdure …’ya yönelik eylemi nedeniyle cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Ünye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.10.2015 tarihli ve 2014/618 Esas, 2015/722 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.06.2022 tarihli ve 2021/9262 Esas, 2022/6425 Karar sayılı kararı ile “…Sanığın işlediği kabul edilen eylemin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 105/1-c.1. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Ünye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.01.2023 tarihli ve 2022/500 Esas, 2023/10 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan mağdure …’ya yönelik eylemi nedeniyle cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.03.2023 tarihli ve 9 – 2023/26311 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; özetle, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğuna, mağdure, katılan ve tanık beyanlarının birbiri içerisinde çelişkili olduğuna, dosya kapsamında müvekkilinin mahkumiyetine yeter düzeyde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, Mahkemenin gerekçeli kararında isnat ve iddia olunan vakıaların açıklanmayarak müvekkilinin savunma hakkının zedelendiğine, kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın mağdure …’ya beş-altı kez cinsel organını göstermesi eyleminde, sanığın cinsel taciz suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Sanığın katılan …’e yönelik iddia konusu eylemelere ilişkin tevil yollu ikrarda bulunup katılan mağdure … yönünden ise suçlamayı reddettiği savunması, mağdure ve katılanların aşamalarda değişmeyen ve birbirleriyle çelişmeyen tutarlı anlatımları, dosya kapsamına göre beyanlarına itibar edilememesini gerektirecek somut olgu bulunmayan tanıklar … ve … anlatımları, mağdure ve katılanların sanığa iftira atmasını gerektirecek herhangi bir neden bulunmaması hususu, kısmî ve tevil yollu ikrar ve tüm dosya kapsamı gözetilerek hüküm kurulduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Katılan mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; Mahkemece yapılan yargılama sırasında katılan mağdure vekili Av. … tarafından düzenlenen yetki belgesine istinaden karar duruşmasına katılan Av. … …’in yüzüne karşı 04.01.2023 günü verilen hükmü, vekil …’nın 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında düzenlenip tefhimden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra sunduğu 08.02.2023 e-imzalı dilekçeyle temyiz ettiği anlaşılmış, hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Sanığın katılan mağdureye beş-altı kez cinsel organını göstermesi eyleminde, savunma, katılan mağdurenin aşamalarda değişmeyen beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında somut olay itibarıyla sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğunun anlaşılması karşısında, sanığın işlediği cinsel taciz suçunun suç tarihi itibarıyla üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirdiği, bozma üzerine yargılama yapan ve bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece esasen ceza miktarı itibarıyla sanığın lehine olan basit yargılama usulünün tatbiki suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması hukuka aykırı bulunmuş, bozma sebebine göre onama isteyen Tebliğname görüşüne de iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Ünye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.01.2023 tarihli ve 2022/500 Esas, 2023/10 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.10.2023 tarihinde karar verildi.