YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/401
KARAR NO : 2023/1228
KARAR TARİHİ : 07.03.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A…. 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 05.07.2022 Tarihli ve 2022/84 Esas 2022/346 Karar sayılı kararı ile
1.Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddenin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, mükerrirlere özgü infaz rejmine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2.Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası, 62 nci maddenin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, mükerrirlere özgü infaz rejmine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
B.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 01.11.2022 Tarihli ve 2022/1668 Esas 2022/1721 Karar Sayılı Kararı ile
Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, katılan mağdure vekili, katılan … ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm yönünden kesin olmak üzere 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Müvekkil mağdurenin yaşı konusunda esaslı bir hataya düştüğüne, yerel mahkemenin gerekçeli kararda yaş konusuna, “…mağdurun soranlara 15 yaşını bitirdiğini değil 15 yaşında olduğunu ifade ettiği, hastane doğumlu mağdurun eyleme ilişkin açıkladığı rızasının üzerinde tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmadığı…” gerekçesiyle sanığı hatadan yararlandırmamışsa da bu durum kabul edilebilir olmadığı, olağan koşullarda Türk Medeni Kanunu’nun 11 inci maddesine göre: “Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar.” denmişse de, ülkemizde yaş konusunda birine “Onsekiz yaşındayım” denildiğinde “Artık reşitsin (erginsin)” cevabını alma olasılığı çok yüksek olduğu ve bu nedenle yerel mahkemenin eksik değerlendirmesi sonucunda sanığın hatadan yararlandırılmamasının hukuka aykırı olduğuna, ve re’sen tespit edilecek sebeplere ilişkindir.
Mağdure vekilinin temyiz istemi
Sanık hakkında da hükmedilen ceza Türk Ceza Kanunun 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yarı oranında arttırılması gerektiğine, sanık hakkında eksik ceza tayin edildiğine, sanığın katılan mağdurenin rızası ile değil, cebir ile katılan mağdureye cinsel istismarda bulunduğuna, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesinin birinci fıkrası gereği takdiren sanığın cezalarından 1/6 oranında indirim yapılmasının hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık hakkında üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerekirken alt sınırdan uzaklaşılmadan karar verilmesinin hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğuna, ve re’sen tespit edilecek sebeplere ilişkindir.
Bakanlık vekilinin temyiz istemi,
Sanık hakkında verilen cezanın üste sınırdan verilmemesinin hukuka aykırı olduğuna, ve re’sen tespit edilecek sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Mağdurenin beyanına göre 7 ay önceden parkta kaykay yaptığı sırada tanıştığı sanık ile daha sonraları Instagram’dan iletişim kurmaya devam ettiği, yılbaşı gecesinin gündüzünde geceyi geçirdikleri, … marketin üstünde bulunan kulübede cinsel ilişkiye girdikleri, mağdurenin Çocuk İzleme Merkezi’ndeki ifadesinde sanık ile rızaen birlikte olduğunu, mahkemedeki ifadesinde ise sanık cezaevine girmediği için korkusundan ilk ifadesinde sanıkla rızaya dayalı ilişkiye girdiğini, esasen sanığın zoru ile ilişkiye girdiğini beyan ettiği, olayın sıcaklığı ile alınan ilk ifadesinin gerçeği yansıtması bakımından daha emniyetli ve inandırıcı olduğu, sanık ile ilişkiden sonra 1-2 saat kadar daha vakit geçirdiği, mağdureye mahkemece sanığın zoruyla ilişkiye girdiği sırada bağırıp bağırmadığı hususu sorulduğunda hatırlamadığını beyan ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; mağdurenin rızası ile sanıkla birlikte olduğuna kanaat getirildiği, alınan doktor raporu ve sanığın ikrarı ile de cinsel ilişkinin gerçekleştiği hususunun sabit olduğu, sanığın; mağdurenin kendisini on altı yaşında olarak tanıttığını, mağdurenin ilişkiye rızasının var olduğunu savunduğu, mağdurenin aşamalardaki beyanlarında soranlara yaşını on beş olarak söyleyip geçiştirdiğini ifade ettiği, bu durumun sanığın istismar suçundan cezalandırılmasını engellemeyeceği, zira istismar suçunda on beş yaşını bitirmemiş çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel amaçlı eylemlerin cezai müeyyideye tabi tutulduğu, mağdurenin soranlara on beş yaşını bitirdiğini değil on beş yaşında olduğunu ifade ettiği, hastane doğumlu mağdurenin eyleme ilişkin açıkladığı rızasının üzerinde tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmadığı, bu nedenle sanığın atılı nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işlediği kabul edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
B.Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Tarafların 2021 yılı yaz aylarında parkta kaykay yaptığı sırada tanıştıkları, sanık ile daha sonraları Instagram’dan görüşmeye devam ettikleri ve iki aydır sevgili oldukları, 31.12.2021 tarihinde geceyi … marketin üstünde bulunan kulübede geçirip sabahında cinsel ilişkiye girdikleri, sanığın mağdure ile rızayla ilişkiye girdiklerini kabul ettiği ancak mağdurenin yaşını büyük olarak bildiğini ve on altı olarak söylediğini beyan ettiğini, sanık müdafiininde sanığın mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğünü savunduğu ancak mağdurenin hastane doğumlu olduğu, mağdurun aşamalardaki beyanlarında soranlara yaşını on beş olarak söyleyip geçiştirdiğini, mahkeme beyanında ise olay yaşanmadan bir hafta önce kimliğini sanığa gösterdiğini ve 2007 doğumlu olduğunu gördüğünü beyan ettiği, mahkeme aşamasında pedagog bilirkişinin gözlemlerinde mağdurenin yaşını gösterdiğini ve yaşına göre boyunun biraz uzun olduğunu gözlemledikleri, tarafların 5-7 aydır tanışıp iki aydır sevgili oldukları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın mağdurenin yaşı husunda hataya düşmediğinin anlaşılması karşısında mahkeme hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
A. Katılan Mağdure Vekilinin ve Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Sanık ve mağdurenin beyanları, raporlar, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında sanığın mağdure ile cebir, tehdit ve hile olmaksızın ilişkiye girdiklerinin sabit olduğu, sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve “Sanığın duruşmadaki hali, yargılama sürecindeki davranışları lehine takdiri hafifletici sebep kabul olunarak…” şeklindeki yerinde, yeterli gerekçelere istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeninin uygulanmasına karar verildiği, “sanığın şahsi ve sosyal durumu, suçun işleniş şekli birlikte gözetilerek” şeklindeki yeterli gerekçeyle alt sınırdan ceza tayin edildiği anlaşıldığından hükümde bu yönlerden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 01.11.2022 tarihli ve 2022/1668 Esas, 2022/1721 Karar sayılı kararında sanık müdafii, katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.03.2023 tarihinde karar verildi.