Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3952 E. 2023/4727 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3952
KARAR NO : 2023/4727
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/269 E., 2023/35 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2021 tarihli ve 2021/239 Esas, 2021/373 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Manisa 2. Ağır Ceza Ceza Mahkemesinin, 26.11.2021 tarihli ve 2021/239 Esas, 2021/373 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizce verilen 31.10.2022 tarihli ve 2022/8266 Esas, 2022/9697 Karar sayılı kararı ile sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmaması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Manisa 2. Ağır Ceza Ceza Mahkemesinin, 03.02.2023 tarihli ve 2022/269 Esas, 2023/35 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Mağdurenin iftira atmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığına, mağdurenin annesinin mağdureyi doğruladığına, olay sebebiyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna, bu sebeplerle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, ve re’sen tespit edilecek hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece “…Yukarıda açıklanmaya çalışılan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar sanığın cezalandırılması istemiyle kamu davası ikame edilmiş ise de; olayın ortaya çıkış biçimi, zamanı, mağdurenin anlatımlarının soyut nitelikte olması ve yan delillerle desteklenmemesi, mağdurenin öğretmenine anlatımı ile aşama anlatımları arasında çelişki bulunması ve sanığın tüm aşamalarda atılı suçu işlemediğine dair uyumlu savunmaları gözönüne alındığında, sanığın atılı suçu işlediği hususunda tam bir vicdani kanı verecek kesin nitelikte yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, mağdurenin erkek arkadaşı ile gizli olarak buluşması sonrası yakalandığı ve olayı anlattığı, sanık olan babasının daha önceden kendisine şiddet uyguladığını söyleyip bu sebeple aralarında husumet bulunduğunu belirttiği, mağdurenin çelişkili beyanlarına itibar edilemeyeceği, elde de başkaca bir delil bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı, aksi düşüncenin ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” kuşkudan sanık yararlanır kuralına aykırılık teşkil edeceği, sanığın cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemeyeceği, ceza mahkûmiyetinin bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın teorik de olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemesi gerektiği, yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına geleceği, dosya kapsamı itibariyle sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediği, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından beraatine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekleyle kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Manisa 2. Ağır Ceza Ceza Mahkemesinin, 03.02.2023 tarihli ve 2022/269 Esas, 2023/35 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.09.2023 tarihinde karar verildi.