Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3778 E. 2023/4266 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3778
KARAR NO : 2023/4266
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca anılan hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği

temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2022/89 Esas, 2022/184 Karar sayılı kararı ile;
a) Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkraları ile aynı Kanun’un 43 üncü maddesi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ve hükmün ertelenmesine,
b) Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un103 üncü maddesinini ikinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 21.06.2022 tarihli ve 2022/1112 Esas, 2022/1229 karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İstemi
Özetle, istinaf kararının hukuka aykırı olduğuna, suça sürüklenen çocuğun olaylara dahilinin katılan mağdurenin tazyiki ve teşvikiyle olduğuna, hükmün suça sürüklenen çocuk lehine bozulması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Özetle, kararın temyizine bozulması gerektiğine, eksik araştımayla suça sürüklenen çocuk lehine karar verildiğine, Kanun’un iligli maddelerinin olaya uygun şekilde tatbik edilmediğine, suça sürüklenen çocuk hakkında pişmanlığını dile getirmemesi sebebiyle takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine, üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine ve bakanlık vekiline vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; ”SSÇ … *** ile 15 yaşından küçük mağdure … … ***’ın bir kaç aydır süren bir arkadaşlık dönemi olduğu ve bu dönemde müteaddit defa cinsel ilişki yaşadıkları iddiaları ve mağdur velilerinin müracaatı üzerine soruşturma başlatılmış, mağdure aşamalarda SSÇ’nin kendisini tehdit ederek birkaç kez cinsel ilişkiye girdiklerini, dosyadaki mesaj içeriklerinin de kendisi ve SSÇ arasında gerçekleştiğini beyan etmiştir. SSÇ aşamalarda aralarındaki cinsel içerikli mesajlaşmaları kabul etmiş, ancak mağdur ile aşıklar tepesine gitmediğini ve cinsel ilişkiye girmediğini savunarak suçlamaları reddetmiştir. Her ne kadar mağdurenin vajinal muayenesinde himende kaideye uzanan yırtık bulunmamış, iç açıklığı 2,5-3 cm olup duhule müsait olduğu rapor edilmiş ise de, bu tip himen yapılarının vajinal yoldan cinsel ilişki gerçekleşmiş olsa bile yırtılmayabileceği ve olayın adli tahkikat ile aydınlatılmasının uygun olacağı yönündeki Manisa Adli Tıp Şube müdürlüğü 31.08.2021 tarihli rapor içeriği, SSÇ tarafından da kabul edilen ve mağdur tarafından dosyaya sunulan tarafların aralarındaki cinsel ilişkiye dair zaman, mekan, tarih ayrıntıları içeren karşılıklı yazılmış mesaj içerikleri, Aşıklar tepesi olarak adlandırılan olay yerinde yapılan aramada ele geçirilen kullanılmış prezarvatifler üzerinde SSÇ ye ait DNA profili tespit edildiğine ve bazı prezarvatifler üzerinde mağdure ile SSÇ nin DNA sının birlikte bulunduğuna dair Adli Tıp Kurumu İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığınca tanzim edilen adli rapor içeriği karşısında, SSÇ’nin savunmaları suçtan kurtulmaya yönelik olarak değerlendirilip itibar edilmemiştir. Mağdure aşamalarda rızası dışında ve tehditle SSÇ ile cinsel ilişkiye girdiklerini beyan etmiş ise de, dosyadaki her iki tarafça kabul edilen mesaj içerikleri karşısında mağdurenin beyanlarına bu yönüyle itibar edilmemiş ve eylemin tehdit olmaksızın mağdurenin rızası dahilinde gerçekleştiği değerlendirilmiştir. Ancak suç tarihi itibarı ile 15 yaşını doldurmayan mağdurenin rızasının hukuken korunan geçerli bir rıza olarak kabul edilemeyeceğinden SSÇ nin 15 yaşından küçük olduğu doğum raporu ile sabit mağdureye karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediği, yine SSÇ nin cinsel ilişki için mağdureyi Aşıklar tepesi olarak bilinen yere götürmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği hususunda mahkememizce tam bir vicdani ve hukuki kanaat hasıl olmuştur. SSÇ … ***in mağdur … ***’a yönelik yukarıdaki gerekçeye göre sübut bulan “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan eylemine uyan TCK.nın 103/2 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak takdiren alt sınırdan hapis cezası ile cezalandırılmasına, whatsapp yazışmalarından da anlaşılacağı üzere 16.07.2021, 02.08.2021 ve 18.08.2021 tarihlerinde gerçekleştirdiği eylemini zincirleme suç kapsamında işlediği anlaşıldığından TCK 43 maddesi gereğince cezasının 1/4 oranında artırılmasına, SSÇ suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunduğu anlaşıldığından cezasından 1/3 oranında indirim yapılmasına, cezasının SSÇ nin geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak TCK 62 maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına karar verilmiştir. SSÇ … ***’in mağdur … ***’a yönelik yukarıdaki gerekçeye göre sübut bulan “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan dolayı eylemine uyan TCK 109/1 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği yer ve zaman, SSÇ’nin kasta dayalı kusurunun ağırlığı, meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak takdiren alt sınırdan hapis cezası ile cezalandırılmasına…” şeklinde kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk Derece Mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Katılan mağdurenin aşamalarda özü itibarıyla benzer nitelikteki ifadeleri suça sürüklenen çocuk ile aralarında geçen mesaj içerikleri, doktor raporları ve olayın intikal şekli ile tüm dosya kapsamı karşısında, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 21.06.2022 tarihli ve 2022/1112 Esas, 2022/1229 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 21.06.2022 tarihli ve 2022/1112 Esas, 2022/1229 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Salihli Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.06.2023 tarihinde karar verildi.