Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3676 E. 2023/3151 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3676
KARAR NO : 2023/3151
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2021 tarihli ve 2021/235 Esas, 2021/615 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi sanık lehine değerlendirilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Kararın sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 23.02.2022 tarihli ve 2022/323 Esas, 2022/500 Karar sayılı kararı ile katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmek suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04.10.2022 tarihli ve 2022/9169 Esas, 2022/8560 Karar sayılı kararı ile “Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında öz torunu olan mağdureye yönelik 2013 yılından 2020 yılına kadar devam eden dönem içerisinde tehditle vajinal yoldan ilişkiye girme şeklinde nitelikli cinsel istismar eylemlerinde bulunduğu ve tüm dosya içeriğine göre sanığın suç işleme kastının yenilendiğini gösterir delil bulunmadığının anlaşıldığı olayda ilk derece mahkemesince nitelikli cinsel istismar suçunun zincirleme şekilde işlendiği gözetilip, son eylemin gerçekleştirildiği 2020 yılı suç tarihi kabul edilerek buna göre mağdureye yönelik 6545 sayılı Kanun değişikliğinden sonraki 5237 sayılı TCK’nın 103/2-3-4, 43/1. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında, söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,” gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2022 tarihli ve 2022/576 Esas, 2022/579 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi ile vekalet ücreti verilmesi gerektiği ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

B. Sanık ve Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri
Mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğu, mağdurenin yeniden dinlenerek çelişkilerin giderilmesi gerektiği, tüm aile bireylerine DNA testi yapılması gerektiği, HTS kayıtlarının getirtilmesi, adli tıp raporu yanıltıcı nitelikte olabileceğinden uzmanların dinlenilmesi, hayatın olağan akışına aykırı olduğu, suç vasfının değişme ihtimali bulunduğu, savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle kararın bozulması gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılan mağdurenin karnının ağrıması nedeniyle hastaneye gittiği ve otuz iki haftalık gebe olduğunun belirlendiği, katılanın önce başka kişilerden söz ettiği ancak katılan mağdurenin annesinin kızına olayı tekrar sorduğunda kızının kendisine öz dedesi olan sanığın 8 yaşından beri cinsel istismarda bulunduğunu anlattığını beyan etmesi üzerine soruşturmaya başlandığı, mağdurenin karnının ağrıması nedeniyle hastaneye gittiği ve otuz iki haftalık gebe olduğunun belirlendiği, mağdurenin daha sonra doğum yaptığı, sanıkla mağdurenin aynı apartmanda oturdukları, sanığın değişik zamanlarda mağdurenin kıyafetlerinin içerisinden göğüslerine dokunduğu, babaannesinin olmadığı günlerde mağdure ile cinsel ilişkiye girdiği, gece kaldığında ise babaannesi uyuduğunda kapıyı kapatarak ilişkiye girdiği, mağdureyi devamlı olarak annesine ve babasına söylemekle tehdit edip “Annene söylerim babana söylerim, öğrendikleri zaman evden kovulursunuz, evden kovarım” diyerek zorladığı, bu olaylar neticesinde 16.01.2021 tarihinde doğum yaptığı, sanığın ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği, iftira atıldığını belirttiği, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Kurulu raporuna göre, mağdurenin bebeğinin sanığa ait DNA profili ile yapılan karşılaştırmasında sanığın %99,99 ihtimalle bebeğin biyolojik babası olduğunun bildirildiği, ayrıca alınan ATK raporuna göre mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun bildirildiği, sanığın ayrıca mağdurenin kuzeni …’e yönelik eylemleri nedeniyle de Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı bir kamu davasının olduğu, mağdurenin beyanlarının istikrarlı olduğu, alınan raporla beyanlarının tutarlı olduğu anlaşılmakla sanığın öz torununa karşı birden fazla kere tehditle organ sokmak suretiyle ruh sağlığının bozacak surette cinsel istismar suçunu işlediği anlaşıldığından cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemine Yönelik
1. Dosya kapsamı ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi dikkate alınarak sanık hakkında tayin edilen cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verildiği ve bu hususun da gerekçelendirildiği anlaşılmakla, temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2. Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

B. Sanık ve sanık Müdafiinin Temyiz İstemine Yönelik
İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2022 tarihli ve 2022/576 Esas, 2022/579 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkremesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.