YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3617
KARAR NO : 2023/4078
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/391 E., 2023/6 K.
SUÇ :Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin engellenmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.12.2015 tarihli ve 2015/390 Esas, 2015/411 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.
2.Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.12.2015 tarihli ve 2015/390 Esas, 2015/411 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan vekili ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2021/2497 Esas, 2022/8134 Karar sayılı kararı ile ”Mağdurenin oluş ile olayın gelişime ilişkin beyanlarının tanıklarca teyit edilmesi, yine mağdure ile tanık Fatma arasında yargılamaya konu olaydan önce gerçekleşen tartışmanın mağdure hakkında tanzim edilen doktor raporlarıyla tespit edilen yaralanmalara neden olacak düzeyde olmadığının anlatım bulmasıyla intikali takiben Elazığ Eğitim Araştırma Hastanesinden düzenlenen 20.09.2015 ile Fırat Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 06.10.2015 günlü raporlarda yer alan bulguların da mağdure anlatımını desteklemesi karşısında, sanığın sübut bulan nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyeti ile mağdureye ait telefonun mal edinme kastı olmaksızın alındığının anlaşılması karşısında bu eylemden haberleşmenin engellenmesi suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde hükümler kurulması” nedeniyle oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.
3.Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.01.2023 tarihli ve 2022/391 Esas, 2023/6 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve haberleşmenin engellenmesi suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 109 uncu maddesinin ikinci ve beşinci fıkraları, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 124 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay; 2 yıl 6 ay ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, hükmolunan cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09.03.2023 tarihli ve 6-2023/21587 sayılı, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden onama, haberleşmenin engellenmesi suçu yönünden bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Yağma suçunun unsurlarının oluştuğu halde suç vasfının hatalı olarak değerlendirilip haberleşmenin engellenmesi suçundan ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğuna, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine ilişkindir.
B.Sanık Ve Müdafiinin Temyiz İstemi
Mahkumiyet hükmü kurulan üç suç yönünden de sübutun gerçekleşmediğine, çelişkili katılan beyanlarından başka delil olmadığına, kamera görüntüleri nazara alındığında, katılanın hürriyetinden yoksun bırakılmadığını ve cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunu ve katılanın haberleşmesinin engellenmediğini kanıtlar nitelikte olduğuna, emniyete yapılan müracaatın geç olduğuna, bozma sonrası yapılan yargılamada katılan ve tanıkların beyanlarının alınmadığından sanığın adil yargılanma hakkının zedelendiğine, bozma sonrası yargılamada kamera görüntülerinin izlenmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesince bozma ilamı üzerine ; sanığın suç tarihinde 04:00 sıralarında pansiyona götürmek üzere aracına aldığı katılanı şehir merkezinden uzak tenha bir yere götürdüğü, durumu fark edip polisi aramak isteyen katılanın elindeki cep telefonunu zorla alarak kendisinde alıkoyduğu, tanık F.Ç ile yaşadığı olayı bahane edip katılanı darp ederek zor kullanmak ve organ sokmak suretiyle normal yoldan iki kez cinsel ilişkiye girdiği, katılanı bu olanları bir başkasına anlatmama sözünü aldıktan sonra 05:23 sıralarında pansiyona bıraktığı, bu arada katılandan zorla aldığı telefonu da tanık H.Ç’ye teslim ettiği, davaya konu olayın bu şekilde oluşup geliştiğinin kabulü ile sanığın hem aşamalardaki savunmalarının çelişkili olduğu hem de tanık H.Ç’nin beyanları ile çeliştiği, suç tarihinde sanığın gerçekleştirdiği iddia edilen olaydan önce katılanın tanık F.Ç’ ile kavga etmesi sonucu tarafların karakola gittikleri, tanık F.Ç’nin soruşturma aşamasında alınan beyanında katılanla kavga ettiklerinde katılana bir tokat attığını beyan ettiği, katılanın şikayeti sonrasında alınan doktor raporunda ise katılanın vücudunun değişik yerlerinde bir çok abrazyon ve tırnak izi bulunduğunun tespit edildiği, katılanın yaralanmalarını gösterir fotoğrafların dosya içerisinde bulunduğu, bu yaralanmaların tanık F.Ç ile katılan arasında geçen olay sebebiyle gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı, katılanın vücudunda tırnak izi bulunmasının katılanın yaralayan kişinin kadın olduğuna delil olamayacağı, davaya konu olayın sabah saatlerinde gerçekleştiği, katılanın telefonunu bir süre kullanamadığının sabit olduğu, katılanın suçun işlendiği gün akşam saatlerinde olayı polise bildirdiği, katılanın yaşadığı olayın etkisiyle aynı gün akşama kadar beklemiş olmasının katılanın aleyhine delil kabul edilemeyeceği, nitekim suç üzerinden uzun süre geçmeden olayın kolluk birimlerine yansıdığı, 20/09/2015 tarihli görüntü izleme tutanağında suç tarihine ait görüntülerde sanığın katılana sarıldığının tespit edildiği, tutanağa konu görüntü izlendiğinde görüntü kalitesinin düşük olduğu, sanık ve katılanın pansiyonun kapısının önüne geldiklerinde sanığın katılanı boynundan tutarak kendisine doğru çektiği, katılanın kendi rızasıyla sanığa sarılmadığı, katılanın sırf sanığın yanında durmasının ve sanığın, katılanı kendisine doğru çektiğinde direnmemesinin katılanın aleyhine delil teşkil etmeyeceği, katılanın aşamalardaki beyanlarının istikrarlı ve birbiriyle uyumlu olması, sanığın beyanlarının tüm aşamalarda çelişkili olması, özellikle bozmadan önce katılanı tanımadığını beyan etmesine rağmen bozma ilamından sonra katılanla sevgili olduklarını iddia etmesi, tanık H.Ç’nin beyanı, katılanın suç tarihindeki yaralanmasının mahiyeti itibariyle katılanın iddiasıyla uyumlu olması bir arada değerlendirilerek sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemiş, sanığın, katılanı kaldığı pansiyona götüreceğine dair oluşturduğu güven ile katılanın araca binmesini sağladıktan sonra aracı tenha yerlere götürmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu hile ile işlediği, sanığın, katılana ait telefonu almaktaki kastının mal edinmek olmadığı, sanığın maksadının katılanın başkalarıyla iletişim kurmasını engellemek olduğu kabul edilerek sanığın nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve haberleşmenin engellenmesi suçlarından cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, karar hukuka uygun bulunmuştur.
2.Onama sebebine uygun olarak Tebliğnamede haberleşmenin engellenmesi suçu yönünden bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.01.2023 tarihli ve 2022/391 Esas, 2023/6 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii ile katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.06.2023 tarihinde karar verildi.