Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3609 E. 2023/4561 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3609
KARAR NO : 2023/4561
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/292 E., 2017/218 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 01.12.2022 tarihli ve 2022/1072 Esas, 2022/10844 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.03.2023 tarihli ve 9-2021/160192 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan aleyhe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen bozma kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet hükümlerinin onanması; özel hayatın gizliliği suçundan katılan vekilinin temyizinin reddine dair kararın kaldırılarak ilamdan çıkartılması, istemine ilişkindir.

II. GEREKÇE
Olayın intikal şekli, sanığın, rızasıyla cinsel ilişkiye girdiği katılanın eşinin olayı öğrenmesinden sonra hakkında şikayette bulunduğu yönündeki savunması, dosyaya yansıyan mesaj kayıtları, sanığın gönderdiği şantaj içerikli mesajların en son gerçekleşen cinsel ilişkiden sonraki döneme ait olması, Mahkemenin de ilk eylemin katılanın rızası dahilinde olduğu yönündeki kabulü ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın, katılana karşı tehdit veya şantaj kullanmak suretiyle atılı suçları işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ Başkan … ve Üye …’in itirazın kabulüne dair karşı oylarıyla oy çokluğuyla REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 01.12.2022 tarihli ve 2022/1072 Esas, 2022/10844 Karar sayılı bozma kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.09.2017 tarih 2017/292 Esas, 2017/218 Karar sayılı ilamıyla; sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan açılan kamu davasının süresinde şikayet yokluğundan düşmesine, sanığın diğer atılı suçlardan mahkumiyetine karar verildiği; Dairemizin 01.12.2022 tarih, 2022/1072 Esas, 2022/10844 Karar sayılı ilamıyla (oy çokluğuyla) sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle verilen bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.03.2023 tarih, 9-2021/160912 sayılı itirazı üzerine verilen itirazın reddiyle, 5271 sayılı Kanun’un 308/3. maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne; söz konusu itirazın kabulü kararı verilmesi görüşünde olduğumuzdan iştirak etmiyoruz .
Şöyle ki;
Katılanın Turgutlu İlçesi … köyüne ziraat mühendisi olarak atandıktan sonra aynı köyde ikamet eden sanık ile tanıştığı, bir süre sonra aralarında yakınlık oluştuğu, ilk olarak 2011 yılının yaz aylarında sanığın ablasına ait erik bahçesinde aralarında cinsel ilişkiye girdikleri, daha sonra da değişik yerlerde aralarında cinsel ilişkinin gerçekleştiği, bu arada sanığın katılanın fotoğrafını çektiği, en son 19/04/2013 tarihinde Manisa’da bulunan bir evde aralarında cinsel ilişkinin olduğu, sanığın savunmalarında aralarındaki cinsel ilişkinin katılanın rızası dahilinde olduğunu ileri sürerek yüklenen suçları kabul etmediği, katılanın ise aralarındaki ilk ilişki de dahil olmak üzere bütün ilişkilerin rıza dışı ve zorla olduğunu, ilk ilişkiden sonra çekilen fotoğrafının yayılacağına dair yapılan şantaj ve tehditlerden dolayı manevi cebir altında cinsel ilişkiye girmek zorunda kaldığını ileri sürerek sanığın cezalandırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Sanık ile katılan arasında 2011 yılı yaz aylarından başlamak üzere 19/04/2013 tarihine kadar birden çok cinsel ilişkinin gerçekleştiğinin sabit olduğu, cinsel ilişkinin gerçekleşmiş olduğu hususunda katılanın anlatımları ile sanığın savunmaları arasında çelişki bulunmadığı, ancak sanık savunmalarında aralarındaki cinsel ilişkilerin katılanın rızası dahilinde gerçekleştiğini, olayları eşinin öğrenmesi üzerine katılanın bu şekilde anlatımlarda bulunduğunu ileri sürerek yüklenen suçları kabul etmediği, katılanın ise aralarındaki cinsel ilişkilerin rızası dışında ve zorla olduğunu ileri sürdüğü, dolayısıyla çözümlenmesi gereken sorunun sanık ile katılan arasında gerçekleştiği sabit olan cinsel ilişkilere katılanın rızasının bulunup bulunmadığının tesbitinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Turgutlu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/435 değişik iş numaralı arama ve el koyma kararına istinaden yapılan arama sonucu sanığa ait cep telefonu üzerinde yapılan inceleme sonucu sanığın kullanımında bulunan telefondan katılanın kullanmış olduğu telefona; “Sana güvenen kocan buraya bi şekilde gelecek, 19 Nisan Cuma günü altımda aşkım aşkım diye zekten inlerken duduklarıma sarılıp deli gibi öpen sen değilmiydin, …’la anneni arayacağım aç şu telefonu, senle ilgili daha kimseye birşey anlatmadım sadece cevabını bekliyorum, mesleğini, evliliğini bitirmek istiyormusun cevap vermediğine göre bitirmek istiyorsun, tamam sen bilirsin benden günah gitti” şeklinde mesajların çekildiği, katılanın kullandığı telefonlardan da sanığın kullandığı telefona “Ben istemiyorum demiyorum canım lütfen biraz anla, canım çok sıkkın, başım çatlıyor, ilaç içemiyorum, ama seni çok seviyorum, sadece beni anla,” “Bende seni aşkım, bu mesajları sil de yakalatma olurmu , hadi yarın görüşürüz, telefon hattını değiştiriyorum artık”, “… la kavga ediyorum tamam mı” , “… teyzedeyim gel beş dakika göreyim” şeklinde mesajların gönderildiği tespit edilmiştir. Yine, telefonun videolar kısmında, araçta çekilen katılana ait fotoğrafların bulunduğu belirlenmiş, (ki bu fotoğrafın katılana ait olduğu sanık tarafından da kabul edilmiştir.) alınan bilirkişi raporunda da , görüntülerin, ilgili kişinin iradesi dışında çekildiği yönünde görüş belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki katılan sözlü ve yazılı beyanlarından anlaşıldığı üzere sanığın katılanın kendisinde bulunan fotoğraflarını teşhir edeceği ve aralarındaki ilişkiyi ailesine ve çevredeki insanlara yayacağı tehdidi ile söyleyeceği yerlere gelmesini istediği ve her defasında “son kez görüşelim” dediği için katılanın da maruz kaldığı manevi cebir ve tehdit altında son defa görüşüp sanıktan kurtulma ümidiyle istemediği halde rızası dışında sanık tarafından belirtilen yerlere gidip onunla cinsel ilişkiye girdiği anlaşılmıştır. Sanığın belli bir dönem sonra ilişkiyi sonlandırmak isteyen katılanı sürekli olarak belirli aralıklarla istediği yere çağırıp ilişkiye girdiği aşamada artık TCK’nun 109. maddesinin gerekçesinde belirtildiği manada katılanın kendi arzusu ve iradesi çerçevesinde hareket edebilme hürriyetinden bahsedilemeyeceği gibi katılanın bir yerde kalma ve bir yere gitme konusunda tercihte bulunma serbestisinden de söz edilemeyeceği her türlü izahtan varestedir. Sanığın bu şekilde katılana karşı tehditle ve cinsel amaçla aynı suçu işleme kararı çerçevesinde değişik zamanlarda birden fazla kez hürriyetinden yoksun kıldığı, cinsel saldırıda bulunduğu tüm dosya kapsamıyla sabittir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.03.2023 tarih, 9-2021/160912 sayılı itirazının kabulü ile; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01/12/2022 tarihli ve 2022/1072 Esas, 2022/10844 Karar sayılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine dair bozma kararının kaldırılmasıyla, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2017 tarih ve 2017/292 Esas, 2017/218 Karar sayılı mahkumiyet hükümlerinin onanması görüşünde olduğumuzdan; itirazın reddiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 308/3 maddesi uyarınca dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi gerektiği yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne muhalifiz.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.