Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3576 E. 2023/3713 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3576
KARAR NO : 2023/3713
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1588 E. 2022/1641 K.
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama

Katılan Bakanlık vekilinin, yokluğunda verilen ve 28.12.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 28.12.2022 tarihli temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Tebliğnamede sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden görüş bildirilmişse de, sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemlerinin sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükme yönelik olduğu anlaşıldığından, bu suçtan kurulan hüküm ile sınırlı yapılan incelemede gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli ve 2022/77 Esas, 2022/504 Karar sayılı kararı ile, sanığın katılana karşı nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 14.11.2022 tarihli ve 2022/1588 Esas, 2022/1641 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanığın aşamalardaki beyanlarının tutarlı olduğuna, sanıkla katılanın rızayla cinsel ilişkiye girdiklerine, katılan darp edildiğini iddia etmesine rağmen doktor raporunda bulgu olmadığına, katılanın beyanlarının çelişkili ve tutarsız olduğuna, katılan olay tarihinde uyuşturucu madde ile yakalandığından sanığa suç isnadında bulunduğuna, katılan ile ilk muhatap olan polislerin tanık olarak dinlenilmesi gerektiğine, katılanın intihara teşebbüsünün olayla ilgili olmadığına ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Gerekçe belirtmeksizin sanık hakkında indirim yapılmaksızın üst hadden ceza verilmesi gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın katılanı ölümle tehdit ederek cinsel eylemini gerçekleştirdiğine, olay öncesinde katılanın başkası tarafından alınan saatinin kendisinde olduğunu söyleyerek katılanla iletişim kurmaya çalıştığının mesaj kayıtları ile sabit olduğuna, sanık tarafından daha önce planlanan ancak uygulamaya geçiremediği cinsel saldırı eylemini, katılanın uyuşturucu kullanıcısı olması sebebiyle, sanıktan uyuşturucu temin etmek için iletişim kurduğunda katılanın aciz durumundan faydalanarak gerçekleştirdiğine, bu nedenlerle sanık hakkında üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulüİddia, savunma, katılanın aşamalarda istikrarlı ve detaylı olarak benzer ifadeleri, taraflar arasında katılanın sanığa iftira atmasını gerektirecek bir anlaşmazlığın bulunmaması, ADÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 11.02.2022 Tarih ve 74258993-062 sayılı raporundaki tesbitler ve tüm dosya kapsamından; katılanın suç tarihi olan 10.02.2022 saat 20:00 sıralarında daha önce de uyuşturucu madde aldığını belirttiği sanıktan uyuşturucu madde istediği, sanığın kendisini çağırması üzerine evin önüne indiği, sanığın uyuşturucu maddenin yanında olmadığını, benzinliğe bıraktığını söylemesi üzerine beraber sanığın kullandığı elektrikli bisikletle gittikleri, sanığın bir müddet sonra metruk bir binaya geçtiği ve katılanla konuşmaya başladığı, katılana kendisini beğendiğini belirterek sarılmaya çalıştığı, katılanın bunu kabul etmemesi üzerine katılanın boğazını sıkarak karşı koymasını engellediği, akabinde arkasına geçerek katılanın alt bölgesini soymaya çalıştığı ve üzerindekileri aşağıya indirdiği, bu esnada cinsel organını da çıkardığı, katılana bir kez normal yoldan rızası hilafına cinsel saldırıda bulunduğu, daha sonrasında katılanı tekrar alarak evine doğru geldikleri, bir müddet sonra katılanı yolda indirdiği, katılanı gören kolluk görevlilerinin katılan üzerinde uyuşturucu madde buldukları, katılanın bu esnada sanığın metruk bir binada kendisine sözlü tacizde bulunduğunu ancak uyuşturucu madde etkisinde olması sebebiyle şikayetçi olup olmayacağını düşüneceğini belirttiği, ertesi gün kolluğa giderek sanığın kendisine tecavüz ettiğini belirttiği olayda, Mahkemece sanığın üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

Sanık her ne kadar üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyip, katılanla rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini, başka kişilerle de katılanın para karşılığı cinsel ilişkiye girdiğini belirtmişse de; katılanın tüm aşamalardaki istikrarlı beyanları, olayın kolluğa intikal şekli, katılanın sanığa suç isnadında bulunmasını gerektirir herhangi bir husumetlerinin olmayışı, evinden çıkarken yanına çantasını ve hatta ayakkabısını almamış olması, üzerindeki kıyafetlerden dahi kapı önünden uyuşturucu maddeyi alıp hemen eve gireceğini düşünmesi ve ona göre davranması, ancak sanığın cinsel saldırı eylemi için katılanı sanki uyuşturucu daha uzak bir yerdeymiş gibi kandırarak evinden uzaklaştırıp metruk binaya sokarak direncini ve karşı koyma iradesini ortadan kaldırması, katılanın adli görüşme odasındaki ilk beyanı ve pedogog görüşü dikkate alındığında sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik savunma olduğu kanaatine varılarak eylem nedeniyle savunmalarına Mahkemece itibar edilmemiştir. Sanığın bu olay öncesinde katılanın başkası tarafından alınan ve bir türlü geri alamadığı saatinin kendisinde olduğunu söyleyerek katılanla iletişim sağlamaya çalıştığı, uyuşturucu kullanıcısı olan katılanın uyuşturucuya ihtiyacı nedeniyle kendisine ulaşmasıyla da cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği, buna ilişkin mesaj kayıtlarının dosya içerisinde olduğu, bunun yanında sanık savunmalarında katılana 50,00 TL para verdiğini belirtmesine rağmen katılanın üzerinde böyle bir para olmadığı gibi sanık tarafından verilen uyuşturucu maddenin de katılan tarafından kolluk görevlilerine teslim edildiğinin kolluk tutanaklarından anlaşıldığı Mahkemece kabul edilerek hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvuruları esastan reddedilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Yokluğunda verilen ve 28.12.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 28.12.2022 tarihli temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu belirlendiğinden temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanık Ve Müdafii İle Katılan Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Olay tarihinde kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında katılanı görüp hareketlerinden şüphelenmeleri üzerine, katılanın üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi vermesiyle intikalin gerçekleşmesi, katılanla yapılan ilk görüşmede sanığın korkutup darp ettiğini ve sözlü olarak taciz ettiğini belirtmesine rağmen ertesi gün savcılıkta alınan ifadesinde sanığın adresini tam olarak bilmediği bir yerde tecavüz ettiğini beyan etmesi, katılanın cinsel eylem sırasında sanığın kendisini darp ettiğine yönelik iddiasının doktor raporu ile doğrulanmaması, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, İlk Derece Mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiş, Tebliğnamedeki onama görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle, katılan Bakanlık vekilinin vaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle, REDDİNE,

B. Sanık Ve Müdafii İle Katılan Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 14.11.2022 tarihli ve 2022/1588 Esas, 2022/1641 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

31.05.2023 tarihinde karar verildi.