Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3353 E. 2023/5881 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3353
KARAR NO : 2023/5881
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2165 E., 2022/3209 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2022/102 Esas, 2022/250 Karar sayılı kararı ile sanığın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fırkasının (c) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Kararın sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından istinafı üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 21.12.2022 tarihli ve 2022/2165 Esas, 2022/3209 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2023 tarihli Tebliğnamesinde sanık hakkındaki hükmün “Onanması” yönünde görüş bildirilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Özetle; sanığın suçlamaları kabul etmediğine, mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğuna ve yeniden dinlenilmesi gerektiğine, sanık ile mağdure arasında baba-kız ilişkisi dışında bir münasebet bulunmadığına, sanık ile boşanan katılan …’nın sanığa husumet beslediğine, mağdurenin bu katılan tarafından yönlendirildiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında yargılamaya konu olayın özelliklerine göre üst hadden ceza verilmesine ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasına, Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince, sanığın suç tarihlerinde annesiyle birlikte yaşayan öz kızı olan katılan mağdureyi okuldan alıp evine getirdikten sonra değişik zamanlarda suç tarihi itibariyle on iki yaşından büyük ve fakat on beş yaşından küçük mağdurenin ön özel bölgesine (Cinsel organına) parmağını sokmak suretiyle üzerine atılı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediğinin, katılan mağdure ve katılan …’nın beyanı, sanık savunması, dosya arasında mevcut kolluk tutanakları, adli rapor, ses kayıtlarının çözümlenmesine ilişkin bilirkişi raporu, tanık beyanı, mağdurenin beyanlarına itibar edilebileceğine ilişkin adli gözlemci raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı,
Mağdurenin iffetini ortaya koyan bir konuda babası olan sanığa iftira atmasını gerektiren somut ve ciddi bir husumetin bulunmaması, bu meyanda sanığın kızının para istemesi ve kendisinin para vermemesinden dolayı iftira atıldığına yönelik savunması ile ses kaydındaki mağdureyle gerçekleştirdiği konuşmaların film sahnesine ilişkin olduğuna yönelik soyut, mesnetsiz ve kendisini suçtan kurtarmaya matuf olduğu açık olan savunmalarına itibar edilmemiş, yine her ne kadar mağdurenin son alınan raporunda “Himen intakt (sağlam) yapıda olup, hymenın bütünlüğünün bozulmamış olduğu,” tespit edilmiş ise de dosyada mevcut ses kayıtlarında sanığın ” …götüne şöyle elimi attım arasına götünü mötünü elledim götünü biraz parmakladım ettim sonra şöyle elimi attım carp diye amıiiin deliğine geçti parmağım içi cum cum oldu cabul cubul parmağım da girdi ya öbürünü de biraz şöyle ettim baktım o da giriyor lan dedim amının deliği bayağı açılmış iyi zevke gelmiş bu kız dedim tam sikilecek dedim şaştım amın niye böyle büyük diye dedim…” şeklindeki sözleri göz önünde bulundurulduğunda sanığın mağdurenin vajinal bölgesine parmak soktuğu kanaatine varıldığı,
Sanığın cinsel istismar eylemlerine devam ederken katılan mağdureye karşı “Aramızdaki konuşmaları kimseye söylersen seni öldürürüm.” diyerek ve evindeki silahı katılan mağdureye göstermek suretiyle tehditle korkutarak atılı suçu işlediğine dair mağdurenin tutarlı beyanlarına itibar edilerek sanığın cezasında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince arttırım yapıldığı,
Katılan mağdurenin aşamalardaki beyanlarına göre sanığın kendisine yönelik gerçekleştirdiği cinsel istismar eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda ön özel bölgesine parmağını sokmak, göğüslerini ve cinsel bölgesini kıyafet içinden okşayıp sıkmak suretiyle katılan mağdurenin beyanına göre dört-beş kez gerçekleştirmesi karşısında sanığın aynı mağdureye karşı 2021 yılı Ekim ayı içerisinde (5 Ekim-13 Ekim 2021 tarihleri arası) birden fazla zincirleme şekilde atılı suçu işlediğinin kabul edildiği görülmüştür.
Sanık hakkında temel cezanın, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın kastı nazara alınarak belirlendiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesinin birinci fıkrasında “Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir” ve aynı Kanun’un 210 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez” hükümlerine yer verilmiş olup, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince olayın tek tanığı konumunda bulunan mağdure İlayda’nın öncelikle duruşmaya getirilerek iddiaya konu hususlarla ilgili dinlenip, bu mümkün olmadığı takdirde soruşturma evresinde alınan görüntülü beyanlarının tarafların hazır olduğu duruşmada izlenip taraflara diyeceklerinin sorulmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuş, açıklanan bozma gerekçesine göre Tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 21.12.2022 tarihli ve 2022/2165 Esas, 2022/3209 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.