YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3323
KARAR NO : 2023/2526
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Aralık Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.06.2015 tarihli ve 2015/54 Esas, 2015/222 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz İsteği
Kesinlikle telefonu ile kimseye cinsel tacizde bulunmadığına, haksız ve yersiz olarak kendisine iftirada bulunulduğuna, kararı temyiz etme iradesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
22.09.2014 tarihinde sanığın, katılanın kullandığı cep telefonuna “Pardon yanlışlık oldu”, “Alla alla naptım şmdı çatdık h sanki uzun zmandr takılr gbi.d”, “Bi acm yokta olmasnı istrmsn ki kmsn sen”, “Inan uzun zmandir tanyrm ama frsat bulmydum sadce kocan görewdmi”, “Yo inan korkmyrum kmsdn ne bilm o hawaya werdim bna güzel wakit geçirecymkzki sanyrum ya kapanck şmdi ne zman gelrm bilmem artk” şeklinde mesajlar atması iddiasıyla hakkında cinsel taciz suçundan açılan kamu davasında cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kayıtları, mesaj tespit tutanağının içeriği ve tüm dosya kapsamı gözetilerek, sanığın üzerine atılı suçu kabul etmeyip telefonun kendisine ait olduğu ancak suç tarihinde internet kafe de olduğu ve şarjda olduğundan başkası tarafından kullanılabileceğine yönelik savunmasına hayatın olağan akışına uygun olmadığı kanatiyle itibar edilmeyerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın cinsel taciz eylemini elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirmesine karşın hakkında 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiş, eleştiri nedeni dışında bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Aralık Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.06.2015 tarihli ve 2015/54 Esas, 2015/222 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, üye …’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
22.09.2014 tarihinde birden fazla kez katılanın telefonuna mesaj yollamak suretiyle cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla sanık hakkında açılan davada ilk derece mahkemesi tarafından sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Sanık tarafından kullanıldığı kabul edilen GSM hattından mağdurun telefonununa mesaj gönderildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
İletişim tespitine ilişkin kayıtlar ile düzenlenen telefon mesaj tespit tutanak içeriğine göre sanığın olay günü mağdura mesaj yollayarak tanımadığını savunduğu mağdura hitaben; ”Pardon yanlışlık oldu sanırım”, “Alla alla naptım şmdı çatdık h sanki uzun zmandr takılr gbi.d”, “Bi acm yokta olmasnı istrmsn ki kmsn sen”, “Inan uzun zmandir tanyrm ama frsat bulmydum sadce kocan görewdmi?”, “Yo inan korkmyrum kmsdn ne bilm o hawaya werdim bna güzel wakit geçirecymkzki sanyrum ya kapanck şmdi ne zman gelrm bilmem artk” şeklinde mesajlar attığı, dosya içeriği ile belirlenmiştir.
“Mağdurun cinsel yönden ahlâk temizliğine aykırı olarak rahatsız edilmesi” biçiminde ifade edilen cinsel tacizin ne tür bir davranışla işlenebileceği hususunda kanunda açıklık bulunmamakla birlikte, öğreti ve yargısal kararlarda bu suçun; mağduru hedef almış, vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeksizin ancak cinselliğine yönelen söz söyleme, mesaj ya da mektup gönderme, el hareketi yapma, öpücük atma, cinsel ilişki teklif etme, cinsel organını gösterme gibi eylemlerle gerçekleştirilebileceği kabul edilmektedir.
Cinsel taciz suçunun maddi unsuru, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz etmektir. Suçun manevi unsuru ise kast olup, failin cinsel amaç gütmesi, başka bir ifadeyle cinsel … ve isteklerini tatmin maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir. Eylemin cinsel amaçla işlenip işlenmediği ya da hangi fiilin cinsel taciz suçunu oluşturacağı somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından takdir edilecektir.
Cinsel taciz oluşturacak davranışlar, mağdurun vücuduna temas bulunmamak şartıyla ani olabileceği gibi, devamlı nitelikte de gerçekleşebilir. Suçun oluşabilmesi için, failin cinsel amaç gütmesi ve eylemin belirli kişi ya da kişilere karşı gerçekleştirilmiş olması gerekir. Aksi takdirde cinsel taciz değil, hakaret, tehdit ya da kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçları gündeme gelebilecektir.
Nitekim yargısal kararlarda; pencereye tırmanarak “seni kaçıracağım, beni içeri al, içeri gireceğim” demek, mağdura karşı çiçek koklamak, telefonla kısa aralıklarla arayıp; “evinin önündeyim, dışarı çık, seni maddi ve manevi tatmin edeceğim,” “seni seviyorum, evlenmek istiyorum,” “dünyanın en güzel kadını, seni görmek istiyorum”, “derslerine iyi çalış güzelmişsin”, “seni ve aileni tanıyorum, arabaya bin, gideceğin yere bırakayım, sana kötülük yapmam” içerikli mesajlar göndermek, yine sanığın eşinden ayrıldığını bildiği katılanı arayıp istemediği halde ısrarla arkadaşlık teklif etmesi eylemleri cinsel taciz olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu sabit olup, bu suçtan bozma kararı verilmesi gerekirken cinsel taciz suçundan verilen kararın onanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.