Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3279 E. 2023/6774 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3279
KARAR NO : 2023/6774
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/253 E., 2022/353 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin sürelerinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.11.2014 tarih ve 2014/1815 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davasının açıldığı olayda sanık hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2014 tarihli ve 2014/234 Esas, 2014/242 Karar sayılı kararı ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2014 tarihli ve 2014/234 Esas, 2014/242 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 24.05.2022 tarihli ve 2021/3603 Esas, 2022/4784 Karar sayılı kararı ile; “Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın olay günü suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdure ile üst geçidin kapalı kısmında oturduktan sonra mağdureyle öpüşüp cinsel bölgesine kıyafetlerinin içinden eliyle dokunduğu anlaşılan olayda 28.08.2014 tarihinde alınan vajinal raporun olaydan yaklaşık üç ay sonra alındığı nazara alındığında sanığın mevcut haliyle sübuta eren eyleminin 6545 sayılı değişiklikten önceki 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.12.2022 tarihli ve 2022/253 Esas, 2022/353 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı değişiklikten önceki 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Özetle; sanığa verilen cezanın usul ve kanuna aykırı olduğuna, sanık ile mağdurenin sosyal paylaşım sitesinde tanıştıklarına, 1-1,5 ay sevgili olarak görüşmüştüklerine, terminal bölgesi civarında bulunan üst geçitin kapalı bölmesinde buluştuklarına, mağdurenin umuma açık olan bir alanda rızası dışında gelişen bir eylemde kendisini korumak için yardım istememesi ya da oradan kaçarak uzaklaşmaya çalışmaması ilginç bir durum olduğuna, insanların sürekli olarak gelip geçtikleri umuma açık bir yerde böyle bir eylemin gerçekleşmesi de hayatın normal akışına ters bir durum olduğuna, 28.08.2014 tarihli genital muayene raporunun olay tarihinden 3 ay sonra alındığı ve söz konusu rapor ile eylemin olup olmadığının yahut sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğin tespit edilememiş olduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırı olarak ceza verildiğine, … Devlet Hastanesince mağdure hakkında tanzim edilen doktor raporuna göre ruh sağlığının bozulmadığı şeklinde rapor düzenlendiğine, eylemin rızayla gerçekleştiğine ve hükmün sanık lehine bozularak sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Özetle; olayın gerçekteki oluş şekline göre çocuğun nitelikli istismarı suçundan hüküm kurulması gerektiğine, alınan raporda katılan mağdurenin genital bölgesinde yapılan incelemeyle suça ilişkin bir takım iz ve emarelerle ve yırtıklar olduğunun açıkça tespit edildiğine, Mahkemece suç tarihinden yaklaşık 3 ay kadar sonra rapor alındığı için eylemin sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği tespit edilemeyeceği bu durumun sanık lehine yorumlanması gerektiği şeklindeki gerekçenin yanlış olduğuna, katılan mağdurenin yaşı itibariyle küçük olduğuna, olay nedeni ile çok utandığına ve olayı ailesine dahi uzunca bir süre söyleyemediğine, olayı anlattığı zaman ancak rapor aldırılabilindiğine, katılan mağdurenin yaşının çok küçük olması, utanabileceği, korkup ailesine durumu açıklayamayacağı hususlarının göz ardı edildiğine, olay nedeni ile katılan mağdurenin ruh halinin bozulmadığı yönündeki tespite de katılmanın mümkün olmadığına, Katılanın yaşı, olayın oluş şekli, yaşadığı olay sebebi ile rahatsız olmaması, ruh halinin bozulmaması, travma yaşamaması hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, bu hususlarda da gerekli ve yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığına ve kararın sanık aleyhine bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; ”Yapılan yargılama, yukarıda yer verilen ve Mahkememizce ayrı ayrı değerlendirilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar sanık hakkında üzerine atılı nitelikli cinsel istismar suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; olay tarihinde henüz 15 yaşını ikmal etmeyen ve bu bağlamda TCK 103/1-a maddesi kapsamında 15 yaşından küçük çocuk durumunda bulunan katılan …’nın daha önce facebook sosyal paylaşım sitesinden tanışıp arkadaş olduğu ve askerden izinli olarak …’a dönen sanık … ile … otogar civarında bulunan üst geçitte buluştukları, üst geçidin dışarıdan görülemeyen kapalı alanında oturup konuşmaya başladıkları, burada tarafların birbiriyle yakınlaşmaya başladıkları, öpüştükleri, katılan …’ın okuldan çıkıp buluşmaya geldiğinden üzerinden okul formasının altında ise etek bulunduğu, bir süre bu şekilde öpüştükten sonra …’ın eve gitmek istediği, sanığın katılandan daha fazla yanında kalmasını istediği, sanığın bu ısrarı üzerine katılanın gitmekten vazgeçip sanığın yanında kaldığı, sanığın katılanın arkasında durur şekilde kendi merdivenin üst basamağındayken katılanın alt basamakta olduğu bir duruş şekliyle katılana arkadan sarıldığı, bu sırada elini katılanın eteğinden içeri sokarak katılanın cinsel organına eliyle dokunmaya başladığı, daha sonra sanığın herhangi bir cinsel davranışta bulunmayarak elini katılanın elbisesinden çıkarttığı, katılanın annesinin araması üzerine olay yerinden ayrıldığı anlaşılmış ve olay Mahkememizce bu şekli ile sabit görülmüştür. ” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan deliller; sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanık savunmaları, katılan mağdure beyanları, tanık anlatımları, doktor raporları, emniyet evrakları ve olaya dair tüm tutanaklardan ibarettir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.12.2022 tarihli ve 2022/253 Esas, 2022/353 Karar sayılı kararında sanık müdafii ile katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.10.2023 tarihinde karar verildi.