Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/3178 E. 2023/4558 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3178
KARAR NO : 2023/4558
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/2961 E., 2020/1561 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, sağlık için tehlikeli madde temini, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî red – Kısmî onama

İlk derece mahkemesince mağdur … yönelik sanıklar … ve … hakkında sağlık için tehlikeli madde temin etmek, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından yine Mahir hakkında sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükümlerin ve sanık … hakkında mağdur … yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ilk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükümlerin kesin olduğu anlaşılmıştır.

İlk Derece Mahkemesince kurulan diğer hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan Bakanlık vekili ve sanık … ve sanık … müdafilerinin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği katılan Bakanlık vekili ve sanık … ve sanık … müdafilerinin temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek; sanık … ve Sanık … müdafilerinin duruşmalı inceleme taleblerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/289 Esas, 2019/386 Karar sayılı kararı ile
A. Sanık …, …, … hakkında
I. Sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi gereğince beraatine,
II. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince beraatine,

B. Sanık … hakkında
I. Sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine,
II. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine,

C. Sanık … hakkında;
I. Sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine,
II. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan; TCK’nın 103/2, 62, 53, 63 maddelerince 13 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna,
III. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62, 53 ve 63 üncü maddelerince 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 11.12.2020 tarihli ve 2019/2961 Esas, 2020/1561 Karar sayılı kararı ile
a) Sanık … hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılmış bir dava varken aynı sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı aynı eylem nedeniyle mükerrer olarak Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29.08.2019 tarih 2019/5157-257 soruşturma sayılı iddianamesi ile açılan ve mahkemece birleştirilmesine karar verilen dava nedeniyle hüküm kurulması unutulmuş ise de dava zaman aşımı içerisinde her zaman için hüküm kurulması olanaklı görülmüştür.

b) Sanık … müdafinin 24/09/2019 tarihinde yüzüne karşı verilen karara yönelik yedi günlük yasal süreden sonra 22.10.2019 tarihinde vekalet ücreti istemiyle sınırlı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca istinaf başvurusunun reddine;

c) Mağdur … onbeş yaşından büyük olduğu 18.07.2019 tarihli oturumda şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında kamu davasına katılma ve verilen hükmü istinaf etme hak ve yetkisi bulunmayan mağdur … vekilinin 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca istinaf başvurusunun reddine;

d) Sanık … ve … hakkında mağdur …’ya karşı sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan ve çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarih ve 2019/289 esas 2019/386 karar sayılı ilamı ile verilen beraat hükümlerine ilişkin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca esastan reddine,

e) Sanık … hakkında mağdur …’ya karşı sağlık için tehlikeli madde temin etmek ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarih ve 2019/289 esas 2019/386 karar sayılı ilamı ile verilen beraat hükümlerine ilişkin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca esastan reddine,

f) Sanık … hakkında mağdur …’ya karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarih ve 2019/289 esas 2019/386 karar sayılı ilamı ile verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca esastan reddine,

g) Sanık … ve … haklarında mağdur … ‘ya karşı sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan verilen beraatlerine dair Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarih ve 2019/289 esas 2019/386 karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılmasına, sanıkların sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan 5237 Sayılı Kanun madde 194/1, 62/1, 53 maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

h) Sanık … hakkında mağdur …’ya karşı çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan verilen beraatine dair Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarih ve 2019/289 esas 2019/386 karar sayılı kararının 5271 Sayılı Kanunun 280/2. Maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılmasına, sanık …’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafinin Temyiz İstemi
Suç unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanık hakkında beraat hükmü tesisine ve 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin tatbiki ilişkindir.

B. Sanık … Müdafinin Temyiz İstemi
Sübuta, suç vasfına ve sanık hakkında 5237 Sayılı Kanunun 30 maddesinin uygulanması istemine ilişkindir.

C. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz istemi
Beraat kararı verilen sanıklar yönünden suçun unsurlarının oluşması nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine; mahkumiyet kararı verilen suçlar yönünden teşdiden ceza tayinine ilişkindir.

D. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanıklar hakkında teşdiden ceza tayini istemi ve sanıklar hakkında takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasının yerinde olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
“Mağdur … ***’in 17.07.2004 tarihinde Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dünyaya geldiği ve hastane doğumlu olduğu suç tarihi itibariyle 15 yaşını tamamlamamış olduğu ve hukuken geçerli bir rızasının olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar sanıklar …, …, … hakkında evi terk eden çocuğu ailesine ve yetkili makamlara haber vermeksizin yanında tutmak ve sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan cezalandırılmaları amacı ile kamu davası açılmış ise de mağdurun alınan beyanında evden ailesinin bilgisi ve rızası ile ayrıldığını beyan etmesi ve sanıkların da mağdurun ikametinde ailesinin bilgisi ve rızasının dışında ayrıldığına yönelik bilgilerinin bulunmaması ve bu yönde sanıklar …, …, …’in kasıtlarının olmaması anlaşıldığından sanıkların üzerilerine atılı TCK’nın 234/3 maddesindeki suçun yasal unsurları itibari ile oluşmadığı sabit olduğundan sanıklar …, …, … hakkında TCK’nın 234/3 maddesinde düzenlenen Çocuğun kaçırılması ve alıkonması suçlarından 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
Mağdurun alınan beyanında kendisine alkollü içkiyi Oğuzhan’ın alarak verdiğini beyan etmesi, diğer sanıkların alkollü içki verdiğine yönelik beyanının bulunmaması ve ayrıca mağdurun olaydan sonra alkol alması nedeniyle sağlığının bozulduğuna dair raporun bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde Sanıklar …, …, Hikmetin üzerlerine atılı TCK’nın 194. maddesinde düzenlenen sağlık için tehlikeli madde temin etme suçunu işlemedikleri sabit olduğundan 5271 sayılı CMK’nın 223/2-b maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
Her ne kadar sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan cezalandırılması amacı ile kamu davası açılmış ise de sanığın mağdur ile 2017 yılında cinsel ilişkiye girdiğine dair mağdurun soyut beyanı dışında sanığın aşamalardaki çelişmeyen inkara yönelik tutarlı savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak somut objektif delilin elde edilemediği, mağdurun olayın üzerinden çok zaman geçmesinden sonra sanık Mahirden şikayetçi olması ve sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cinsel ve adli raporlarda aleyhe tespitin dosya kapsamında bulunmayışı dikkate alındığında sanık …’ in üzerine atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğine dair mağdur … ***’in soyut beyanı dışında her türlü şüpheden uzak somut kesin, inandırıcı objektif delilin dosya kapsamında bulunmayışı da nazara alınarak sanık … hakkında 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir. Mağdurun olay tarihinde Mahirle araç içerisindeyken sanık …’in mağdura alkol vermesi sebebiyle sanık … hakkında TCK’nın 194/1 maddesinde düzenlenen sağlık için tehlikeli madde temin etme suçundan cezalandırılması amacıyla dava açılmış ise de mağdurun alkol içtiklerine ilişkin beyanı dışında mağdurun alkol sebebiyle sağlığının bozulduğuna dair dosya kapsamında raporun bulunmaması ve sanığında mağdur ile alkol almadığına yönelik aşamalarda tutarlı savunması birlikte değerlendirildiğinde sanık … hakkında TCK’nın 194/1 maddesinde düzenlenen sağlık için tehlikeli madde temin etme suçundan mağdurun soyut iddiası dışında her türlü şüpheden uzak somut kesin, inandırıcı objektif delilin dosya kapsamında bulunmayışı da nazara alınarak sanık … *** hakkında üzerine atılı TCK’nın 194. Maddesinde düzenlenen suç yönünden de 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.
Her ne kadar sanık … hakkında sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan cezalandırılması amacı ile kamu davası açılmış ise de sanık ile mağdurun alınan beyanlarında sanığın 18 yaşından küçük mağdura alkollü içki verme eylemine sahip olduğu, sanığın hazırlık aşamasında olayın hemen sonrasında kollukta avukat huzurunda alınan ilk beyanında …’ya alkol verdiği hususunu ikrar ettiği ancak mağdurun olaydan sonra sağlığının bozulduğuna yönelik doktor raporunun dosya kapsamında bulunmadığı, yerleşik yargıtay kararları gereğince suç tarihinden önce yürürlüğe giren 4207 sayılı kanunun 7. Maddesinin 2. Fıkrasına göre 18 yaşından küçük çocuklara alkollü içki verilmesi halinde çocuğun sağlığının tehlikeye sokulması durumunda TCK’nın 194 maddesine göre cezaya hüküm olunacağı, sağlığının bozulmaması halinde ise idari para cezası verileceği şeklinde yaptırım uygulanacağı anlaşıldığından sanık hakkında sağlık için tehlikeli madde temini suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiş, idari para cezası yönünden ise valiliğe bildirimde bulunulmuştur.
Sanık … hakkında nitelikli cinsel istismar suçundan yapılan yargılama da sanık …’ın müdafi huzurunda alınan emniyet ve savcılık beyanlarında mağdur … ile ön bölgeden cinsel ilişkiye girdiklerini ikrar ettiği, ancak mahkeme aşamasında ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ve mağdurla cinsel ilişkiye girmediklerini beyan ettiği sanığın aşamalarda beyanlarının çeliştiğini ve mahkeme aşamasındaki savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun anlaşıldığı, mağdur …’nın olayın hemen sonrasında alınan kolluk beyanında ise, yattığı yatağa Oğuzhan’ın çırılçıplak geldiğini, kendi cinsel bölgelerinin resimlerini telefonuna çektiğini, kendisinin yatmış olduğu yatağı sanığın gelmesi sebebiyle değiştirdiğini ve evden ayrılmak istediğini daha sonrasında uyuduğunu, uyandığında pantolonunun dizine kadar sıyrıldığını, mağdurun ön cinsel bölgede ve arka bölgede ağrılarının olduğunu beyan ettiği, olayın hemen sonrasında alınan mağdurun cinsel muayene raporunda fiili livataya ilişkin bulguların bulunması, mağdurun olaydan sonra sıcağı sıcağına alınan beyanı ve mağdurun sanığa iftira atmasını gerektirecek bir husumetin aralarında olmayışı birlikte değerlendirildiğinde sanığın olay tarihinde 12-15 yaş aralığında olan mağdur ile rızası ile cinsel ilişkiye girdiği, mağdurun hukuken rızasının geçerli olmadığı, ayrıca hukuken rızası geçerli olmayan mağduru cinsel ilişkiye girmek amacı ile yanında tuttuğu ve bir yerde kalmasına veya bir yere gitmesine engel olmak suretiyle üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da işlediği anlaşılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 103/2 maddesi gereğince takdiren alt sınırdan sanığa ceza tayin edilmiş, sanığın duruşmadaki hal ve tavırları lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden TCK’nun 62 maddesine göre cezasının takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak hüküm kurulmuştur.
Sanık …’ın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yapılan yargılamada 15 yaşını tamamlamamış mağduru cinsel amaçlı olarak olayın gerçekleştiği evde cinsel istismar süresini de aşacak şekilde 1 gece boyunca yanında tuttuğu dosya kapsamında sabit olduğundan sanık …’ın eylemine uyan TCK’nın 109. Maddesi gereğince takdiren alt sınırdan sanığa ceza tayin edilmiş, mağdurun çocuk olması sebebiyle sanığa verilen cezada TCK’nın 109/3-f maddesi gereğince 1 kat arttırım yapılmış, sanığın mağduru cinsel amaçlı olarak hürriyetinden yoksun kıldığı anlaşıldığından sanığa TCK’nın 109/5. Maddesi gereğince yarı oranda arttırım yapılmış, sanığın duruşmadaki hal ve tavırları mahkemece lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden TCK’nun 62 maddesine göre cezasının takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak mahkumiyet kararı verilmiştir . “

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesi hukuki süreçte anılan şekilde karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İstemini Yönünden
17.07.2004 doğumlu mağdure …’nın kovuşturma aşamasında 18.07.2019 tarihli celsede şikayetinden vazgeçtiğini belirtmesi karşısında, mağdureye yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin kamu davasına katılma ve kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

B. Sanıklar … ve … Hakkında Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini, Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçlarından Sanık … hakkında Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temin Etmek Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesince sağlık için tehlikeli madde temin etmek ve çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar katılan Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, atılı suçları düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 194 üncü ve 234 üncü maddelerindeki temel cezanın üst sınırının on yıldan az olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendine göre kesin olduğundan, katılan Bakanlık vekilinin anılan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298 inci maddesi gereğince reddi gerekmiştir.

C. Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan Bakanlık vekilinin ve sanık … müdafiinin anılan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298 inci maddesi gereğince reddi gerekmiştir.

D. Sanık … Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Olayın intikal şekli ve zamanı, savunma, mağdur beyanları ve tüm dosya kapsamı ve gerekçe gözetilerek, 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

E. Sanıklar … ve Sanık … Hakkında Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Her ne kadar sanık … ve … hakkında sağlık için tehlikeli madde temin etmek suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de; mağdurun olaydan sonra alınan alkol nedeniyle sağlığının bozulduğuna yönelik doktor raporunun dosya kapsamında bulunmadığı, suç tarihinden önce yürürlüğe giren 4207 sayılı kanunun 7 inci maddesinin 2 inci fıkrasına göre onsekiz yaşından küçük çocuklara alkollü içki verilmesi halinde çocuğun sağlığının tehlikeye sokulması durumunda 5237 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine göre cezaya hüküm olunacağı, sağlığının bozulmaması halinde ise idari para cezası verileceği şeklinde yaptırım uygulanacağı anlaşıldığından sanıklar hakkında sağlık için tehlikeli madde temini suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince verilen beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekirken; istinaf isteminin kabulüyle hükmün kaldırılarak yazılı şekilde sanıklar hakkında atılı suçtan mahkumiyet hükmü tesisi hukuka aykırı bulunmuştur.

F. Sanık … Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılmak Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Sanıkların aşamalarda alınan mağdurun yaşının küçük olduğunu bilmediğine yönelik beyanları, sanık … mağdurların (yüzyüze) tanışıklık süreleri, mağdurun yargılama sürecinde ilk derece mahkemesinde alınan “14 değildi ki benim yaşım 15 değilmiy di ? işte sen kaç yaşındasın dedi, ben 15 filan işte, böyle konuştuk… ” şeklindeki beyanları, 02.08.2019 günlü adli görüşme formunda yer alan mağdurun fiziksel ve duygusal gelişiminin içinde bulunduğu yaştan daha ileri düzeyde olduğuna ilişkin açıklamalar nazara alınmaksızın ve ilk derece mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince mağdurenin fiziksel durumuna ilişkin bir gözlem yapılmaksızın; Bölge Adliye Mahkemesince; “…mağdurun görünüşünün 14-15 yaşta görünmesi sanık …’ın mağdurla uzunca süre arkadaşlık etmiş olması, mağdurun sanıklarla birlikte 2-3 gün vakit geçirmesi, bu süre içerisinde mağdurun konuşmalarından ve davranışlarından çocuk olduğunu anlamış olmaları hususları birlikte değerlendirildiğinde mağdurun yaşı konusunda kaçınılmaz hataya düştüklerinin kabul edilemeyeceği …”yönündeki dosya kapsamıyla bağdaşmayan ve varsayıma dayalı yetersiz gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur,

V. KARAR
A. Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) açıklanan nedenlerle katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin REDDİNE;

B. Sanıklar … ve … Hakkında Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini, Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçlarından, Sanık … Hakkında Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle; Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendine göre kesin olduğundan, katılan Bakanlık vekilinin anılan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle aynı Kanunun 298 inci maddesi gereğince REDDİNE;

C. Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenlerle katılan Bakanlık vekilinin ve sanık … müdafiinin anılan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz istemlerinin Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle 5271 sayılı Kanunun 298 inci maddesi gereğince REDDİNE;

E. Sanık … Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (D) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 11.12.2020 tarihli ve 2019/2961 Esas, 2020/1561 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ve katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

F. Sanıklar … ve Sanık … Hakkında Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temin Etmek ve Sanık … Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan, Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılmak Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (E) ve (F) bölümlerinde açıklanan nedenlerle sanık … müdafii, sanık … müdafi, katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 11.12.2020 tarihli ve 2019/2961 Esas, 2020/1561 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Sanık …’ın tutuklu kaldığı süre ve bozma sebebi nazara alınarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan TAHLİYESİNE,

Başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdîren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.