Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/2933 E. 2023/3005 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2933
KARAR NO : 2023/3005
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.01.2022 tarihli ve 2020/462 Esas, 2022/12 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 ve 62 nci maddelerinin birinci fıkraları ile 53 üncü maddesi uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 18.03.2022 tarihli ve 2022/529 Esas, 2022/758 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafii, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında alt sınırından hüküm kurularak ceza verilmesinin ve takdiri indirim uygulanmasının usul ve kanuna uygun olmadığından bahisle hükmün bozulmasına yöneliktir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Tanıkların görgüye dayalı bir tanıklıklarının bulunmadığı, mağdurenin kendilerine anlattıkları kadarıyla beyanda bulundukları, dosya kapsamında mağdurenin soyut beyanlarının dışında mahkumiyete yetecek başkaca bir delil bulunmadığı, mahkemenin olaya ilişkin tanıkları dinlemediği ve eksik araştırmayla hüküm kurduğundan bahisle hükmün bozulmasına yöneliktir.

C. Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın işlediği suç için pişmanlık duymadığı, bu nedenle takdiri indirim uygulanmaması gerektiği ayrıca sanık hakkında üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık ile mağdure arasında duygusal arkadaşlık olduğu ve birbirlerini bir yılı aşkın bir süredir tanıdıkları, 2019 yılı yaz aylarında buluşup bir arkadaşlarının evine gittikleri ve burada sürtünme yoluyla ilişki yaşadıkları, yine 2019 yılında farklı bir tarihte buluştukları parkın erkekler tuvaletine birlikte girdikleri ve burada sürtünme yoluyla ilişki yaşadıkları, son eylemde ise sanığın amcasının evinde organ sokmak suretiyle cinsel ilişki yaşadıkları anlaşılmış olup, mağdure ve tanık beyanlarıyla olayın bu şekilde gerçekleştiği kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca istinaf nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kendisini vekille temsil ettiren katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle Bakanlık lehine vekalet ücreti tayin edilerek hüküm düzeltilerek esastan reddedilmiştir.

IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı anlaşılmakla, katılan mağdure vekili, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 18.03.2022 tarihli ve 2022/529 Esas, 2022/758 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.