Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/2673 E. 2023/4692 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2673
KARAR NO : 2023/4692
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/125 E., 2021/378 K.
SUÇ : Cinsel taciz
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkumiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Cinsel taciz suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli ve 2018/193 Esas, 2019/35 Karar sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 27.03.2019 tarihli ve 2019/751 Esas, 2019/902 Karar sayılı kararıyla bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda, sanığın aynı suçtan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2019/196 Esas, 2020/443 Karar sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 03.02.2021 tarihli ve 2020/999 Esas, 2021/188 Karar sayılı kararıyla bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda, sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrasının (d) bendi ile 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 2.020,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2021 tarihli ve 2021/125 Esas, 2021/378 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.12.2022 gün ve 94660652-105-34-3840-2022-Kyb sayılı yazılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarihli ve KYB-2023/1877 sayılı Tebliğname ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarihli ve KYB-2023/1877 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/1. maddesinde yer alan, “(1) Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki, 5237 sayılı Kanun’un 105. maddesinde yer alan, “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”, aynı Kanun’un 105/2-d maddesindeki “Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,… işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, cinsel taciz suçu için öngörülen cezanın üst sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu gözetildiğinde, suçun temel halinin basit yargılama usulü kapsamında kaldığı; ancak elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi şeklindeki nitelikli halinin işlenmesi durumunda, öngörülen cezanın yarı oranında artırılacağı cihetle, sanığın üzerine atılı elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçuna ilişkin cezanın üst sınırının 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektireceği ve bu nedenle 5271 sayılı Kanun’un 251/1. maddesi uyarınca bu suç yönünden basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre adlî para cezası hesaplanırken, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi sırasında artırım ve indirimlerin gün üzerinden yapılması, sonuç olarak ulaşılan miktarın bir gün için belirlenen miktarla çarpımı sonucu ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında cinsel taciz suçundan hüküm kurulurken takdir edilen adlî para cezasının gün üzerinden belirleme yapılması gerekirken ay üzerinden tayin edilmesinde, isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “(1) Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinde yer alan, “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”, aynı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendindeki “Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,… işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; cinsel taciz suçu için öngörülen cezanın üst sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu gözetildiğinde, suçun temel halinin basit yargılama usulü kapsamında kaldığı, ancak elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi şeklindeki nitelikli halinin işlenmesi durumunda, öngörülen cezanın yarı oranında artırılacağı cihetle, sanığın üzerine atılı elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçuna ilişkin cezanın üst sınırının 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektireceği ve bu nedenle 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu suç yönünden basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi ve yine 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre adlî para cezası hesaplanırken, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi sırasında artırım ve indirimlerin gün üzerinden yapılması, sonuç olarak ulaşılan miktarın bir gün için belirlenen miktarla çarpımı sonucu ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında cinsel taciz suçundan hüküm kurulurken takdir edilen adlî para cezasının gün üzerinden belirlenmesi gerektiği halde ay üzerinden tayin edilmesi, Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2021 tarihli ve 2021/125 Esas, 2021/378 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.07.2023 tarihinde karar verildi.