Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/2672 E. 2023/4367 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2672
KARAR NO : 2023/4367
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ : Tokat 3. Asliye Mahkemesi
SAYISI : 2021/1088 E., 2022/441 K.
SUÇ : Cinsel taciz
KARAR : Mahkumiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Cinsel taciz suçundan sanık …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, ve 52 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince iki kez 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Tokat 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2021/1088 Esas, 2022/441 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.12.2022 gün ve 94660652-105-60-21443-2022-Kyb sayılı yazılı
evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarihli ve KYB-2023/1221 sayılı Tebliğname ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarihli ve KYB-2023/1221 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.06.2022 tarihli 2021/6263 Esas, 2022/5251 sayılı kararında yer alan, “Sanığın katılan mağdureye yönelik “Lütfen beni kırma, aynı yöne gidiyoruz, beraber gidelim” şeklinde sözler söylemesi ve olay tarihinden bir hafta öncesinden başlayarak mağdureyi minibüs durağına gelerek takip etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, cinsel davranış olarak kabul edilemeyeceği, mevcut haliyle fiilin 5237 sayılı TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu…” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda, sanığın katılana farklı zamanlarda arkadaşlık teklif ettiği, olay tarihinde ise katılanı durdurarak konuşmak istediğini söylediği, müştekinin istememesi üzerine yanından uzaklaştığı, olaydan bir gün sonra katılanın işyerinden tanık… ile birlikte çıktıkları sırada saat kulesi önünde sanığı gördükleri, sanığın bir süre kendilerini takip etmesi şeklindeki eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu, anılan suçun uzlaştırma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 254/1. maddesinde yer alan, “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin  253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde, Kabule göre de; Sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve suç tarihleri arasındaki süre de dikkate alındığında, eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği cihetle; tek bir suçtan mahkumiyet kararı verilip 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanarak cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilerek fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
Tüm dosya içeriği nazara alındığında, Tokat 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2022 tarihli ve 2021/1088 esas, 2022/441 sayılı kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görülmemiştir.

III. KARAR
Tokat 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2022 tarihli ve 2021/1088 esas, 2022/441 sayılı kararına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,15.06.2023 tarihinde karar verildi.