YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2670
KARAR NO : 2023/3398
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/115 E., 2018/246 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 6136 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi ret, kısmi onama
Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafisinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında bozma üzerine nitelikli cinsel saldırı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükmün; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir
olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.09.2018 tarihli ve 2018/115 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararı ile;
A)Sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 inci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına
b) kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bendi, beşinci fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına
c)6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan, 6136 sayılı Kanunu’nun 15 inci maddesinin birinci fıkrası, 52 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay hapis 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına
Karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 16.01.2019 tarihli ve 2018/3584 Esas, 2019/72 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 08.10.2019 tarihli ve 2019/2722 Esas, 2019/11449 Karar sayılı kararı ile sanık müdafiinin temyiz isteminin gerekçe içermediğinden reddine, katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi ile sınırlı olarak yapılan incelemede onanmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4.Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 08.10.2019 tarihli ve 2019/2722 Esas, 2019/11449 Karar sayılı kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.01.2021 günlü, KD-2020/24505 sayılı itiraznamesi ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesine esas alınan ilamda tekerrür hükümleri uygulanmadığından sanığın 1. kez mükerrir olduğundan bahisle itiraz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 11.01.2022 tarihli ve 2021/19099 Esas, 2022/61 Karar sayılı kararı ile itiraz yerinde görülmeyerek incelenmesi için Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.12.2022 tarihli ve 2022/9-124 Esas, 2022/827 Karar sayılı itirazın değişik gerekçe ile kabulü ile sanık müdafiinin temyiz dilekçesi maddi hukuka ilişkin yeterli gerekçe içerdiğinden sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden de incelemenin yapılması gerektiğinden bahisle Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 08.10.2019 tarihli ve 2019/2722 Esas, 2019/11449 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Usul ve yasalara aykırı olan kararların bozulması ile sanık hakkında beraat hükümleri verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile katılanın karı koca oldukları ve boşanma davalarının devam ettiği, sanık hakkında uzaklaştırma kararının bulunduğu, başka suçtan tutuklu olan sanığın tahliye olması ile katılanın evine gece vakti gittiği tornavida ile pencereyi zorlayıp içeri girdiği katılanın boynuna bıçak dayayarak tehdit edip zorla araca bindirdiği, olay yerinde katılanın iradesi dışında anal yoldan organ soktuğu ve katılanı eve bıraktığı katılanın kolluğa şikayetçi olduğu intikalin gerçekleştiği olayda, dosya kapsamında bulunan deliller;
Katılanın aşamalarda alınan beyanları,
Sanığın aşamalarda alınan savunmaları,
Katılan hakkında aldırılan darp cebir raporu ile anal muayene raporu,
Katılanın iç çamaşırlarında sanığa ait meni lekelerinin çıktığına dair kriminal rapor,
Adli sicil kaydı, kiralık araca ilişkin GPS kayıtları, tutanaklardan ibarettir.
IV. GEREKÇE
A.6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet Suçu Yönünden
Sanık hakkında 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B.Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçları Yönünden
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerde, sanığın 15.12.2017 tarihli müdafisinin hazır olmadığı ikrar içeren kolluk beyanı göz önüne alınmaksızın; olayın intikal şekli ve zamanı, katılanın aşamalarda alınan beyanları ile iş bu beyanları doğrulayan adli raporlar, kriminal rapor, GPS kayıtları, tutanaklar, sanığın tevili ikrar içeren aşamalardaki savunması nazara alındığında Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen ” Sanık hakkında İstanbul Anadolu 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/406-2011/395 sayılı ilamı nedeni ile 2. kez TCK’nun 58.maddesi ile 5275 s.y.’nın 108/3.maddesinin uygulanması ile mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına,” paragrafındaki ” 2.kez” kelimesinin çıkartılarak yerine ” 1.kez” yazılması dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Düzelterek onama sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin vaki temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle, REDDİNE,
B. Nitelikli Cinsel Saldırı ile Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 16.01.2019 tarihli ve 2018/3584 Esas, 2019/72 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA,
bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği İlk derece mahkemesinin hüküm fıkrasında Sanık hakkında İstanbul Anadolu 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/406-2011/395 sayılı ilamı nedeni ile 2TCK’nun 58.maddesi ile 5275 s.y.’nın 108/3.maddesinin uygulanması ile mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına paragrafındaki ; ” 2.kez” kelimesinin çıkartılarak yerine ” 1.kez” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2023 tarihinde karar verildi.