Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/2543 E. 2023/2142 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2543
KARAR NO : 2023/2142
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Mağdur …’a yönelik), kasten yaralamaya teşebbüs (Her iki mağdura yönelik)
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, istinaf başvurusunun reddi, temyiz başvurusunun kabule şayan sayılmaması

Sanığın mağdur …’a yönelik kasten yaralamaya teşebbüsten kurulan hükümle ilgili katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair kararın itiraz kanun yoluna tabi olması; mağdur …’a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralamaya teşebbüsten kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın kesinleşmesi, nedeniyle hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme ilişkin sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine dair ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Van 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2022 tarihli ve 2021/354 Esas, 2022/240 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanığın mağdur …’a yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Sanığın mağdurlar … ve … …a yönelik kasten yaralama suçuna teşebbüsten, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine;
karar verilmiştir.

2. Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 29.11.2022 tarihli ve 2022/2705 Esas, 2022/1950 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık hakkında mağdur …’a yönelik kasten yaralamaya teşebbüsten kurulan beraat hükmünü istinaf etmeye hak ve yetkisi bulunmayan katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
b) Sanık hakkında mağdur …’a yönelik kasten yaralamaya teşebbüsten verilen beraat hükmüne ilişkin katılan Bakanlık vekilinin, çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin ise katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 09.12.2022 tarihli ve 2022/2705 Esas, 2022/1950 Karar sayılı ek kararları ile sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuyla ilgili verilen karara yönelik temyiz başvuruları hakkında, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği “Kesin karara yönelik temyiz isteminin reddine” karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.02.2023 tarihli ve 9-2023/16178 sayılı, temyiz ret ve onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden istinaf mahkemesi kararının gerekçesiz olması, mağdurun beyanı dışında delil bulunmaması, mağdurun aracın ön koltuğundan inip arka koltuğa binerken kaçmaması, eylemin gerçekleştiği iddia edilen mevkiinin kalabalık olması, araçta yapılan aramada bıçak elde edilememesi, aksi düşünülse dahi sanığın eylemlerinin 3-4 … sürmesi nedeniyle sarkıntılık aşamasında kalması nedeniyle kararın bozulmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Mağdurlara yönelik kasten yaralamaya teşebbüsten verilen beraat kararlarının yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın verilmesinin, yine cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından temel cezanın alt sınırdan belirlenmesinin ve takdiri indirim uygulanmasının, Bakanlık lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olması nedeniyle kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın olay tarihinde yolda yaya olarak yürüyen on üç yaşındaki mağdur …’ı aracına aldığı, araç içerisinde elini tutup öptüğü, ıssız bir alanda durarak aracının arka koltuğuna oturmasını sağladığı, mağdurun göğsünü okşadığı, yanaklarından öptüğü ve mağdura sarıldığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanığın mağdurun evine bırakmasını istemesi nedeniyle olay yerine gittiklerini beyanla atılı suçlamaları reddettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde mağdurun soruşturmadaki ayrıntılı beyanlarını mahkemede genel hatları ile doğrulaması ve sanığı teşhisi, tanık ve şikayetçi beyanları, görüntü inceleme tutanağı, sanık savunması, iftira sebebi ve husumet olmaması, mağdurun olay sonrası denk geldiği kişilere ve ailesine anlatımı sonucunda intikalin gerçekleşmesi dikkate alınarak sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Mağdur …’a Karşı Kasten Yaralamaya Teşebbüsten Kurulan Hükme İlişkin Temyizi Yönünden
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda kurulan hükme yönelik istinaf dilekçesi veren katılan Bakanlık vekilinin talebinin suçtan doğrudan zarar görmediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddine dair verilen kararın aynı Kanun’un 279 uncu maddesinin son fıkrası gereğince itirazı kabil olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı gözetilerek söz konusu karara yönelik temyiz istemi 5271 sayılı Kanun’un 264 üncü maddesi hükmüne göre itiraz kabul edilip bu hususta gerekli kararın mahallinde merciince verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Mağdur …’a Yönelik Kasten Yaralamaya Teşebbüs ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere İlişkin Temyizi Yönünden
Hükmedilen cezanın tür ve miktarları ile hükmün niteliği gözetildiğinde 5271 sayılı Kanun’un 286 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (g) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ve beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından ve Bölge Adliye Mahkemesince katılan Bakanlık vekilinin müsnet suçlara yönelik temyiz istemlerinin reddine dair verilen ek kararın süresi içinde temyiz edilmediği anlaşıldığından, söz konusu hükme ilişkin temyiz isteminin aynı Kanun’un 298 inci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

C. Sanık Müdafiinin Sanık Hakkında Mağdur …’a yönelik Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İsteminin Reddine Dair Verilen Ek Karar Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “… temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş ise…, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

D. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Mağdur …’a yönelik Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
1. En Üst Sınırdan Ceza Verilmesi Gerektiğine Yönelik İstemi Açısından
Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve suç tarihinde kanunda öngörülen yaptırım miktarı göz önüne alınarak 10 yıl hapis cezası olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Vekalet Ücreti Takdir Edilmesi Gerektiğine Yönelik İstemi Açısından
Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

E. Sanık Müdafiinin Sanık Hakkında Mağdur …’a Yönelik Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Karşı Temyizi Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
1. Sanığın Mağdur …’a Karşı Kasten Yaralamaya Teşebbüsten Verilen Hükme İlişkin Katılan Bakanlık Vekilinin İstinaf Başvurusunun Reddi Kararına Yönelik Katılan Bakanlık Vekilinin Temyizi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle anılan hükme ilişkin katılan Bakanlık vekilinin istemiyle ilgili kararın verilmesi için dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,

2. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık hakkında Mağdur …’a Yönelik Kasten Yaralamaya Teşebbüs ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

3. Sanık Müdafiinin Sanık Hakkında Mağdur …’a yönelik Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İsteminin Reddine Dair Verilen Ek Karar Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 09.12.2022 Tarihli ve 2022/2705 Esas, 2022/1950 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiiinin ek karara karşı temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

4. Sanık Müdafii ve Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Mağdur …’a yönelik Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (D) ve (E) bölümlerinde açıklanan nedenlerle Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 29.11.2022 tarihli ve 2022/2705 Esas, 2022/1950 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Van 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.