Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/2435 E. 2023/4092 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2435
KARAR NO : 2023/4092
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı. kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.04.2022 tarihli ve 2019/621 Esas, 2022/142 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi delaletiyle ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 13 yıl 4 ay, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (f) bentleri, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 13.09.2022 tarihli ve 2022/896 Esas, 2022/845 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulup kısmen re’sen istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Katılan mağdur ile anlatımlarını tekrarlar tanık ifadesinden başka delil bulunmaması, katılan mağdurun fiziksel muayenesinde bulgu tespit edilememesi ve 155 polis ihbar hattını aradığına dair araştırma yapılmaması, katılan mağdurun sanık ile bindikleri dolmuştaki yolculardan, çevirme sırasında bulunan polislerden ve olay yerinde olduğunu söylediği balıkçılardan yardım talebinde bulunmaması, olayın gerçekleştiği yerde ailelerin piknik yapması nedeniyle darp ve istismar olaylarının gerçekleşmesinin mümkün olmaması, polis çevrimesinde sanığın üzerinin aranmasına rağmen bıçak tespit edilememesi nedeniyle sanık hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesine, aksi halde neden alt sınırdan uzaklaşıldığının gerekçelendirilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihinde on sekiz yaşından küçük olan katılan mağdur ile sanığın önceye dayalı tanışıklıkları bulunduğu, katılan mağdurun aşamalarda yolda yürüdüğü sırada sanığın bir anda karşısına çıkarak sırtına bıçak dayadığını, otobüse bindirerek Dicle nehri kenarına götürdüğünü, burada darp etmek suretiyle bayılttığını, uyandığında alt kıyafetlerinin yarıya inmiş vaziyette ve sanığın cinsel organının ağzında olduğunu iddia ettiği, sanığın katılan mağdurla olay yerine gittiklerini beyanla atılı suçlamaları reddettiği, katılan mağdurun yol üzerinde bulunan polis ekiplerinden yardım talebinde bulunması ile intikalin gerçekleştiği, adli raporda katılan mağdurda yaralanmaların tespit edildiği, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda katılan mağdurun özü itibariyle değişmeyen ve ayrıntılı beyanları, sanığa iftira atmasını gerektirir bir husumetinin bulunmaması, katılan mağdurda sol yanakta 2 adet 7-8 cm uzunluğunda cilt çiziği ve sol yanak üstünde ödem yaralanmasının olduğuna dair adli rapor, olayın hemen intikali ve tutulan tutanakta “Sanığın kendisini zorla araziye getirdiğine ve kendisine tecavüz etmeye çalıştığına dair” beyan içeriği, katılan mağdurun montundaki yırtığa dair fotoğraf görseli ve beyanlarının güvenilir olduğuna dair adli görüşme raporu dikkate alınarak sanığın atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Olayın intikal şekli ve zamanı, katılan mağdurun beyanları, sanık savunması, katılan mağdurdaki yaralanmaları tespit eden adli rapor, polis tutanağı ve Mahkeme gerekçesine göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin sübuta ve teşdit uygulamasına yönelik temyiz istemlerinin reddine karar verilmekle, sanık hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Katılan mağdurun ifadelerini doğrular şekilde yüzünde 7-8 cm uzunluğunda cilt çiziği bulunduğuna dair adli rapor ile montunda yırtık tespit edildiğine ilişkin tutanak, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre; müsnet suçu silahtan sayılan bıçakla işleyen sanık hakkında koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 13.09.2022 tarihli ve 2022/896 Esas, 2022/845 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.