YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2419
KARAR NO : 2023/2665
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Zamanaşımı nedeniyle düşme
Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından 19.04.2022 tarihli duruşma günü davaya katılma dilekçesi sunulduğu ancak Mahkemesince bu hususta bir karar verilmediği anlaşıldığından anılan Bakanlığın 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca katılan, vekili Av. …’in ise katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Suça sürüklenen çocuk hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2013 tarihli, 2013/10037 Esas sayılı iddianamesiyle beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2014 tarihli, 2013/102 Esas, 2014/190 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Hükmün suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18.10.2021 tarihli ve 2021/1553 Esas, 2021/8444 Karar sayılı kararı ile; “Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda mağdurenin kendisinden bir yaş küçük olduğunu bildiği yönündeki savunması, mağdure ifadesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.04.2022 tarihli, 2021/358 Esas, 2022/126 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu kabul edilerek kamu davasının 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.02.2023 tarihli ve 9-2023/19789 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Hatalı değerlendirme ile suç vasfının değiştirildiği, suça sürüklenen çocuğun beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, taraflar arasında husumet bulunmadığı, mağdurenin aşamalarda istikrarlı beyanda bulunduğu anlaşılmakla düşme kararı verilmesinin usule ve kanuna aykırı olduğuna ve dilekçesinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.
B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Suça sürüklenen çocuğun kaçınılmaz hataya düşmediği, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve soyut gerekçelerle hata hükümleri uygulanarak eylemin reşit olmayan kimseyle cinsel ilişki kabul edilip buna bağlı olarak bu suçtan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi ve talebinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin 2012 yılı Şubat ayı ortalarında tanıştıkları, arkadaş oldukları, yaklaşık 1 ay sonra mağdurenin kendi rızası ile suça sürüklenen çocuğun evine gittiği, burada öpüşüp sevişmeye başladıkları, suça sürüklenen çocuğun cinsel organını mağdurenin vajinasına sokmak suretiyle cinsel ilişkiye girdikleri, bu olaydan birkaç hafta sonra mağdurenin kendi isteği ile suça sürüklenen çocuğun evine gittiği, karşılıklı rıza ile bir kez daha cinsel ilişkiye girdikleri, mağdure hakkında düzenlenen Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesinin 26.11.2012 tarihli raporu ile; mağdurenin hymeninde saat beş hizasında kaideye kadar inen on günden öncesine ait yırtık izlendiğinin tespit edildiği, İstanbul Adlî Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 22.11.2013 gün ve 5086 sayılı raporu ile eylem nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı anlaşılmakla; mağdurenin aşamalarda beyanlarının tutarlı olduğu, mağdurenin suça sürüklenen çocuğa suç isnadında bulunmasını gerektirecek bir husumetin dosyaya yansımamış olduğu, mağdurenin beyanlarının, mağdure hakkında düzenlenen doktor raporuyla uyumlu olduğu değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun kendisini cezadan kurtarmaya yönelik organ sokmanın gerçekleşmediği yönündeki beyanına itibar edilmediği, mağdureye bozma sonrası alınan beyanında suça sürüklenen çocuğun gerçek yaşını bildiğini beyan etmiş ise de, önceki beyanlarında bu yönde bir ifadesinin bulunmaması, suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin tanışma şekilleri, arkadaşlıklarının çok kısa sürmüş olması, olayın ortaya çıkış şekli göz önüne alınarak suça sürüklenen çocuğun soruşturma aşamasının başından beri mağdurenin gerçek yaşını bilmediği yönündeki tutarlı savunmasına itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılarak suça sürüklenen çocuğun mağdurenin yaşı konusunda kaçınılmaz hataya düştüğü kabul edilerek eylemlerin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, olağan ve olağanüstü zamanaşımı sürelerinin dolmuş olduğu kabul edilmekle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
IV. GEREKÇE
1. Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Onama gerekçesi doğrultusunda Tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.04.2022 tarihli, 2021/358 Esas, 2022/126 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Bakanlık vekili ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteklerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliği ile ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.05.2023 tarihinde karar verildi.