Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/2137 E. 2023/2130 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2137
KARAR NO : 2023/2130
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 05.07.2022 tarihli ve 2022/211 Esas, 2022/290 Karar sayılı kararı ile; sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Anılan karara karşı katılan mağdur vekili, katılan Bakanlık vekili, sanık ve sanık müdafiinin istinaf yoluna başvurması ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 03.10.2022 tarihli ve 2022/1315 Esas, 2022/1323 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Cinsel ilişkilerin birden çok kez gerçekleşmesi sebebiyle zincirleme suç hükümlerinin tatbiki, teşdiden ceza belirlenmesi ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Teşdiden ceza belirlenmesi, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması ve Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ilişkindir.

C. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın, katılan mağdure ile annelerinin aynı olduğunu bilmemesi ve adı geçenin on beş yaşından büyük olduğunu düşünerek evlenme niyeti ile cinsel ilişki yaşamasından ötürü bu hatasından yararlanması gerektiğine, buna rağmen mahkemece hata hükümlerinin tartışılmadığına, mağdurenin yaşının belirsizlik taşıması nedeniyle bu hususta rapor alınması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık ile kayden 15.10.2007 doğumlu olan katılan mağdurenin aynı anadan dünyaya gelip babalarının farklı olduğu, Çocuk Esirgeme Kurumunda kalan sanığın, 2017 yılından itibaren katılan mağdurenin, anne ve babası olan katılanlarla birlikte yaşamakta olduğu ikamete ara sıra ziyaretlerde bulunarak kalmaya başladığı, bu süreç içinde sanığın, katılan mağdureye duygusal hisler besleyerek bu durumu adı geçene anlattığı ve katılan mağdurenin de zamanla bu hislere karşılık verdiği, 2021 yılı Mayıs ayı içinde katılan mağdure ile sanığın ikamette yalnız bulundukları sırada sanığın, katılan mağdurenin alt giysilerini yarıya kadar indirip cinsel organını katılan mağdurenin cinsel bölgesine sokarak vajinal yoldan cinsel ilişki yaşadığı, ilişki sonrasında katılan mağdurenin gebe kalması üzerine hastane muayenesinde durumun tespiti ile kolluk kuvvetlerine intikal ettiği kabul olunan olayla ilgili mahkemesince yapılan yargılama neticesinde sanığın ikrar içerikli savunması, moleküler genetik incelemeye dair uzmanlık raporunda %99,99 ihtimal sanığın biyolojik baba olma ihtimalinin bulunduğunun belirtilmesi ve tüm dosya kapsamından sanığın eylemi sabit görülmekle mahkumiyetine dair hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdure Vekili İle Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
1.Teşdit ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; dosya kapsamı ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi dikkate alınarak katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilinin bu yöndeki temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2. Vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık vekili için söz konusu olmadığı ve Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirdiği nazara alınarak katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Katılan mağdurenin yaşı ve sanık ile aralarındaki akrabalık bağı hususunda hata hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; sanığın her aşamada müdafii huzurunda alınan beyanlarında, katılan mağdure ile annelerinin aynı olduğu yönünde anlatımda bulunması, hastane doğumlu olan katılan mağdurenin, yaşı hususunda sanığın bilgisinin olduğunu beyan etmesi, mahkemenin 23.08.2021 tarihli duruşmada katılan mağdurenin yaşı ile fiziksel gelişiminin uyumlu olduğuna dair gözlemi, katılan mağdurenin gelişimin yaşıtları ile uyumlu olduğuna dair 05.07.2022 tarihli uzman adli psikolog tarafından düzenlenen rapor ve anılan durum karşısında hata hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin ilk derece mahkemesinin kanuni ve yeterli gerekçesi karşısında bu yöndeki temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2. Suçun sübutu ve sair hususlara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 03.10.2022 tarihli ve 2022/1315 Esas, 2022/1323 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili, katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Salihli Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.