Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/1938 E. 2023/2942 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1938
KARAR NO : 2023/2942
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı (Mağdurelere karşı ayrı ayrı)
HÜKÜMLER : Mahkumiyet (Mağdure sayısınca)

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 16.07.2014 tarihli ve 2014/25058 Esas sayılı iddianamesiyle sanığın mağdure …’ye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile diğer mağdurelere karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan ayrı ayrı cezalandırılması talep edilmiştir.

2. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2017 tarihli ve 2014/324 Esas, 2017/247 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (d) bendi, aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı 4 kez neticeten 15’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları ile yine çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (d) bendi ile 53 üncü maddesi uyarınca 1 kez neticeten 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 27.04.2018 tarihli ve 2018/556 Esas, 2018/893 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 27.04.2018 tarihli ve 2018/556 Esas, 2018/893 Karar sayılı kararının sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdureler …, …, … ve … vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 08.12.2020 tarihli ve 2019/7027 Esas, 2020/5712 Karar sayılı kararı ile “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınıp reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, sanığın her bir mağdureye yönelik gerçekleştirdiği sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki nitelendirmelerinin ayrı ayrı ve açıkça yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurularak ulaşılan kanaatin belirtilmesi gerektiği halde İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerde bu hususların CMK’nın 230. maddesine aykırı olacak şekilde bulunmaması” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen 31.03.2021 tarihli ve 2021/2 Esas, 2021/153 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı 4 kez neticeten 15’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve yine çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (d) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 kez neticeten 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen 31.03.2021 tarihli ve 2021/2 Esas, 2021/153 Karar sayılı kararın sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdureler …, …, … ve … vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15.03.2022 tarihli ve 2021/24523 Esas, 2022/2332 Karar sayılı kararı ile “İlk derece mahkemesince 08.12.2020 tarhli bozma ilamına uyulmasından sonra buna uygun şekilde sanığın değişik tarihlerde her bir mağdureye yönelik cinsel istismar eylemlerinin müstakilen açıklanıp, buna göre yapılacak vasıflandırmaya istinaden gerekçeli hükümler kurulması zorunlu iken bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunulmayıp, sanık ile mağdurelerin aşamalardaki ifadelerine atıfta bulunmak suretiyle esasa ilişkin kabul yapılmaksızın gerekçesiz hükümler kurulması” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

7. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen 08.09.2022 tarihli ve 2022/234 Esas, 2022/288 Karar sayılı kararı ile sanığın mağdureler …, …, … ve …’ye karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı 4 kez neticeten 15’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; yine, mağdure …’ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 kez neticeten 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II.TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sübuta, eksik incelemeye (Savunma makamınca bildirilen şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmemesi, olay yeri olduğu iddia edilen okul ve lojman bınalarında keşif işlemine başvurulmaması, sanık ile aynı okulda ücretli anaokulu sınıfı öğretmenliği yapan tanık … arasındaki husumet sebeplerinin ve vaki şikayetin tanık …’in mağdure öğrencileri etkisi altına alıp harekete geçirmesi sonucu gerçekleştiği hususlarının yeteri kadar araştırılmaması), mağdurelerin en yetkin ruh sağlığı raporlarının Ege Üniversitesi Hastanesince düzenlenen raporlar olmasına karşın dava konusu olaydan dolayı ruh sağlıklarının bozulduğu yönündeki diğer yetersiz raporlar hükme esas alınmak suretiyle lehe kanun tespitinde 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin altıncı fıkrasının da dikkate alınması nedeniyle sanık hakkında fazla ceza tayinine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında üst hadden ceza verilmesi ve katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan Mağdureler …, …, … ile … Vekillerinin Temyiz İstemleri
Sanık hakkında üst hadden ceza verilmesi ve mağdurelerden …’ya yönelik eyleminden dolayı da cezasında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca arttırım yapılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda dava konusu olayın;
Katılan mağdure … yönünden; sanığın değişik zamanlarda mağdureye film izletmesi, odanın kapısının dışarıdan açılamıyor olması da dikkate alındığında sanığın mağdureyi kucağına oturtup, göğsüne ve bacaklarına dokunması;
Katılan mağdure … yönünden; sanığın değişik zamanlarda mağdureye film izletmek istemesi, odanın kapısının dışarıdan açılamıyor olması da dikkate alındığında sanığın mağdureyi kucağına oturtup, cinsel organına ve bacaklarına dokunması,
Katılan mağdure … yönünden; sanığın değişik zamanlarda mağdureye film izletmek istemesi, odanın kapısının dışarıdan açılamıyor olması da dikkate alındığında sanığın mağdureyi kucağına oturtup, mağdurenin vücuduna ve göğüslerine dokunması, külodunu ve külotlu çorabını çıkarması, cinsel organını mağdureye sürtmesi,
Katılan mağdure … yönünden; sanığın değişik zamanlarda mağdurenin cinsel organına dokunması, mağdurenin ellerini tutup kendi cinsel organına dokundurtması, mağdureye cinsel organını sürtmesi,
Katılan mağdure … yönünden ise; sanığın mağdure ile yalnız kaldıkları süre içerisinde ona müstehcen içerikli film izletip, yanaklarından öpmesi, dokunması ve kucağına oturtmaya çalışması,
şeklinde gerçekleştiği kabul edilmiş;
Mahkemenin bu kabulü ve kurulan hükme dair;
“Katılan mağdureler ve aileleri ile sanık arasında istismar gibi bir suç yönünden iftira etmeyi gerektirir husumet bulunmaması, tanık … ile sanık arasında yine istismar gibi bir suç yönünden iftira etmeyi gerektirir husumet bulunmaması, sanığın öğretmen ve vekil müdürlük yaptığı odasında müstehcenlik içeren CD’lerin tespiti, sanığın zaman zaman katılan mağdurelere bisküvi, çikolata verdiğini ve para verdiğini kabul etmesi, 5 farklı öğrencinin yani katılan mağdurelerin sanık hakkında benzer iddialarda bulunması, katılan mağdurelerin aşamalarda özü itibariyle değişmeyen istikrarlı beyanları, Adli Tıp Genel Kurulundan aldırılan ve geçerli kabul edilen raporlarına göre olay nedeniyle ruh sağlıklarının kalıcı olarak bozulduğunun bildirilmesi hususları karşısında sanığın cinsel istismar eylemleri sabit görülmüştür.” şeklindeki gerekçesinin de usul ve kanuna, dosya kapsamına uygun olduğu yapılan temyiz incelemesi sonucunda kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdureler …, …, …, … vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen 08.09.2022 tarihli ve 2022/234 Esas, 2022/288 Karar sayılı kararlarında sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdureler …, …, …, … vekillerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde

hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.