Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/1877 E. 2023/2425 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1877
KARAR NO : 2023/2425
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığının 27.07.2009 tarihli, 2009/12914 Esas sayılı iddianamesiyle cinsel taciz suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Kartal 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.07.2012 tarili, 2009/725 Esas, 2012/1421 Karar sayılı kararıyla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesi ile 103 üncü maddesinin altıncı fıkrasının uygulanma ihtimaline karşı görevsizlik kararı verilmiştir.

3. İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.05.2014 tarihli, 2012/572 Esas, 2014/203 Karar sayılı kararı ile sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

4. Hükmün katılanlar tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 25.11.2019 tarihli ve 2016/12690 Esas, 2019/12702 Karar sayılı kararı ile; “Katılan mağdure …’in duruşmada kendisine vekil tayin edilmesi yönünde talepte bulunmasına rağmen mahkemece adı geçene vekil tayin edilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 234/1-b.5 maddesine muhalefet edilmesi ” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bozma üzerine İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli, 2020/4 Esas, 2021/209 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. Hükmün sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17.05.2022 tarihli ve 2021/25213 Esas, 2022/4543 Karar sayılı kararı ile; “Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmaları, olayın intikal şekli, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mağdurenin başka delille desteklenmeyen soyut beyanları dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

7. Bozma üzerine, İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.12.2022 tarihli, 2022/370 Esas, 2022/536 Karar sayılı kararı ile sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Dosyada dinlenen tanıkların beyanlarının sanığı suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, hafriyat tartışmasının mağdur tarafından inkar edilmediği ancak tanık beyanlarının olay gününe ilişkin olmadığı, mağdurenin ve ailesinin beyanlarının birbiriyle örtüştüğü ve tutarlı olduğu halde cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesi ve dilekçesinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Mağdurenin birbiriyle örtüşen tutarlı beyanlarına rağmen cezalandırılması yerine beraatine karar verilmesi ve dilekçesinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde sanığın mağdureye hitaben “hişşş, dünyanın en güzel kızı sensin.” dedikten sonra sarıldığı iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılamasında; sanığın olay günü oldukça kalabalık bir grup ile mağdurenin evlerinin bulunduğu alanda inşaat harfiyatı döktüğü, dinlenen tanık beyanları ile mağdure ve sanık arasında bir tartışmanın yaşanmış olduğu, sanığın aşamalardaki tutarlı ve devamlılık arz eden savunması, olayın intikal şekli, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mağdurenin başka delille desteklenmeyen soyut beyanları dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dikkate alınarak sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE
Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.12.2022 tarihli, 2022/370 Esas, 2022/536 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteklerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliği ile ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.