Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/1821 E. 2023/2433 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1821
KARAR NO : 2023/2433
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1630 E., 2022/1631 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 17.01.2022 tarihli ve 2022/485 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası gereğince cezalandırılması ve hakkında hak yoksunluklarına karar verilmesi istemli kamu davası açılmıştır.
2. Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22.06.2022 tarihli ve 2022/44 Esas, 2022/447 Karar sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi 62 ve 53 maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiş, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesi kararının sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin duruşmalı yaptığı inceleme sonunda 16.11.2022 tarihli ve 2022/1630 Esas, 2022/1631 Karar sayılı kararı ile hükümlerin kaldırılarak sanığın atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 31.01.2023 tarihli ve 9-2023/11885 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında hiçbir gerekçenin gösterilmediğini, söz konusu olayın kesinlikle gerçekleşmediğini, sanığın iddia edildiği gibi eylemlerde bulunmadığını, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair dosyada tek bir delilin bulunmadığını, adli tıp raporu ve uzmanlık raporunun sanık lehine olduğunu, görgüye dayalı tanıklığın olmadığını, tanıkların sadece mağdurenin beyanlarını ezberleyip tekrarladıklarını, olayı birebir gören sanığın oğlu…ve annesi …’nin Mahkemece tanık olarak dinlenmediğini, olay yerini gösteren fotoğraflar ve video kaydının dosyaya sunulduğunu, incelendiğinde sanığın üzerine atılı suçu işlemediğinin görüleceğini, sanığın koyunlarının bulunduğu damın dışarıdan çok net görülebilecek açık bir mekan olduğunu, mağdurenin oyun oynadığı yer ile koyunların bulunduğu yer arasındaki mesafenin bir dakikalık bir mesafe olduğunu, mağdurenin ise beyanlarında 5-10 dakika olarak söylediğini, sanığın iddia edildiği gibi eylemlerde bulunsaydı mağdurenin vücudunda morluk veya yara izinin bulunmamasının imkansız olacağını, mağdurenin savcılıkta alınan ifadesinde ben gözümü kapattığım için onun cinsel organını görmedim.” dediğini, fakat sonrasında cinsel organını sürttüğünü ifade ettiğini, bu şekilde beyanlarının çeliştiğini, mağdurenin soruşturma aşamasında ve kovuşturma evresinde sanığın verdiği iddia edilen 10 TL’yi olay yerinde yırttıp attığını beyan ettiğini, polise teslim edilen 10 TL’nin müvekkiline ait olamayacağını, uzmanlık raporu incelendiğinde de parada sanığa ait bir iz olmadığının görüleceğini, dosyada hiçbir delil yokken mahkumiyet hükmü verilemeyeceğini, sadece mağdurenin beyanının esas alınarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağına dair birçok Yargıtay kararının mevcut olduğunu,dosyada delil bulunmadığı için aslında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair şüphenin bile bulunmadığını, fakat Mahkemece şüphe olarak değerlendiriliyorsa da sanığın şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraat etmesi gerektiğini, dosyada hiçbir delil yokken sadece mağdurenin beyanını esas alınarak ceza verilmesinin toplumu iftiraya teşvik edeceğini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; sanık …’ın mahkeme huzurunda yapmış olduğu savunma içeriğine, mağdure …’nın aşamalarda vermiş olduğu beyan içeriklerine, dosya kapsamındaki tanık anlatımları ile sair tüm deliller kapsamında oluş ve kabule göre olay tarihinde mağdure …’nın Armutalan Mahallesinde kardeşi … ve arkadaşları olan …, … ve sanığın oğlu olan Yılmaz ile birlikte oyun oynadığı esnada sanığın yanına gelerek kendisine “sana büyüme testi yapacağım” şeklinde söz söyleyerek mağdureyi koyunların bulunduğu yere götürdüğü, burada mağdurenin elbiselerinin alt kısmını indirdiği mağdurenin cinsel organını yaladığı, bu eylemlerini gerçekleştirdikten sonra mağdurenin olayı kimseye anlatmaması için kendisine 10 TL para verdiği, mağdurenin de almış olduğu parayı yırtarak olay yerinden ayrıldığı ve yaşanan olayı birlikte yaşadığı babaannesine sıcağı sıcağına anlattığı; her ne kadar iddianame anlatımında sanığın mağdurenin cinsel bölgesine kendi cinsel organını sürttüğü iddia edilmişse de mağdurenin yaşı ve İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığının hazırlamış olduğu 25.03.2021 tarihli rapor içeriği de nazara alınmak suretiyle bu hususun sabit görülmemesi ile birlikte eylemin bütünü değerlendirildiğinde sanığın mağdureye yönelik cinsel eyleminin sabit olduğu kabulüyle; sanığın eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri ile 62 nci maddesi gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, yine sanık hakkında mağdureye yönelik olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada yapılan değerlendirme neticesinde sanık …’ın bahse konu cinsel istismar eyleminin unsuru olacak zaman dilimi dışında mağdureye yönelik olarak üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı başkaca bir delilin de mevcut olmayışı karşısında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince duruşmalı yapılan inceleme sonunda; kabul ve gerekçesi yerinde bulunan İlk Derece Mahkemesinin hükmünde uygulama maddesinin 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi şeklinde belirtilmesi yerine aynı maddenin birinci-üçüncü cümle şeklinde hatalı olarak belirtildiğinin, yine İlk Derece Mahkemesinin sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verdiği beraat kararının hatalı olduğunun, katılan mağdurenin beyanında “Olay günü ben arkadaşlarım, kardeşim ile oynuyordum. Sanığın beni gözetlediğini gördüm. Zaten komşumuz. Öncesinden biliyordum. Bakmasından da rahatsız oldum. O arada beni yanına çağırdı. Ben önce gitmek istemedim. Sonra bir daha çağırdı. Bunun üzerine gittim. Giderken kardeşim … da görmüş. Yanımızda arkadaşlarım …, … ve sanığın oğlu da vardı. Beni yanına çağırdığında bana ‘sana büyüme testi yapacağım’ dedi. Ben bir şey demeden kendisiyle 5 dakika kadar yürüme mesafesi olan koyunların oraya gittim. ..” şeklinde tüm aşamalarda belirttiği değerlendirildiğinde; sanığın arkadaşlarıyla oynamakta olan katılan mağdureyi “sana büyüme testi yapacağım” sözleriyle yanına çağırarak, yaya olarak yaklaşık 5 dakika yürütmek suretiyle dosyada mevcut kroki ve fotoğraflardan da anlaşıldığı üzere ağıl ve koyunların bulunduğu yere götürdüğü ve cinsel istismar eylemini katılan mağdureyi uzaklaştırıp götürdüğü bu yerde gerçekleştirdiği, dolayısı ile hürriyetten yoksun kılma eyleminin cinsel eylem süresi ile sınırlı olmadığı ve bu şekilde suç tarihinde dokuz yaşında olan katılan mağdureyi hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği gerekçe ve kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin kaldırılmasına karar verilmesine müteakip çocuğun cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hukuki süreç başlığının (3) numaralı bölümünde belirtildiği şekilde mahkumiyete karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, sanık hakkında kurulan hükümlerde, delillerin ve olguların açıklanıp ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen yargılama neticesinde kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 16.11.2022 tarihli ve 2022/1630 Esas, 2022/1631 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.