Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/181 E. 2023/1468 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/181
KARAR NO : 2023/1468
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına

Mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin velayet hakkına sahip annesi olan …’nın 15.12.2020 günlü duruşma ifadesinde şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.

Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi yönünden; sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.03.2020 tarih ve 2020/1233 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, müstehcenlik ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.

2.Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22.03.2021 tarih ve 2020/109 Esas, 2021/128 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında müstehcenlik suçundan beraatine, diğer suçlardan mahkumiyetine karar verilmiştir.

3.Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi 02.07.2021 tarih ve 2021/811 Esas, 2021/916 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.

4. Dairemizin 07.04.2022 tarihli ve 2022/3201 Esas, 2022/3327 Karar sayılı kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin reddine dair ek kararın onanmasına, çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün ise sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunduğunun gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması nedeni ile bozma kararı verilmiştir.

5. Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi bozma üzerine yapmış olduğu yargılama sonunda 27.10.2022 tarih ve 2022/184 Esas, 2022/249 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

6. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.12.2022 tarih ve 9-2022/152576 sayılı Tebliğnamesi ile red-onama görüşlü olarak Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Mağdure vekilinin Temyiz İstemleri;
Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi belirtmemiştir.
B.Katılan Bakanlık vekilinin Temyiz İstemi;
Mağdurenin soruşturma aşamasında verdiği samimi beyanları, doktor raporları, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmaları birlikte değerlendirildiğinde sanığın mağdureye yönelik sabit bulunan fiili karşılığı cinsel istismar suçunu işlediği dosyada bulunan tüm delillerce sabit olduğunu, sanık hakkında en üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğini, ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın hukuka aykırı olduğunu, mağdurenin arasında herhangi bir husumet bulunmayan sanığa karşı kendi iffet ve namusu üzerinden iftira atmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesince; ” Mahkememizin 22/03/2021 tarihli 2020/109 E – 2021/128 K sayılı kararı ile; Sanık …’ın mağdur …’ya yönelik olarak “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçunu işlediği anlaşıldığından, sanığın eylemine uyan TCK’nın 103/2. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın amaç ve saiki ile kasta dayalı kusurunun derecesi de nazara alınarak, takdiren alt sınırdan ceza tayiniyle 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 2022/3201 E – 2022/3327 K sayılı ilamı ile, “Mağdurenin duruşmada sanığa yaşının on sekiz olduğunu söylediği yönündeki beyanı, mağdureye ait dosyadaki mevcut fotoğraflar, savunma, eylemin oluş şekli ve tüm dosya kapsamına göre, olayda 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme” yapıldığından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mağdurun 06.04.2020 tarihli dilekçe ile sanıktan şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yeni esas alan dosyada dosyanın önceki aşamalarında şikayetçi olmayan mağdur ve müştekiler ile sanığın meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmada hazır bulunmadıkları anlaşılmış, mağdur ve müştekilerin aşamalardaki beyanlarının okunulmasına yetinilerek, hakeza sanığın da bozma lehine olmasından mütevellit dinlenmelerine yönelik ara kararlarından vazgeçilmiştir.
Sanığın 18 yaşından küçük mağdur ile 08/03/2020 tarihinde Numune Hastanesi yakınlarında 1+1 daire olarak tabir edilen evde vajinal yoldan rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiği, dosyadaki raporlar alınan beyanlarla eylemin sabit olduğu, sanığın üzerine atılı çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunu işlediği fakat yüksek Yargıtay Bozma’sı da dikkate alınarak bu eylemi sırasında mağdurun yaşı yönüyle, mağdur ile sanığın tanışıklığının kısa süre içermesi ve yine mağdurun sanığa duruşma safahatinde de belirttiği üzere 18 yaşından büyük olduğunu belirtmesi de gözetildiğinde sanığın mağdurun yaşı hususunda TCK 30.maddesinde düzenlenen kaçınılmaz hataya düştüğüne kanaat getirilmiş, bu doğrultuda sanığa Yargıtay’ın bozma ilamında belirttiği şekilde TCK 30/3.maddesi delaletiyle CMK 223/3-d maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.” gerekçeleriyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden

Mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin velayet hakkına sahip annesi olan …’nın 15.12.2020 günlü duruşma ifadesinde şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi gereğince reddine karar vermek gerektiği belirlenmiştir.

B.Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan ilk hükmün temyiz incelemesinde, mağdurenin duruşmada sanığa yaşının on sekiz olduğunu söylediği yönündeki beyanı, mağdureye ait fotoğraflar, savunma, eylemin oluş şekli ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozma kararının verilmesinin ardından bozma ilamına uyan mahkemece mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğü kabul edilen sanığın eyleminde 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin birinci fıkrası sebebiyle aynı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek beraat hükmü kurulması gerekirken bu suçtan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırılık olarak görülmüştür. Bu nedenle Tebliğnamede onama isteyen görüşe kısmen iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A.Mağdure Vekilinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle mağdure vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.10.2022 tarih ve 2022/184 Esas, 2022/249 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin iki ile dördüncü fıkraları gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan sanık hakkında kurulan hükümde yer alan ” …TCK 30/3 maddesi delaletiyle TCK’nun 223/3-d.maddesi uyarınca , sanığa CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA…” ibaresinin çıkartılarak yerine “…TCK 30/1 maddesi delaletiyle sanığın 5271 sayılı CMK’nın 223/2.c maddesi gereğince BERAATİNE…” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün Tebliğname’ye kısem uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.03.2023 tarihinde karar verildi.