YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1693
KARAR NO : 2023/4689
KARAR TARİHİ : 06.07.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/285 E., 2021/487 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkumiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN :Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Tehdit, hakaret, cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık …’in basit
yargılama usulü uygulanmak suretiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 123 üncü maddesinin birinci fıkrası, 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 1 ay 26 gün, 1 ay 26 gün, 4 ay 20 gün ve 5 ay 25 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2021 tarihli ve 2021/285 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 24/11/2022 gün ve 94660652-105-06-5686-2022-Kyb sayılı yazılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.01.2023 tarihli ve KYB-2022/150489 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.01.2023 tarihli ve KYB-2022/150489 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun’un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, Dosya kapsamına göre, Mahkemesince sanık hakkında açılan kamu davasında basit yargılama usulü uygulanarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir” şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, mahkemesince sanığın savunmasının tespiti için çıkartılan tebligatın bilinen son adresi olan “Şehit Osman Avcı Mahallesi … Etimesgut/Ankara” adresine çıkartıldığı, ancak adresin kapalı olduğundan bahisle kim olduğu belirtilmeksizin “bilgisi alınan Battal Gazi Yardımcı” imzasına tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla tebligatın usule aykırı olduğu gözetilmeksizin, sanığa yeniden usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadan yargılamaya devamla savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamına göre, somut olayda; Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanığın savunmasının tespiti için çıkartılan tebligatın bilinen son adresi olan “Şehit Osman Avcı Mahallesi … Etimesgut/Ankara” adresine çıkartıldığı, dönen tebligat parçasında; “yapılan araştırmada bilgisi alınan Battal Gazi Yardımcı, muhatabın bu adreste oturduğunu ve şu an çarşıya gittiğini beyan etmiş olup imzadan kaçındığı, TK’nın 21. madde gereği tebligatın bağlı bulunduğu mahalle muhtarının imzasına 14/04/2021 tarihinde tebliğ edilerek 2. nolu failin kapısına yapıştırıldı, durumdan bilgisi alınan kişiye haber verildiğinin” yazılmış olduğunun görüldüğü, dolayısıyla tebligatın Battal Gazi Yardımcı’nın imzasına değil mahalle muhtarının imzasına TK’nın 21. maddesine uygun şekilde yapıldığının anlaşılması karşısında, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
III. KARAR
Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2021 tarihli ve 2021/285 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.07.2023 tarihinde karar verildi.