YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/155
KARAR NO : 2023/5298
KARAR TARİHİ : 18.09.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/324 E., 2022/495 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2012 tarihli, 2012/388 Esas ve 2012/192 Esas sayılı iddianamesi ile; sanığın cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Kırklareli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.04.2012 tarihli ve 2012/43 Esas, 2012/185 Karar sayılı kararı ile; mağdurenin beyanları itibarıyla eylemin temas ettiği 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası ve 35 inci maddesinin gerektirdiği cezanın üst sınırı itibarıyla yargılama yapma, delilleri takdir yetki ve görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
3. Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2012 tarihli ve 2012/249 Esas, 2012/354 Karar sayılı kararı ile; iddianamede dava konusu yapılmayan bir husus ile ilgili yargılama yapılamayacağı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
4. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 14.01.2013 tarihli ve 2013/34 Esas, 2013/268 Karar sayılı kararı ile; Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2012 tarihli ve 2012/249 Esas, 2012/354 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmiştir.
5. Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 tarihli ve 2013/89 Esas, 2013/331 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında teşebbüs aşamasında kalan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla dördüncü fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
6. Anılan karara karşı sanık müdafiinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 10.12.2019 tarihli ve 2016/4440 Esas, 2019/13157 Karar sayılı kararı ile; sanığın olay günü yolda karşılaştığı nişanlısı mağdureyi zorla yakındaki boş inşaata götürmesinin ardından cinsel amaçla saldırıp üst kıyafetini yırtması ile adı geçenin yerden aldığı taşla sanığa vurması üzerine mağdurenin aşılabilir mukavemeti dışında nitelikli cinsel istismar eylemini tamamlamasına harici engel bulunmadığı halde kendiliğinden bırakması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme düzenlemesi gözetilerek mevcut haliyle eylemin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
7. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/256 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla dördüncü fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, aleyhe bozma yasağı sebebiyle sanık hakkındaki hapis cezasının 5 yıl hapis cezası olarak infaz edilmesine karar verilmiştir.
8. Anılan karara karşı sanık ve sanık müdafiinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04.04.2022 tarihli ve 2021/23980 Esas, 2022/3144 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında temel ceza belirlenirken eylemin özellik arz etmeyen işleniş biçimi ve benzer olaylardan daha vahim bir hal içermemesinden dolayı alt sınırdan ayrılmayı gerektirir bir neden bulunmadığı halde kanun maddesini tekrardan öte gitmeyip dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçelerle teşdit uygulandığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
9. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli ve 2022/324 Esas, 2022/495 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
10. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 29.12.2022 tarihli ve 9-2022/157328 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz İsteği
Mağdurenin babasının evlenmelerine karşı çıkmasından ötürü şu anda evli olduğu mağdureyi zorlayarak asılsız isnatlarda bulunmasını sağladığına, atılı suçu işlemediğinden hakkında beraat hükmü kurulması gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdurenin yargılama aşamasındaki tüm beyanların babasının zorlamasından ötürü sanık hakkında asılsız suç isnadında bulunduğunu beyan ettiğine, anılan beyan karşısında mağdurenin anne ve babasının dinlenmeyerek eksik araştırma yapıldığına, iddia konusu suçun işlendiği zaman zarfı ve suç mahallinin iddiaları destekler mahiyette olmadığına, bu minvalde sanık hakkında beraat hükmü kurulması gerektiğine, bozma öncesi kararlarda sanık hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına karşın bozma sonrası aksi bir uygulama yapılmasının hukuka aykırı olduğuna, suçun kabulü halinde dahi teşebbüs hükümleri ile lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Kayden 28.11.1998 doğumlu olup, suç tarihinde on üç yaşından bulunan mağdure ile sanığın kısa bir süre önce nişanlandıkları, 30.01.2012 tarihinde saat 13:00 civarlarında mağdurenin alışveriş yaptığı sırada sanık ile karşılaşması üzerine sanığın, konuşmak için inşaat halindeki binaya gitmeyi teklif etmesine karşın mağdurenin kabul etmemesi üzerine sanığın adı geçenin kolundan tutup çekiştirmek suretiyle inşaat alanına götürdüğü ve anılan mahalde iki üç saat birlikte geçirdikleri zaman zarfında sanığın mağdureye “sana tecavüz ederim” şeklinde sözler sarf ederek adı geçenin kıyafetinin üst kısmının çekiştirip yırtarak açmaya çalıştığı sırada mağdurenin yerden eline aldığı taş ile sanığın baş kısmına vurarak karşı koyup anılan mahalden ayrılarak ikametine gidip vaziyeti annesi şikâyetçi Kader’e anlatması ile aynı gün içinde kolluk kuvvetlerine intikalin gerçekleştiğinin kabulüne dair mahkeme gerekçesinde sanığın inkara dayalı savunması ve mağdurenin yargılama sırasında iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan etmesine karşın şikâyetçinin, mağdurenin ikamete geldiğindeki ruh hali, kıyafetlerinin yırtık vaziyette olduğuna dair görgüye dayalı anlatımı ile mağdurenin, sanığın kendisine tecavüz etmeye çalıştığına dair anlatımda bulunduğunu bildirir beyanı karşısında mağdurenin değişen ifadesine itibar edilmediği, suç tarihi itibarıyla taraflar arasında iftira atmayı gerektirir bir hal bulunmadığı gözetilerek mağdurenin, sanığı suçtan kurtarmaya yönelik sonraki tarihli ifade yerine sıcağı sıcağına alınan ve sanığın adlî muayene raporunda yer verilen bulgularla desteklenen ilk ifadesine itibar edilmekle, sanığın fiziksel temas içeren eylemi sırasında mağdurenin yerden aldığı taşla kendisine vurması üzerine aşılabilir mukavemet dışında harici bir engel bulunmadığı halde eylemine kendiliğinden son vermesi sebebiyle gönüllü vazgeçmeye kadarki eylemlerinin temas ettiği çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ”Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” şeklindeki düzenleme nazara alınarak yapılan değerlendirmede hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olması, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gözetildiğinde, yargılamaya dayanak olan iddianamede yer alan “…şüphelinin mağdurun yanına gelerek seninle konuşmak istiyorum deyip kolundan tutup çekerek mağduru süpürgeciler sitesi yakınlarındaki bir inşaat sahasına götürdüğü, burada mağdura seni seviyorum şeklinde sözler sarf edip… şüphelinin,… yanında tuttuğu süre zarfında bu şekilde söylemde bulunması şüphelinin cinsel amaçla hareket ettiğinin belirtisi olduğu bu suretle şüphelinin kişiyi hürriyeti tahdit suçunun yanında atılı cinsel taciz suçunu da işlediği” şeklindeki anlatım ve sevk maddelerine göre çocuğun cinsel istismarı suçuna vücut verir eylemlerinin dava konusu yapılmaması ve mağdurenin Asliye Ceza Mahkemesindeki 12.04.2012 tarihli duruşmadaki beyanı sırasında ilk defa cinsel istismara maruz kaldığını iddia etmesi üzerine mahkemesince suçun gerektirdiği cezanın üst sınırı itibarıyla verilen görevsizlik kararının da iddianame vasfı taşımaması gözetilmeksizin dava konusu yapılmayan eylemden ötürü yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesinin birinci fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Bozma gerekçesine göre Tebliğname’de onama isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli ve 2022/324 Esas, 2022/495 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.09.2023 tarihinde karar verildi.