Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/1208 E. 2023/1841 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1208
KARAR NO : 2023/1841
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.12.2019 tarihli ve 2019/587 Esas, 2019/613 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca 18 yıl hapis cezası ile ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 30.03.2020 tarihli ve 2020/312 Esas, 2020/259 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık … müdafisi, o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.

3. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.10.2020 tarihli ve 2019/672 Esas, 2020/224 Karar sayılı kararı ile sanıklar Cihan ile Sinan haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca ayrı ayrı 22 yıl 6 ay hapis cezası ile ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, beşinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca ayrı ayrı 6 yıl hapis cezası ile ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 28.04.2021 tarihli ve 2021/477 Esas, 2021/710 Karar sayılı kararı ile sanıklar Cihan ve Sinan haklarında İlk Derece Mahkemesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık …, sanıklar müdafileri, o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine; nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık …, sanıklar müdafileri, o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi kararının sanıklar müdafileri ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 08.06.2022 tarihli ve 2021/23960 Esas, 2022/5837 Karar sayılı kararı ile özetle sanıklar hakkında nitelikli cinsel saldırı suçu yönünden birbirlerinin fiillerine iştirak ettikleri gerekçesiyle zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi ile cezaların artırılması ve kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.

6. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2022 tarihli ve 2022/311 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararı ile sanıklar Cihan ile Sinan’ın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin
ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca ayrı ayrı 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanıklar hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan alt sınırdan hükümler kurulması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun yasal unsurları oluştuğu halde sanıkların bu suçtan beraatlerine karar verilmesi ve kurum lehine vekalet ücreti tayin edilmemesi nedenleriyle usul ve yasaya aykırı hükümlerin bozulması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın aşamalarda katılanın rızası ile cinsel ilişkiye girdiğini savunması, üzerine atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmaması nedenleriyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

C. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Katılanın sanık ve müdafiinin olmadığı duruşmada dinlenmesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması, tanık dinlenmesi yönündeki taleplerinin mahkemece reddedilmesi, olay akışından katılanın sanık ile para karşılığı cinsel ilişki yaşadığının anlaşılması nedeniyle atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, yargılamanın aşamalarında pişmanlığını dile getiren sanık hakkında takdiri indirim uygulanmaması hususlarının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Tüm dosya kapsamında toplanan deliller, Adli Tıp Kurumu rapor içeriği, iddianame içeriği, sanıklar savunması, katılan beyanı, tanıklar anlatımı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıkların olay gecesi katılanla birlikte sanık …’ın akrabasına ait eve gitmelerinin ardından cebir ve tehditle direncini kırarak üzerinde hakimiyet kurdukları katılana sırasıyla nitelikli cinsel saldırıda bulunmaları şeklinde gerçekleşen eylemde sanıkların 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında müşterek fail sıfatıyla hareket ettikleri gözetilerek suça konu eylemlerine uyan aynı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Sanıklar hakkında ayrıca “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da cezalandırılmaları talebi ile dava açılmış ise de, nitelikli cinsel saldırı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle katılanın iradesiyle hareket etme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle mağdurenin hareket etme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği gözetilerek sanıkların kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden,
yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanıklar haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlerde; suçun işleniş şekli ve suçun işlenmesindeki özellikler de dikkate alınarak temel cezaların alt sınırdan belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

B. Sanıklar Müdafilerinin Temyiz İstemleri Yönünden
1. Sanıklar haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlerde, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanık … hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinde sayılan haller nazara alındığında, Mahkemece dosya kapsamıyla örtüşen “…, sanığın yargılama aşamasına katkısının bulunmaması ve işlemiş olduğu suçtan dolayı pişmanlık duymaması..” şeklindeki gerekçeler ile sanık hakkında takdiri indirim maddesi uygulanmaması, hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2022 tarihli ve 2022/311 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararında sanıklar müdafiileri ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.03.2023 tarihinde karar verildi.