Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/1189 E. 2023/2321 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1189
KARAR NO : 2023/2321
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden; yokluğunda verilen ve 01.01.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 07.01.2022 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir.

Katılan Bakanlık vekilinin sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu belirlenmiştir.

Katılan Bakanlık vekilinin sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün esasına yönelik temyiz istemi yönünden; yokluğunda verilen ve 01.01.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 31.12.2021 tarihli, matbu ifadeler bulunup temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir.
Katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemi ile sanığın temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2021 tarihli ve 2021/288 Esas, 2021/349 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 43 üncü maddesi ve 62 nci maddesi uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/1869 Esas, 2021/2507 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii, katılan mağdur vekili, katılan Bakanlık vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi kararının sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.05.2022 tarihli ve 9-2022/70660 sayılı kısmî ret, kısmî onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunan dosyada, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 02.11.2022 tarihli ve 2022/8224 Esas, 2022/9828 Karar sayılı kararı ile ceza infaz kurumunda tutuklu bulunan sanığa yokluğunda verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğ edilmesi gerektiğinden bahisle tevdi kararı verilmiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık tarafından temyizi üzerine, dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 24.01.2023 tarihli ve 9-2023/10859 sayılı onama görüşlü ek Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Temyiz dilekçesinde temyiz sebebi göstermemiştir.

B. Sanığın Temyiz İstemi
Tamamen mağdurun beyanına dayalı olarak ceza verildiğine, somut delil olmadığına, çocuğun cinsel istismarı suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümle ilgili temyiz sebebi göstermeyip, Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ve sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdurun aşamalarda alınan beyanlarının sabit ve tutarlı olması, mağdurun anlatımının hayatın olağan akışına uygun olması, mağdurun Çocuk İzlem Merkezinde alınan beyanı sırasında hazır bulunan adli görüşmecinin mağdurun iletişime açık olduğu, anlama ve kavrama becerilerinin yaşıyla uyumlu olduğu, gerçek yalan ayrımını yapabildiği, iyi – kötü dokunmayı ayırt edebildiği, kişi, yer ve zaman oryantasyonu kurabildiği, doğal, spontane ve samimi anlatımlarda bulunduğu, ön görüşmede alınan bilgilerle adli görüşmede alınan bilgilerin tutarlı olduğu ve mağdurun beyanlarının geçerli ve güvenilir olduğu kanaatine varıldığı yönünde kanaat bildirmiş olması, mağdurun yargılama konusu olayı ilk paylaştığı kişi olan annesinin aşamalarda alınan beyanlarının ve babası olan katılan …’ın dosya kapsamına sunmuş olduğu beyan dilekçeleri içeriklerinin mağdur anlatımı ile uyumlu olması, bu haliyle mağdur beyanlarına itibar edilebileceği kanaatine ulaşılmış olması, sanığın mağduru vefat eden kardeşine benzettiği için yanağından öptüğüne yönelik savunmalarının tevil yollu ikrar niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılmış olması, sanık ile mağdur arasında herhangi bir husumetin ya da mağdurun sanığa iftira atması için herhangi bir sebebin dosya kapsamında bulunmaması, sanığın aşamalarda alınan savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine ulaşılmış olması ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; mahkemece sanığın mağdura yönelik olarak üzerine atılı cinsel istismar suçunu işlediğinin sabit olduğu kanaatine varılmıştır.

2. Sanığın cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın eylemle sınırlı olarak mağdurun hareket etme özgürlüğünü kısıtladığı, bunun haricinde atılı suça ilişkin bir eyleminin bulunmadığı, eylemini gerçekleştirdiği esnada iş yerinin kapısını kapatmadığı ya da kilitlemediği dosya kapsamından anlaşılmakla atılı suçun kanuni unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemine Yönelik
Yokluğunda verilen ve 01.01.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 07.01.2022 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemlerine Yönelik
1. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme Yönelik
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu belirlenmiştir.

2. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükmün Esasına Yönelik
Yokluğunda verilen ve 01.01.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 31.12.2021 tarihli, matbu ifadeler bulunup temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir. Bu nedenle Tebliğnamedeki onama görüşüne iştirak edilmemiştir.

3. Vekalet Ücretine Yönelik
Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.

C. Sanığın Temyiz İstemine Yönelik
1. Müdafii olmaksızın düzenlenen ve mahkemede sanık tarafından içeriği kabul edilmeyen 12.07.2021 tarihli yakalama tutanağının hükme esas alınması, mevcut delillerin mahkumiyet kararı verilmesi için yeterli görülmesi karşısında bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurun aşamalardaki istikrarlı ve tutarlı beyanları, sanığın kısmî ikrarı, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle, REDDİNE,

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstemi ile Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükmün Esasına Yönelik Temyiz İstemi Yönünden

Gerekçenin (B) bölümünün (1) ve (2) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

C. Sanığın Temyiz İstemi ile Katılan Bakanlık Vekilinin Vekalet Ücretine Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
Katılan Bakanlık vekilinin talebi yerinde görülmemekle, gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/1869 Esas, 2021/2507 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.