Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/1142 E. 2023/2459 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1142
KARAR NO : 2023/2459
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.10.2020 tarihli ve 2019/440 Esas, 2020/258 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 26.02.2021 tarihli ve 2021/107 Esas, 2021/319 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliyesi Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 06.04.2022 tarihli ve 2021/21578 Esas, 2022/3261 Karar sayılı kararı ile şikayetçi beyanı, tanıkların görgüye dayanmayan ifadeleri, şikayetçinin kardeşi olan tanık …’un sanığın para vermemesi nedeniyle şikayetçinin ona iftira attığını kendisine söylediğine yönelik beyanı, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan açılan kamu davasından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Şikayetçinin tanık beyanları ile de desteklenen ifadeleri ile dosya arasındaki tutanaklar karşısında, sanığın beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkeme, “Sanığın müşteki …’na karşı zincirleme şekilde nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğinin iddia edildiği, Mahkememizin iddiaya ilişkin 2019/440 Esas, 2020/258 Kararı verdiği, mahkememiz kararına karşı yapılan istinafı esastan reddeden istinaf ilamının Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/21578 E,2022/3261 Kararı ile bozulduğu görülmüş, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Yapılan yargılamada mağdure beyanı, tanıklar … ile …’in görgüye dayanmayan ifadeleri, mağdurenin kardeşi olan tanık …’un, sanığın para vermemesi nedeniyle mağdurenin ona iftira attığını kendisine söylediğine yönelik beyanı bir arada ele alındığında mahkumiyete yeter ölçüde kuşkuya mahal vermeyen kesin inandırıcı delil bulunmadığı…” gerekçesiyle sanık hakkında atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılı kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Dairemiz bozma ilamı üzerine yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.04.2023 tarihinde karar verildi.