Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/9904 E. 2023/2132 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9904
KARAR NO : 2023/2132
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

Mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; kayden 28.01.2007 doğumlu olup hüküm ve istinaf incelemesinden sonra dosyaya dilekçe sunduğu 20.10.2022 tarihinde on beş yaşını ikmal eden mağdure ile annesi şikayetçi …’ın, şikayetten vazgeçtiklerini belirtmeleri karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesince verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceği belirlenmiştir.

Katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;

I. HUKUKİ SÜREÇ
1. Hatay 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2022/16 Esas, 2022/24 Karar sayılı kararı ile; sanığın nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendiyle beşinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Anılan karara karşı katılan mağdure vekili, katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf yoluna başvurması ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 15.04.2022 tarihli ve 2022/504 Esas, 2022/717 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.06.2022 tarihli ve 9-2022/80856 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Mağdurenin yaşı, olayın vahameti, mağdurenin şu an ve ileride yaşayabileceği zorluklar göz önüne alınarak sanık hakkında teşdit hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Cezanın asgari hadden verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, mahkûmiyet hükmü verilmesine rağmen Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.
C. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın üzerine atılı suçların kanuni unsurları itibariyle oluşmadığına, sanığın, mağdurenin 2005 doğumlu olduğunu bilmesinden ötürü bu hatasından yararlanması gerektiğine, mağdurenin de sanık hakkında şikayetçi olmadığı, eksik inceleme, usul ve kanuna aykırı kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Kuzen olan sanık ile olay tarihi itibariyle on dört yaş 10 aylık olan mağdure arasında iki yıla yakın bir süredir duygusal anlamda arkadaşlık ilişkisi bulunduğu ve 10.12.2021 günü anlaşmaları neticesinde mağdurenin ailesi ile birlikte yaşadığı evden habersiz şekilde ayrılarak sanık ile birlikte Adana iline giderek sanığın ailesine ait ikamette beş gün konakladıkları, gittikleri gün ile ertesi günde olmak üzere sanık ile mağdurenin rıza dahilinde vajinal yoldan cinsel ilişki yaşadıkları, devamında mağdurenin ailesinin bulunduğu Hatay iline geri dönmeleri üzerine otogarda bulundukları sırada mağdurenin babasının adı geçenleri yakalayarak durumu kolluk kuvvetlerine intikal ettirdiği kabul olunan olayla ilgili mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; sanığın ikrar içerikli savunması, mağdure beyanı, adli muayene raporu itibariyle cinsel ilişkinin varlığı kabul olunmakla taraflar arasındaki akrabalık ilişkisi, mağdurenin hastane doğumlu olması, mağdurenin, sanığın yaşını doğru bildiğine dair beyanı, mağdureye ilişkin mahkemece yapılan gözlem birlikte değerlendirilerek sanığın yaş konusunda hataya düştüğüne dair savunmasına itibar olunmayarak her iki suçtan mahkumiyete dair hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Kayden 28.01.2007 doğumlu olup hüküm ve istinaf incelemesinden sonra dosyaya dilekçe sunduğu 20.10.2022 tarihinde on beş yaşını ikmal eden mağdure ile annesi olan şikayetçi …’ın, mevcut şikayetten vazgeçtiklerini belirtmeleri karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesince verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceği belirlenmiştir.
B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel İstismar ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
1. İsnatlarla ilgili samimi anlatımda bulunan sanığın her aşamada mağdureyi on beş yaşından büyük olarak bildiğini beyan etmesi, UYAP üzerinde yapılan sorgulamada sanığın 2016-2021 yılları arasında aralıklarla ceza infaz kurumunda bulunduğunun tespit edilmesi karşısında akrabalık bağına karşın hata iddiasının olağan görülmesi, aşamalardaki iadesinde sanığa yaş hususunda bilgi verip vermediğine dair anlatımda bulunmayan mağdurenin 20.10.2022 havale tarihli dilekçesinde sanığa yaşı hususunda yalan beyanda bulunarak 2005 yılı doğumlu olduğunu söylediğini bildirmesi ve mağdure hakkında Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanınca düzenlenen raporda; mağdurenin yaşından büyük gösterdiğinin bildirilmesi ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanık açısından İlk Derece Mahkemesince olayda 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunduğu nazara alınıp, hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması karşısında, anılan karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. İlk Derece Mahkemesince müsnet suçlardan dolayı sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi gereğince temel cezalar belirlenirken cinsel istismar suçu için alt sınırdan ceza tayin edilip, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu için anılan maddede yazılı bir takım ibarelerin tekrarı ve suçun nitelikli hallerinden olup cezanın artırılmasını gerektiren “Cinsel amaçla” ve “Çocuğa karşı” işlenmesi halleri teşdit nedeni kabul edilerek mükerrer cezalandırma oluşturacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğname’de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle mağdure vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel İstismar ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 15.04.2022 tarihli ve 2022/504 Esas, 2022/717 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Bozma nedeni ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Hatay 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.