Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/9883 E. 2023/2634 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9883
KARAR NO : 2023/2634
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2019 tarihli ve 2019/206 Esas, 2019/411 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdure …’ya yönelik nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 ve 63 üncü maddelerinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca neticeten 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 08.01.2020 tarihli ve 2019/2329 Esas, 2020/11 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 08.01.2020 tarihli ve 2019/2329 Esas, 2020/11 Karar sayılı kararının, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 02.11.2021 tarihli ve 2021/13313 Esas, 2021/8804 Karar sayılı kararı ile “İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 19.06.2019 tarihli raporunda mağdurede hafif-orta derecede zeka geriliği saptanıp, mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca ilk bakışta anlaşılamayabileceği, ancak yakın çevresinde yaşayanlar tarafından tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği ve beyanlarına ana hatları ile itibar edilebileceğinin belirtilmesi, sanığın aşamalarda mağdurede zeka geriliği olduğunu bilmediği yönündeki savunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, hafif-orta derecede zeka geriliği bulunan elli yaşındaki mağdurenin rızası doğrultusunda değişik zamanlarda iki kez vajinal yoldan cinsel ilişkiye giren sanığın mevcut durumu bilerek eylemlerini gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı” gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bozma kararı üzerine Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.02.2022 tarihli ve 2021/503 Esas, 2022/78 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdure …’ya yönelik işlediği iddia edilen nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekili ile Katılan Bakanlık Vekilinin Temyizi İstemleri
Sanığın mağdureye yönelik beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği tüm dosya kapsamına göre sübut bulduğu ve sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, hakkında beraat hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında “Mersin ili Silifke ilçesi merkezinde bir huzurevinde yaşayan sanığın 2017-2018 yılları içinde birden fazla kez beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan aynı mağdureye karşı organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu, iddiasıyla açılan kamu davası ile ilgili olarak;

2. Bozma kararına uyan İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemece;
“Sanık ve mağdurun iki defa ilişkiye girdiği, bir defa da mağdurun evinde bir çay içildiği nazara alındığında dosya içerisinde bulunan rapor da göz önünde bulundurulduğunda, sanık ve mağdur arasında çok fazla bir görüşmenin ve irtibatın olmadığı, iki defa kısa süreli herhangi bir iletişim kurulmadan cinsel ilişkinin yaşandığı, sanığın bu süre zarfında tekrarlanan görüşme sayısının azlığı, geçirilen sürenin kısalığı ve sanığın mağdurun zihinsel engelli olduğunu öğrendikten sonra mağdur ile ilişkiye girmediğine ilişkin beyanı nazara alındığında sanığın mağdurun zihinsel engelli olduğunu bildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delilin dosya içerisinde bulunmadığı;
Yine adli tıp raporu gözetildiğinde, mağdurda hafif-orta derecede zeka geriliği saptanıp, mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca ilk bakışta anlaşılamayabileceği, ancak yakın çevresinde yaşayanlar tarafından tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği ve beyanlarına ana hatları ile itibar edilebileceğinin belirtilmesi, sanığın aşamalarda mağdurda zeka geriliği olduğunu bilmediği yönündeki savunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, hafif-orta derecede zeka geriliği bulunan elli yaşındaki mağdurun rızası doğrultusunda değişik zamanlarda iki kez vajinal yoldan cinsel ilişkiye giren sanığın mevcut durumu bilerek eylemlerini gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın TCK’nın 30. maddede düzenlenen hata hükümlerinden faydalanması gerektiği, bu haliyle sanığın hata hükümlerinden yararlandırılarak mağdura yönelik herhangi bir cebir tehdit, hile eylemi bulunmadığı, eylemin mağdurun rızası dahilinde gerçekleştiği anlaşıldığından sanık hakkında üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun yasal şartlarının oluşmadığı” şeklindeki gerekçesine binaen sanık hakkında 5271 sayılı Kanunun 223üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.

IV.GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı anlaşılmakla, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.02.2022 tarihli ve 2021/503 Esas, 2022/78 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.05.2023 tarihinde karar verildi.