YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9500
KARAR NO : 2023/3165
KARAR TARİHİ : 16.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, tehdit
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında tehdit suçundan verilen beraat hükmü ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Çocuğun cinsel istismarı yönünden;
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve
yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.02.2019 tarihli ve 2016/231 Esas, 2019/57 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı ve tehdit suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 12.03.2020 tarihli ve 2019/1054 Esas, 2020/528 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan mağdure vekili ve Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Yerel mahkeme ve istinaf mahkemesinin eksik inceleme neticesinde karar verdiğine, Adli Tıp Kurumu raporu, mağdure beyanı, tanık anlatımları incelendiğinde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna, verilen kararın bozulmasına ilişkindir.
B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Tüm dosya kapsamındaki savunmalar, katılan beyanları, katılan …’nin dava konusu olaya ilişkin beyanları ile diğer tüm delillerin sanığın üzerine atılı olan suçları işlediğini gösterdiğine, verilen kararın bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın mağdurenin üvey babası olduğu, 2015 yılı öncesinde mağdureyle sanığın toplamda iki kez organ sokmak suretiyle cinsel ilişkiye girdiği, 2015 yılı içerisinde ise ikamet ettikleri adreste mağdurenin annesinin evde olmadığı sırada sanığın mağdureyle bir kez organ sokmak suretiyle cinsel ilişkiye girmek suretiyle istismarda bulunduğu, yaşanan ilişki sonrasında da olayı annesine anlatacağını söyleyen mağdureye hitaben sanığın “Söylersen seni döverim” şeklinde tehditte bulunduğu iddia edilen olayda, tanık ….’nin anlatımları ve mağdurenin özel eğitime giden zeka olarak geri bir çocuk olduğuna dair beyanı, müşteki …’ın kovuşturma aşamasındaki beyanı, mağdure hakkında alınan Adli Tıp Kurumu Raporu, mağdurenin sanığın kendisinin çıplak görüntülerini çektiğini belirtmesine rağmen, sanığın lehine olarak sunduğu telefonunda yapılan incelemede herhangi bir delil elde edilemediğine ilişkin ifade tutanağı, mağdurenin ve katılan …’nin hayatın olağan akışına uygun olmayan, aşamalardaki birbiri ile çelişen, tutarlılıktan uzak beyanları, sanığın eşinin kendisinden boşanmak için bu tip isnatlarda bulunduğuna, üvey kızını dolduruşa getirerek, okul müdürüne göndererek kendisinden şikayetçi olmasını sağladığına, eşinin kendisine iftira attığına ilişkin aşamalardaki istikrarlı ve üzerine atılı suçu inkara yönelik savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından, atılı suçlardan beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen; “On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, katılan mağdure vekilinin ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Cinsel İstismar Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan mağdure vekilinin ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir
V. KARAR
A. Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan mağdure vekilinin ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Cinsel İstismar Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 12.03.2020 tarihli ve 2019/1054 Esas, 2020/528 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.