Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/9007 E. 2023/3925 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9007
KARAR NO : 2023/3925
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/240 E., 2022/215K.
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, belirlenen tarihte sanık müdafisinin yerinde görülen talebine istinaden duruşmalı yapılan incelemede gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2014/60 Esas, 2015/350 Karar sayılı ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 6545 sayılı Kanun’dan önceki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun

(5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2014/60 Esas, 2015/350 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 16.02.2021 tarihli ve 2020/2193 Esas, 2021/1221 Karar sayılı kararı ile “sair temyiz itirazlarının reddi ile Dosya arasında bulunan sanık ile mağdureye ait hastane kayıtları, konulan teşhisler, sanık hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 26.06.2015 ve mağdureyle ilgili 6. İhtisas Kurulunun 19.03.2014 tarihli raporlarının dosya içeriğine göre yetersiz olması karşısında, sanık ile mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Üst Kuruluna sevk edilerek mağdurenin olay tarihi itibarıyla akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bu durumun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar veya kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, bu nedenle eylemlere karşı beden veya ruh bakımından mukavemete muktedir olup olmadığı, vermiş olduğu ve vereceği beyanlara itibar edilip edilemeyeceği, sanığın ise işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı veya fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı hususlarında usulüne uygun rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.03.2022 tarihli ve 2021/240 Esas, 2022/215 Karar sayılı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan, 6545 sayılı Kanun’dan önceki 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafilerinin Temyiz İsteği
Katılan hakkında yeniden rapor alınması gerektiğine, sanık tarafından mağdurenin bipolar bozukluğun manik döneminde mi iyilik döneminde mi olduğunun ya da başkaca bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığının anlaşılmasının imkansız olduğuna, Yargıtay bozmasını karşılayacak şekilde tekrar rapor tanzimi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevki ya da olay tarihi itibarıyla muhakeme yeteneğinden yoksun olduğunun anlaşılmasına imkan bulunmayan mağdurenin, rızasını hukuka uygunluk nedeni olarak kabul ederek suçun kanunda yer alan maddi unsurları konusunda hataya düşen sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, olay tarihinde katılan mağdure ve sanığın bipolar bozukluğun manik epizotunda yer aldığından hastalığın manik dönemine özgü uç noktalarda yaşanan cinsel istek şeklindeki semptomunun etkisinde olduklarına ve dolayısıyla sanığın olay tarihinde işlediği iddia edilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağının ve gerçeklik algısını yitirmiş olduğunun tartışmasız olmasına rağmen aksi yönde rapor tanzimi ve maddi gerçeğe aykırı mahkûmiyet kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Süre tutum dilekçesi verilmesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan mağdure Mahkume’nin Çanakkale Devlet Hastanesinde Bipolar Affektif Bozukluk rahatsızlığı sebebi ile yatarak tedavi görmekte olduğu tarihlerde sanığın da psikiyatri servisinin alt katında yatarak, alkol tedavisi gördüğü, suç tarihlerinde gündüz saatlerinde, çalışan görevlilerin, bir kaç kez, katılan mağdure ve sanığı birbirlerinin katlarına gitmemeleri ve odalarına girmemeleri konusunda uyarmalarına rağmen sanığın bahçede katılan mağdure ile karşılaşıp tanıştığı 16.07.2013 günü saat: 14.00-15.00 sularında katılan mağdurenin odasına gittiği ve cinsel ilişkiye girdikleri, yine ertesi gün, saat: 23.00 sıralarında, katılan mağdurenin odasına birlikte gittikleri ve aynı şekilde cinsel ilişkiye girdikleri sırada özel güvenlikçinin kendilerini fark ederek durumu hastane yönetimine bildirdiği, “Katılan mağdure Mahkume ile sanığın, katılan mağdurenin odasında çıplak vaziyette, üst üste yattıklarının tespit edildiği” ne dair görevlilerce tutanak düzenlendiği, katılan mağdure hakkında katılan mağdure Mahkume hakkında Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adlî Tıp Birinci Üst Kurulunun 12.10.2021 tarih ve 481 sayı ile ”… kişinin Üst Kurulumuzca yapılan muayenesi ve dava dosyasının tetkiki sonucunda yapılan değerlendirmede, kişinin olay tarihinde fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına ve fiile ruhsal yönden mukavemet etmesine engel olacak mahiyet ve derecede Bipolar Bozukluk denilen psikiyatrik hastalığın manik atak döneminde olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla; *** kızı **.**.19** doğumlu Mahkume ****’nın 16-17.07.2013 tarihinde mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, beyanlarına delillerle desteklendiği takdirde ana hatlarıyla itibar edilebileceği, kişinin olay tarihinde Bipolar Bozukluk- manik atak döneminde olması ve olay tarihinde sanık ile aynı hastanede yatıyor olması hususları birlikte değerlendirildiğinde kendisinde mevcut olan durumun mezkur sanık tarafından anlaşılabileceğine” dair tıbbi rapor düzenlendiği, sanık … hakkında 26.10.2021 tarih ve 481 sayı ile “… cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekât serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zekâ geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkûr suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı; bu duruma göre Serkan ***’ın 16-17.07.2013 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğunun” mütalaa edildiği, anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Mağdurenin beyanları, güvenlik görevlilerince tutulan tutanak, raporlar, tarafların cinsel ilişkiye girdiklerine dair beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından mahkeme hükmünde hukuka aykırılık bulunmamış ve sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.03.2022 tarihli ve 2021/240 Esas, 2022/215 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ile sanık müdafiince öne sürülen

temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekili ile sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.