Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/8218 E. 2023/2175 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8218
KARAR NO : 2023/2175
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.06.2019 tarihli ve 2019/11 Esas, 2019/188 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a) Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 42 yıl 2 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

2. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 04.10.2019 tarihli ve 2019/1916 Esas, 2019/794 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ve katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca başkaca yönleri incelenmeyen hükümlerin bozulmasına ve ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesin olmak üzere karar verilmiştir.

3. Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2019 tarihli ve 2019/328 Esas, 2019/441 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a) Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca netice olarak 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

4. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 01.04.2020 tarihli ve 2020/268 Esas, 2020/398 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında;

a) Çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yollamasıyla 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl 7 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

5. Erzurum Bölge Adliyesi Mahkemesi 7. Ceza Dairesi kararının sanık müdafii, katılanlar vekili, katılan Bakanlık vekilinin tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/15105 Esas, 2021/ 9462 Karar sayılı kararı ile özetle sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerektiğinden bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

6. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 16.03.2022 tarihli ve 2022/171 Esas, 2022/520 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanılık Vekilinin Temyiz İstemi
Cinsel eylemin üzerinden 2 yıl gibi bir süre geçtiğinden raporda bir şey bulunmamasının olağan olduğuna, mağdurenin beyanlarının tutarlı ve çelişkisiz olduğuna, mağdurenin beyanlarını doğrular ve destekler mahiyette katılan ve tanık beyanları olduğuna, eksik inceleme ve delillerin isabetsizce değerlendirilmesi neticesinde beraat karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna, iki yıl kadar önce sanığa mağdureye dokunup dokunmadığını sorup akabinde mağdurenin dayıları tarafından darp edildiği hususunda tereddüt bulunmadığına, tanık beyanlarındaki çelişkinin olayın esasına ilişkin olmadığına, olayın adli makamlara yansıma şeklinde herhangi bir tutarsızlık ve şüphe bulunmadığına, suçun işlendiği iddia edilen yerlerde insanların bulunduğu gerekçesiyle beraat kararı verildiği belirtilmiş ise de söz konusu cinsel suçların aile içeresinde de rahatlıkla işlenebildiği, otobüs, market, okul vb. kalabalık ortamlarda dahi cinsel suçların fazlasıyla vuku bulduğu hususu açık olduğuna, kararın usul ve kanuna aykırı kararın bozulması gerektiğine ve diğer temyiz sebeplerine ilişkindir.

B. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi
Katılan mağdurenin, ablasının eski eşinin kendisine yönelik eylemlerini korktuğundan başlarda anlatamadığına, sanığın savunmasının çelişkilerle dolu olduğuna, katılanın dayıları olan tanıklar … ve … tarafından bu sebepten kaynaklı bir darp olayından bahsedilmemiş bulunulmasının darp olayını ve bu sebepten kaynaklanmadığını göstermeyeceğine, olaydan iki yıl sonra alınan raporda cinsel eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemeyeceğine, tanık beyanlarında çelişki olmadığına, mağdurenin farklı zamanlarda alınanan ifadelerinde herhangi bir çelişki bulunmadığına, mağdure beyanlarının tanık beyanları ile desteklendiğine, sanık beyanının suçtan kurtulmaya yönelik olup usul ve kanuna aykırı kararın bozulması gerektiğine ve diğer temyiz sebeplerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan mağdure …’in ablası olan tanık …’ün yapmış olduğu müracaat üzerine soruşturmanın başlatıldığı, mağdure …’in soruşturma aşamasındaki beyanlarında ablası …’ün eşi olan sanık eniştesinin kendisine iki yıl önce üç farklı tarihte cinsel istismar eylemlerinde bulunduğu, birincisinde yanağından ve dudağından öptüğünü, ikinci olayda sünnet düğünü olduğunu ve kablo almak için eve giderken zorla götürüp elbisesini sıyırıp bir kez sırtından öptüğü, üçüncüsünde ise eniştesi ve ablasının çocukları … ile kendilerine geldiğini, sonra kızı …’nın geldiğini, …’nın aşağı kata indiğini, kendisinin eniştesinin de indiğini zannedip koridora çıktığında eniştesinin kolundan tutup kapıyı kilitlediğini ve sonra anal yoldan ilişkiye girdiğini belirttiği, sanığın suçlamaları kabul etmediği, alınan raporda herhangi bir şekilde nitelikli cinsel istismar bulgusunun olmadığının belirlendiği, olaylar hakkında tanıklar dinlendiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Olayın, suçun mağduru olan katılan mağdure …’in değil de ablası olan tanık …’ün eşi ile sorun yaşayıp sığınma evine yerleştikten sonra eşi hakkında şikayette bulunması üzerine intikal etmesi, mağdurenin başkaca delilerle desteklenmeyen çelişkili beyanları, olayın üzerinden iki yıl gibi uzunca bir süre geçmesi, doğrudan olayı gören tanıkların bulunmaması, tanık beyanlarının aşamalarda ve birbirleriyle çelişki içermesi, mağdurenin raporunun anlatımlarını desteklememesi, savunma ve tüm dosya kapsamı ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi nazara alındığında, katılan Bakanlık vekili ile katılanlar vekilinin suçun sübutuna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla verilen beraat hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 16.03.2022 tarihli ve 2022/171 Esas, 2022/520 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza
Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.04.2023 tarihinde karar verildi.